FETÖ, arsenik gibi...

    EĞER yeterli önlem alınmazsa bu ders yılında okul, derslik ve öğretmen sıkıntısı yaşanabilir...

    Fethullahçı denilerek kapatılan okul sayısı, kimine göre 900 civarında.

    Görevden alınan öğretmen sayısı da hayli yüksek...

    Kapatılan okulların öğrencileri herhalde devlet okullarına gitmek durumunda kalacak. Bazıları tahsillerini yine paralı okullarda sürdürebilir. Bunların sayısı fazla olmaz diye düşünüyorum...

    Ancak kalan özel okulların öğrenci alma kapasiteleri her başvuruya evet demeyi engelleyebilir...

    Dediğim gibi, öğrencilerin çoğunluğuna devlet okullarının yolu gözüküyor.

    .........................

    Cemaatçi olmakla suçlanan öğretmenlerin yerine beklemede olan öğretmenlerin atanması gerekecek. Verilen bilgilere bakılırsa öğretmen sıkıntısını sözleşmeli öğretmenlikle çözmeyi düşünüyorlar.

    İyi haber...

    Eğitim-öğretim hayatında bu yıl kitap sıkıntısı çekilmeyecek...

    Ders kitaplarının yeniden yazılması söz konusu değil; çünkü Fethullah'ın söylemleri ve saldığı zehirler çok şükür ders kitaplarının sayfalarına bulaştırılamadı.

      .........................

    Yeni öğretmenlere dönelim...

    Deneyim kazanacakları güne kadar en büyük sıkıntıyı herhalde okutmaya çalışacakları öğrenciler çekecek...

    Bütün noksanlar eylül ayının başına kadar, yani yeni ders yılı başlamadan tamamlanmalı. Hükûmet ve Millî Eğitim Bakanlığı kolları şimdiden sıvamalı...

    *

    Televizyonları dikkatle izleyenler görmüştür...

    Vakıf üniversiteleri öğrenci çekmek için birkaç günden beri reklam üstüne reklam yayınlatıyor...

    Söz üzerine söz veriyorlar...

    Kampüslerinin -Yerleşkelerinin- fotoğraflarını gösterip üniversite hayatını ballandıra ballandıra anlatıyorlar...

    Tam ya da yarım burs verme yarışını da başlattılar...

    Ekranlar, sanki Mahmutpaşa, yok yok!

    Fethullahçı bin küsur vakıf kapatıldı; bu vakıfların üniversiteleri varsa -ki var- onların da kapılarına kilit vuruldu...

    Bir liste yayınlandı; o listede kapatılan 15 üniversitenin adı yer alıyor...

    O nedenle binlerce öğrenci okulsuz kaldı. Bunların devlet üniversitelerine geçişi de mümkün değil; oralara ancak sınavla öğrenci alınıyor, tepeden inme giriş, haksızlık olur.

    Ekim ayında sıkıntılı bir ders yılına girilecek demektir...

     Görevden alınan rektörlerle istifaya zorlanan dekanların ve bazı akademisyenlerin görevi bırakmasından doğacak sıkıntı da gündemde...

    YÖK ivedi olarak bu sıkıntıyı giderecek önlemleri almalıdır.

    ...........................

    Umarız yeni ders yılı, noksanlar tamamlanmış ve sıkıntılar aşılmış olarak başlar... 

Olmaz ana dedi, çözümü buldu

-----------------------------------------

     YÜRÜYEMİYORDU, 90 yaşına gelmişti...

     İhtiyarlık belini bükmüştü ama aklını ve gönlünü alıp gitmemişti...

     68 yaşındaki kızına yalvardı:

     -Gııız beni de temokrasi mi ney dedikleri nöbet yerine götürüver gııız...

     Kızı "Olmaz ana, sen yürüyemeyon" dedi...

     Ne de olsa evlat, anasının ısrarına dayanamayınca çözüm düşündü, buldu da...

     .........................

     Değerli okurlar, ne bu ninenin, ne kızının adı önemli...

     Onlar erkeksiz kalmış iki kişilik bir aile...

     Biri anamız, diğeri bacımız....

     ........................

     Demokrasi nöbeti tutulan kalabalık meydanda o ninenin elini öpmek için ahali sıraya girdi. Nine ağlıyordu...

     -Anam şehit haberi almasın, gözyaşını tutamıyor, duadan başını kaldıramıyor, askeri ve polisi çok seviyor...

     68 yaşındaki kızı bunu söylerken ağlıyor, bakışlarını insanlardan kaçırmaya çalışıyordu...

     Demokrasi aşığı 90'lık anasını eşeğe bindirip o kadar yolu aşıp gelmişti...

     Bundan utanıyordu...

     Başını kaldırıp etrafa bakamıyordu...

     Oysa meydandaki insanlardan biri bile bu tabloyu yadırgamadı...

     Herkes nineye sarıldı, önünde ihtiram duruşu sergiledi...

     Demokrasinin, milletimizi birleştiren ve buluşturan bir zenginlik olduğu böylece bir kez daha ortaya çıktı!

U dönüşü yasak değil

----------------------------

     DÖNEN çoğaldı...

     Hepsinden önce Hüseyin Gülerce Fethullahçı olmaktan vazgeçti...

     Hakan Şükür, dönmekte gecikti ama o da sığındığı Amerika'dan darbecileri lanetledi...

     Pensilvanya'daki iblis kim bilir ne düşünmüş, ne demiştir Şükür'ün bu dönüşüne...

     Dönenlerden biri de yazar Ali Bulaç; cemaati de, Fethullah'ı da yerin dibine soktu. Oysa eskiden Hüseyin Gülerce gibi o da herifin iblis olduğunu görememiş yere göğe koymamıştı...  

     Darbenin kokusunu alıp da yurt dışına kaçan isimler var; bir kısmı gazeteci, bakalım onlar ne yapacak...

     Meydanlara bakıp herhalde iblisin yanına sığınmazlar...

     Onlar da kolay yol deyip U dönüşü yaparlar...     

BİR SÖZ

-------------------------------

      HER elini sıkanla dost, her canını sıkanla düşman olma.

Yazarın Diğer Yazıları