Fatih Eryılmaz neden İYİ Parti'yi seçtiğini anlattı

Fatih Eryılmaz neden İYİ Parti'yi seçtiğini anlattı
İYİ Parti kurucularından ve Kayseri’den milletvekili adayı olan 15 Temmuz Gazisi Fatih Eryılmaz, Yeniçağ’a çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Ümit Karadağ / Yeniçağ

15 Temmuz gecesi Ankara Emniyeti önüne gelen tanklara karşı ilk direnişi başlatan emniyet amiri olan Mehmet Fatih Eryılmaz, darbecilerin açtığı ateş sonucu ağır yaralanmış ve “gazi” olmuştu.

15 Temmuz öncesinde Emniyet’te defalarca FETÖ’cü yapılanmanın engelleme ve baskılarıyla karşılan Eryılmaz, uzun süren tedavisinin ardından görevine geri döndü ve emekliliğini istedi.

Eryılmaz, “FETÖ ile mücadelemi siyasette sürdüreceğim” açıklamasıyla İYİ Parti’nin kurucuları arasında yer alarak siyasete atıldı.

24 Haziran seçimleri için memleketi Kayseri 2.sıradan milletvekili adayı olan Eryılmaz, Yeniçağ’a önemli açıklamalarda bulundu.

Neden İYİ Parti’den aday oldunuz?

“KUTUPLAŞAN TÜRKİYE’Yİ BİRLEŞTİRMEK İÇİN”

Türkiye’de sıkışan siyaseti açacak bir yol gerekiyordu, bunu da açacak İYİ Parti tarzında bir hareket… Ötekileştirmeyen, kutuplaştırmayan. Siyaset zaten bunun için var. Siyasetin amacı bölmek değil, birleştirmek. İYİ Parti, AKP’nin Türkiye’yi 16 yıldır kutuplaştırdığı milleti birleştirecek. Kimseyi ötekileştirmeyecek. Benden değil diye sınav kazananlar elenmeyecekler. Memlekete adalet gelmesi için… Sen, ben, siz, biz yok, Türk milleti var. Bu yüzden İYİ Parti’.

“KENDİ KALESİNE GOL ATIP, TRİBÜNLERİ ALKIŞLATTIRIYOR”

Karşımızda şöyle bir parti var; sürekli kendi kalesine gol atıyor, sonra kendini tribünlere alkışlattırıyor. Bu doğru bir durum değil, burada bir halüsinasyon var. Dış güçlerle vs. ile izah etmeye çalışıyor, bu akılla izah edilebilecek bir şey değil. Bugün devletin beka sorunundan bahsediliyor, memleketi beka sorununa getiren bir zekâsızlık var. Bunlar açtığın hasarlar gidermek için mücadele veriyoruz.

Siyaset düşünüyor muydunuz? Yoksa teklif üzerine mi böyle bir karar aldınız?

“MEMLEKET DAHA KÖTÜYE GİTMEDEN…”

Siyaset düşünmüyordum ama memleketin geldiği noktada, Türk milletinin her ferdi gibi elimizi taşın altına sokmamız gerektiğini düşündüm. Memleketin bugünlerini arar hale gelebilir, onun için bu gidişatın durdurulması lazım.

Yoksa siyasetin dışında başka planlarım vardı. Okumayı yazmayı daha çok tercih eden bir insandım. Fakat, sürekli teorik olarak okumak ve yazmakla baktım bu iş olmuyor. Fiiliyata, eyleme dökmek lazım.

“BİZ SİYASETTE KAYBETTİĞİMİZ DEVLETİ ARIYORUZ”

Şu anki iktidar partisi devletin kurumlarını yıktı. Bir devleti kurumlar oluşturur. Kurumlar, devletin ve milletin hafızasıdır. İşleyen mekanizmalarıdır. Şu an Türkiye’de kurum kalmadı. Milattan önce kurulduğunu söylediğimiz, en köklü kurumumuz TSK dahil olmak üzere, hemen hemen elimizde vatandaşın gözünü kapatıp yattığında, şu kurum var bir şey olursa dediği bir kurum bırakmadılar. Kurumların kalmadığı yerde devlet kalmaz. Şu an çektiğimiz devletsizlik… Biz siyasette devletimizi arıyoruz.

Adaylık sonrası çevrenizden nasıl tepkiler aldınız? Ne söylediler?

“HİÇ KİMSE SONSUZA KADAR KANMAZ”

Zor bir işe talip olduğumuzu söylediler tabii ki… İktidar partisi siyaset yaparken, benden sonrası tufan gibi davranıyor. Devletin bütün imkanlarını partisinin siyaseti için seferber ediyor. Eskiden parti devleti vardı, sosyalist parti devleti. Devleti bu modele çevirdiği için maalesef ki maddi imkan istiyor. Biz de durum muhakememizi yaptık, gücümüz yettiğince, buna uygun stratejilerle çalışmalarımız yapacağız. Allah’ın izniyle, başarılı olacağımızı düşünüyorum. Birilerini kandırabilirsiniz ama hiç kimse sonsuza kadar kanmaz.

“KAYSERİ, AKP’DEN ÇOK YARA ALDI”

Kayseri Bünyanlıyım… Memleketim burası. Anam, babam burada. İlkokul, ortaokul, polis okulunu Kayseri’de okudum. Sayın Genel Başkanımız da memleketimizden uygun gördü. Elimizden geleni yapacağız.

Kayseri, hem ‘açılım’ sürecinden hem de FETÖ sürecinden çok etkilenen şehirlerdendir. Daha önce Zaman gazetesi almayan veya himmet vermeyenlere belediye zabıta gönderiyordu. Şimdi de niye almadın dediği adamlara niye aldın diyerek zabıta gönderdiğin döneme geldik. Maliyeci gönderen aynı, zabıta gönderen aynı. Bundan Kayseri halkı çok yoruldu. ‘Çözüm’ sürecinde de en çok şehit veren şehirlerden birisidir.

Memleketimiz olması hasebiyle de burayı uygun görmüşler. Ki yaşam tarzım, geçmişim kimlik olarak bu iki örgütle de esas kabul etmiş, mücadele etmiş bir insanım. Bu şehirde bunlardan çok yara aldı. Bunun tedavisi ve çözümü için bize burada görev verildiğini düşünüyorum.

Listeler açıklandıktan sonra Kayseri’ye geldim. Sahaya indik. Gerek il başkanlığımızla gerek eşimizle dostumuzla, sistemimizi kurmaya başladık. 25 Mayıs’ta genel başkanımız Kayseri’de miting düzenleyecek.

Seçmenlere mesajınız nedir?

“BU YAPILANIN FETÖ’DEN FARKI NEDİR?”

Şimdi birileri FETÖ’nün kendilerinin açtığı ve beraber yürüdükleri yolda FETÖ’süz yürümeye çalışıyor. Biz bu şahsın adı FETÖ diye ya da diğerinin adı APO diye isimlerden dolayı karşı değiliz sadece. FETÖ’nün millete, APO’nun vatana karşı zihniyetinden dolayı karşıyız. Biri milleti bölmeye çalışıyor, biri vatanı bölmeye çalışıyor. AKP ile örgütle de beraberlik yaşadı. Ki, bu beraberlik meşru değildir. Yer üstü yer altına teslim olmaz. Meşru, gayrı meşruyu hoş göremez. Maalesef böyle yollara tevessül edildi.

Biz adalet, ehliyet ve liyakate dayalı bir yönetim sistemi istiyoruz. FETÖ soruları çalıyordu, bu memleketin insanları sınav kazanamıyordu. İnsanlar, dişinden tırnağından artırıp çocuğunu okutuyordu fakat sınav kazanamıyordu çocuk. Gazetelerde okuyoruz, atamayan öğretmenleri intihar ettiğini… Şimdi ne oluyor, çocuk sınava giriyor 90 alıyor. Sınavdan 90 alan, mülakattan 50 alıyor. Niye? AKP’den kağıt gelmesi gerekiyor. Peki, bu yapılanın FETÖ’den farkı nedir?

“BİN 500 TANE KANAL AYNI ŞEYLERİ KONUŞUYOR”

İktidar Eski-Yeni Türkiye ayrımı yapıyor ya… Eski Türkiye’nin kanallarına bakıyorum. Mesela Levent Kıırca’nın tiyatroları yayınlanırdı. İktidarı eleştiriyor, bakanları eleştiriyor. Ve bunu devletin o dönem tek kanalı, TRT’de yapıyor. Uyduyu açtığınız zaman bin 500 tane kanal var. Hepsi aynı… Yüzlerce radyo kanalı aynı. Buna rağmen Türk milleti esir olmayacaktır.