İklim değişti. Artık dört mevsim yok.
Yaz-Kış. O kadar!
Benim gibi yılın büyük bölümünü İstanbul’da yaşayanlar iyi bilir.
Mega kentin kış günleri haziran ayına kadar ulaştı.
Ekimde aynı hava şartları yaşandığı için 9 ay kış, sadece üç ay yaz var.
Havalar alt üst.
Futbol dünyasından havalar nasıl?
Kutuplar gibi!
Aynı terane sürüp gidiyor.
Şampiyon olana, takipçileri çamur atıyor. Karalayıp, tribüne oynuyor.
Liglerden düşenler de küme düşme kalksın saçmalığı peşindeler.

Terim Fonu, bu hava civa derken güme gitti.
84 milyon dolarlık asrın vurgunu unutuldu. Bir bankanın şube müdüresinin üstüne yıkıldı.
Hatırlayın 1999 depremini. Veli Göçer adlı müteahhitin üstene yıkıldığı gibi.
Yazık!
Ancak yeni iddia hafızaları allak bullak edecek cinsten.
Şöyle ki; Terim Fonu olarak kamuoyunda bilinen vurgunun tutuklu müdüresi olaya yeni boyut kazandırmış.
'Mış' diyoruz, iddialar bu yönde.
Kendi adı ile anılan fona 10 milyon euro kaptıran Terim için, parasını geri alan tek kişi deniyor.
Fon olayı patlak vermeden hemen önce Terim kendi parasının tamamını kurtarmış.
Herkes şikayetçi olurken sadece Terim olmamıştı zaten.
Böyle ise bravo hocam!
Saha içinde olduğu kadar dışında da başarılısın.
Zamanlama, hamle, iş bilirlik mükemmel.

SÖZDE GAZETECİLER YUH SİZE

Kısa özet geçeyim.
Terim, yüksek getiriye sahip fona, Arda Turan, Emre Belözoğlu, Muslera, Selçuk İnan, Acun Ilıcalı gibi bir çok kişiye önayak olup yüklü miktarda para aktarmalarını sağlıyor.
Fon yöneticisi olduğu belirtilen banka şube müdüresi, “Fatih hoca ne yapıldı ise bilgi sahibi. Defalarca Sarıyer’deki evime hatta Bozcaada’daki yazlığıma defalarca gelip gitti” diyor.
Terim’in zarara uğradıkları için, Selçuk İnan'ın Kasımpaşa'ya Arda Turan’ın da Eyüpspor’a hoca olmalarını sağladığı konuşuluyor.
Her yol Terim’e çıkıyor. İddialar böyle.
Terim’in telefonları açık. Üstüne üstlük daha önce önünden geçmediği Kasımpaşa ve Eyüp maçlarına gidiyor.
Ardından Galatasaray’ın Kemerburgaz tesisleri temel atma törenine katılıyor.
Yani başta Galatasaray muhabirleri olmak üzere diğer gazetecilerin de olduğu yerlerde cirit atıyor.
Sıkı durun şimdi.
Geliyor, gelmekte olan.
Ne mi oluyor dersiniz?
Allah aşkına biri çıkıp, “Hocam hakkınızda bunca iddialar var. Açıklama yapar mısınız” diye sormaz mı? Sormuyor kimse.
Çiçek, böcek konu ediliyor.
Belirttiğim gibi; hava, civa muhabbetleri yapılıyor.
Spor medyasının hali işte bu.
Yuh olsun sizlere. Yuhhhh!..

Hadi mesleği yerlerde süründüren basın mensuplarını kenara koyduk.
Bütün bunları, daha da fazlasını bilen Terim, konuya dair tek kelime açıklama yapmıyor.
Ne kameralara.
Ne basın mensuplarına.
Ne de sosyal medyadan tek kelime etmiyor.
Tuhaf değil mi?
Çok enteresan!

FONA YOK KOÇ'A VAR

Aynı Terim, geçtiğimiz hafta anında reaksiyon veriyor.
Terim’in sosyal medya hesabı çalınıyor.
Hesabı ele geçidin korsan kullanıcılar Fenerbahçe Başkanı Ali Koç hakkında paylaşımda bulunuyor.
İşte 84 milyon dolarlık vurguna sesiz sedasız kalan Terim hocamız, Koç paylaşımına anında cevap veriyor:

“Bugün sosyal medya hesabıma yapılan müdahale sonrası, hesabımdan kontrol dışı bir paylaşımda bulunulmuştur. Kısa sürede fark edilen bu paylaşım kaldırıldıktan sonra hesabım yeniden kontrol altına alınmıştır. Söz konusu paylaşıma itibar edilmemesini rica ederim.”

Haydi gelin de çıkın işin içinden.
Gülsek olmuyor.
Sussak zaten olmaz.
Ağlamak bize yakışmaz.
Üç maymununu oynamak hepimizi bozar.
Ben gidiyorum. Canlı müzik dinleyip, takılayım. Kafam patlayacak yoksa.
Değişik öneriniz yoksa, favorim Koray Avcı.
Sadece; SEN şarkısını dinleyip geliyorum.
Bekleyin.
Bir yere ayrılmayın!