Faylar yerine oturuyor

Allah bu milletin kaderinde sürekli bir hüzün devresi yaratmamış galiba! Yıkılır, dağılır, hatta yenilir, fakat bir süre sonra küllerinden doğar. Bizim gibi hangi millet var 16 kere devlet yıkıp, yeniden devletler ve imparatorluklar kuran. Yeter ki sinelerimiz toplu çarpsın.
Ben insanlarımızın yurt içinde ve dışında yaptıklarını, yapanların şahıslarından ve kimliklerinden bağımsız olarak değerlendiriyorum. Çaba gösterenlerin, yardım edenlerin niyetlerini bilemeyiz, bilsek de ispat edemeyeceksek kocakarı dedikodusu yapmayız. Karakter sahibi hiç kimseye de böylesi boş lakırdıları yakıştıramam. Kişiyi yansıtan işidir, lafa bakılmaz...
Bardağın boş veya dolu tarafına bakmak herkesin kendi tercihidir. Dileyen gül bahçesinde dikenleri sayar, dileyen de gülşeni seyredip keyif alır, tefekkür eder. Ben bardağın boş kalan kısmını nasıl doldurabileceğimi düşünmeyi, gül bahçesinin genel manzarasına bakıp gül koklamayı seçenlerdenim.
Facebook ve Twitter gibi sosyal medyaya bakarsanız, bencil bir ırkçılık ve faşizm kokan yüzlerce mesaj okuyabilirsiniz. Bir arkadaşım deprem felaketinin ardından kahır ve hakaret kokan onlarca ismi ’arkadaş’ listesinden çıkardığını, engellediğini anlattı. Fakat önceki ve bir önceki gece televizyon ekranlarına yansıyan görüntüler, esas gerçeğin ne olduğunu görmeyenlere bile gösteriyor. Kimse Yok mu Derneği’nin  “Kardeşlik Zamanı”  kampanyasına 65 milyon TL ve bir gece sonra 14 tv kuruluşunun birlikte düzenlediği ve geliri Kızılay’a teslim edilecek  “Van İçin Tek Yürek”  yardım kampanyasına bağışlar 62 milyon TL gibi muazzam rakamlara ulaştı. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ise yazıyı kaleme alırken yaptığı açıklamaya göre acil ihtiyaçların karşılanması için 13 milyon TL Acil Yardım Ödeneği göndermiş bulunuyor.
Sadece iki grubun açıkladığı rakamlar, devletin gönderdiğinin 10 katını buluyor. İsmini saymaya devam edersek en az 10 tane daha sütun açmamız gerekir. Dernekler, vakıflar, okullar, gönüllü kurum ve kuruluşlar yardımda yarışıyor. “Evim Evindir”  diyen mi ararsınız,  “Kardeşlik Van’a Yeter”  diyen mi? Sendikalar, partiler ve Ülkü Ocakları gibi gençlik teşkilatlarının yardım tırları ise çoktan yola çıktı.
Depremin yaşandığı gün evindeki doğal gazın vanasını kapatıp,  “Van’daki, Erciş’teki kardeşlerimiz üşürken ben ısınamam” diyerek doğal gazı yakmadığı günlerin parasını, kimsesizler yurdunda kalırken aldığı yaşlılık maaşını, dar gelirli öğrencinin kantin harçlıklarını afet bölgesine gönderdiğini duyuyor ve görüyorsunuz. Göz yaşartan, kalp sızlatan,  “işte benim milletim bu” dedirten destansı öykülerin asil kahramanları arasında biliyorum ki sizler de varsınız.
“Teröristler yardım konvoylarının yolunu kesiyor” haberlerine aldırmadan afetzedelerin yanına koşuyorsunuz. İlgisiz kişilerin, hırsızların eline geçiyor söylentilerine kapılmadan gönlünüzden kopan parayı gönderiyorsunuz. O kadar da olmaz ya, 10 taneden 5’i yanlış ellere geçse ne fark eder, siz doğru olanı yapıyorsunuz. Bir tane dertlinin gözyaşını silmek, yaralının acısına merhem olmak yetmez mi? Siz niyetinizle, çapulcular da günahlarıyla tarihe geçecek.
Van’da, Erciş’te sert katmanlar yerinden oynadı. Fakat titreşimleri insanımızın gönlündeki yansımaları, kırık kalpleri yeniden kaynaştırdı. Deprem ateşi sadece düştüğü yeri yakmadı, enkazın altında en çok teröristler ve milletimizi birbirine düşürmek isteyenler kaldı.

Yazarın Diğer Yazıları