Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ

Özcan YENİÇERİ

FETÖ kadar AKP de sorumlu!

Devletin AKP iktidarı döneminde içine düştüğü sefil durumu gösteren ciddi olgular bir bir ortaya çıkıyor. Adalette, yargıda ve hukukta yaşanan rezaletin facia denilecek boyutlara ulaştığı kanıtlanmıştır. İşin ilginç yanı da 15 yıldır bu ülkeyi yöneten iktidarın olan bitenden kendini hiç sorumlu tutmamasıdır.

İktidar yetkilileri 'resmen FETÖ adlı bir şer örgüt var. Biz 17/25 Aralık öncesinde bu örgütle her konuda birlikte hareket ettik. Sonrasında örgütün ihanetini anladık şimdi de mücadele ediyoruz. Bütün olan bitenin sorumlusu FETÖ'dür.' Bu sözler emniyeti, yargıyı, idareyi FETÖ'ye teslim etme sorumluluğundan iktidarı kurtarabilir mi?

Çadır devletinde bile olmayacak şeyler oldu!

Koskoca devlet bu amatör, sorumsuz, acemi ve niteliksiz siyasi kadro yüzünden inanılmaz bir itibar, irtifa ve işlev kaybına uğramıştır. Devlet, millet, milliyet, tarih ve kimlik özürlü bir iktidar yüzünden ülkenin geleceğinden insanlar endişe eder haldedir.

ABD'de süren görünürde Hakan Atilla gerçekte Türkiye devletine yönelik bir dava ile ilgili olarak Hüseyin Korkmaz adlı şahıs 17 Aralık delillerini yanına alır, ABD kolluk kuvvetleriyle iş birliği yapar, ABD'ye iner inmez havaalanında bu delilleri, ülkeye girmesini sağlayan Amerikalı kolluk yetkililerine teslim eder. Bu delillerin bir kısmını dosyaya bakan savcıdan, bir kısmını ise dijital delillere bakan adli bilişim uzmanı bilirkişiden aldığını itiraf eder.

Bu ülkede doğmuş, komiser yardımcısı olmuş, ekmeğini yiyip suyunu içmiş olan bir adam bu ülkeyi mahkûm ettirmek için belge üretiyor, çalıyor, saklıyor ve bunları CIA ya da FBI'ye veriyor. İktidar seyrediyor, istihbarat uyuyor, güvenlik birimleri kulağının üstüne yatıyor. Sorumluluğu da üzerine almıyor.

FETÖ'nün mektubu!

Fetullah Gülen adlı Müslüman kılıklı Pensilvanya sakini bu ülkenin yargıçlarına yönelik olarak söyle bir mektup yazar: "Muhterem Asliye Ceza Hâkimi, Medrese-i Yusufiye'deki kardeşlerimizin salıverilmelerinin lüzumunu hissettim. "Onları çok rahatlıkla salıver Allah'ım" duasına siz de iştirak edersiniz inşallah. Sizin bu gayretiniz vesilesiyle on milyon aile sevinecek inşallah. Fikriyatımızın paralel olması hasebiyle bunu sizden rica ediyorum. Gözlerinden öperim..."

İşin daha da vahimi bu talimatı alan FETÖ sempatizanı yargıçlar, Hüseyin Korkmaz adlı casusun da içinde bulunduğu altmış üç kişiyi tahliye ederler.

Görevi devletten, kararı vicdanından alması lazım gelen yargıç her ikisini de FETÖ'den alıyor. İktidar da 'ne yapalım yani FETÖ devletin derinliklerine sızmış bu nedenle böyle şeyler oluyor' diyerek sorumluluktan kurtulabilir mi?

Kaldı ki, bundan tam iki yıl önce eski Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, 2013 yılında şu açıklamayı yapar: "Önemli bir holdingin başında bulunan bir kişi hakkında bir ceza davası var ve mahkûm olmuş. Yargıtay'da 'Cemaatin imamı' diye nitelendirilen kişi, ismi bende saklı, bu dosya ile ilgili ne karar verilmesi gerektiği hususunu dosyanın kısa bir özeti ile birlikte Pensilvanya'ya göndermiş. Hoca efendi, 'Adalet neyi gerektiriyorsa ona göre karar verin' demiş".

Sorulması gereken soru şudur: FETÖ cesaretini ABD'den alıyor da bu cemaatin imamı cesaretini kimin gafletinden ya da dalaletinden alıyor?

Yaşananlar yalnız bir hukuk devleti cinayeti değil aynı zamanda devlet ve millet ihanetidir. Buna benzer onlarca olay meydana gelmiş ancak gereği yapılmamıştır. İktidar bu tür olayların üzerine gitmemiş aksine kulağının üzerine yatmıştır. 15 Temmuz hıyaneti üzerine iktidar bu sapkın ve hain grupla ciddi bir mücadele başlatmıştır.

Bütün bu olup bitenlerden hem FETÖ hem de gereğini yapmayan AKP iktidarı doğrudan sorumludur!

Yazarın Diğer Yazıları