Feryatlara kulak verin!

Mağduriyetler kangrene dönüşüyor. Hâdiselerin sıcaklığında pek akıl edilmiyor ama ileride büyük sıkıntılar doğacak. Halk, yanlışlıkların farkına vardıkça, "Hükûmet edenlerin asıl maksadı ne? Darbecilerle mücadele mi, intikam mı?" diyecek... Şimdi CHP'liler yürüyor, yarın başkaları yürüyüş başlatır. Her şeyini kaybetmiş insan ne yapacak? Gururuyla oynamışsın, şerefiyle oynamışsın... Darbecilerle hiç alakası olmayanını işten atmışsın emekliliğini de iptal etmişsin, "Git sürün!" demişsin.

Adlandırmayı bile yanlış yapıyor, mücadeleyi de sulandırıyorsunuz gerçi... Madem "Apo"ya benzetip "Feto'dan mülhem "FETÖ" dediniz, biz de bu adla analım, "FETÖ'cüler"e daha ağır yüklenelim ama ilgisiz insanımızı ezmeyelim, kazanalım.

Bir mektup... Uluslararası ilişkiler profesöründen geliyor. Ailesi, Cemaat'in lisesine kaydettirmiş. (Bir bakanımız da Cemaat'in lisesinden mezun. Siyasîlerin çoğunun çocukları bu mekteplerde okudular.) Sonra ODTÜ Tarih Bölümü'nü bitirmiş. Böyle belki üç bin, belki beş bin akademisyen var. İnsan kolay mı yetişiyor?! Bir çırpıda kürsüsünden atıyorsunuz, araştırmalarını yarım bıraktırıyorsun.

Kırıkkale Üniversitesi'nden ihraç edilen, Prof. Dr. Hacı Bayram Soy (Üstelik Güneydoğu meselesinde Ak Partililerle aynı zeminde düşünüyor.), "Neden attınız?" diye ısrarla soruyor. Devletin hemen bütün kurumlarına dilekçeler göndermiş, cevap alamamış. Sonunda Kırıkkale İdare Mahkemesi'ne gitmiş, incelemeden reddetmişler. Kırıkkale İstinaf Mahkemesi'ne gitmiş, yine ret cevabı almış. Ardından Danıştay'a gitmiş, AİHM'e gitmiş. İkisinde de incelemede.

Prof. Dr. H. Bayram Soy diyor ki:

"Hükümetin darbe girişimi sonrası belirlediği kriterlere göre de bu örgüt ile hiçbir irtibatım bulunmamaktadır. Bu örgütün ne sendikasına, ne de derneklerine veya vakıflarına hiçbir üyeliğim yoktur. Birinci derece yakınlarım içinde bu örgütün okullarıyla eğitim ve iş ilişkisi içinde olan hiç kimse de yoktur. Söz konusu okullardaki bizzat tecrübe ettiğim olumsuzluklar nedeniyle tek çocuğum olan 19 yaşındaki kızımı da eğitim hayatının hiçbir aşamasında bu örgüte ait (yurt içinde veya yurt dışında) okul ya da dershaneye özellikle göndermedim. Ayrıca Bankasya'da hesabım yoktur. Örgütün üniversitelerinde de hiçbir zaman akademik veya idarî görev almadım. Ders vermedim ya da söz konusu kurumların mütevelli heyetinde görev almadım. Örgütün herhangi bir yaygın medya kuruluşunda yazım yayımlanmadı, beyanat vermedim veya yine bu örgüte ait herhangi bir akademik yayın kuruluşunda makalem veya kitabım yayımlanmadı. Örgüte ait hiçbir kurum ve kuruluşa yardım ya da bağışta bulunmadım. Adını darbe girişimiyle birlikte öğrendiğim Bylock vb. gizli yazışma programlarını da hiçbir zaman kullanmadım."

Bu ilim adamımız neden üniversiteden atıldı?

Kendi topuğumuza kurşun sıkma bu olsa gerek.

"Müslümanım" diyen döner bir sorar:

"Yahu biz ne yapıyoruz? Hz. Peygamber'in uygulamalarında böyle bir örnek var mı?"

 ***

(Anacığımın elini öpmeye gideceğim. Birkaç gün yazmayacağım. Yine buruk bir bayrama giriyoruz. Bayramınızı, âdet üzere, kutluyorum.) 

Yazarın Diğer Yazıları