Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Tuncay MOLLAVEİSOĞLU

Tuncay MOLLAVEİSOĞLU

FETÖ yalanına dolananlar...

İYİ Parti lideri Meral Akşener'in önünü kesmek için dillerine doladıkları FETÖ'cü yalanı, şimdi söyleyenlerin ayağına dolandı...

Abdullah Gül'ün; inanması zor ama "çatı aday!" olarak tartışılması bile, akıl kârı değildi...

Abdullah Gül'ün adını aday olarak tartıştıran çevrelerin;

* halkın vergilerini namusu gibi gören,

* milletin her kuruşuna elmas muamelesi yapan,

* harcamayan, harcatmayan, yüksek ahlakı ve yurtseverliği ile örnek olan 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in adını hiç anmaması nasıl kabul edilebilir!?

Geçiyorum...

Saray eşrafı ne diyordu?

"Abdullah Gül bir FETÖ projesidir..."

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özdağ yerinde bir tespit yapıyor;

 "Gül bir proje olarak geldi. Bu proje kapsamında Gül'ün paraşütle Erdoğan'a rakip olması için çok boyutlu baskı yapıldı. Hiç tahmin etmediğimiz yerlerden, odaklardan, kişilerden, telkinlere muhatap olduk. Fakat Sayın Akşener çok sert ve kararlı bir şekilde bunun mümkün olmadığını söyledi. Böylelikle Gül projesi doğmadan öldü. Ne diyor Saray, 'Gül bir FETÖ projesi'. Peki, bu projeyi durduran, ortadan kaldıran kim oldu? Meral Akşener. İktidar hâlâ ne diyor: İyi Parti bir FETÖ projesi. Bu dökülen bir iktidar yapısını göstermektedir."

Son söz; bu çamur atanlara yakışır...

***

Parmak boyası...

Hatırlayacaksınız;

CHP'li Haluk Pekşen'in ölülerin seçmen sayılacağı iddiası günlerce konuşulmuş, Pekşen nüfus kayıtlarında hâlâ yaşıyor görülen çok sayıda ismi deşifre etmişti...

Bu hafta benim aldığım duyumlara göre "sahte nüfus cüzdanları basılıyor" iddiası Ankara'da dolaşıyor...

Bu iki iddia birbirini destekliyor... Sahte seçmen üretmenin bir yolu, ölülere nüfus cüzdanı ile oy kullandırmaktır!

Sabah kendi adına oy kullanacak bir kişi, bu yöntemle öğlen yeni bir kimlikle oy kullanabilir.

Yapılması gereken aslında basit bir tedbir; parmak boyası...

Bir seçmenin defalarca oy kullanmasının önüne geçmek için yıllarca kullanılan parmak boyası uygulaması, Cumhuriyet tarihinin bu en önemli seçiminde yeniden kullanılmalıdır.

Evet, partiler hiç bu kadar hazırlıklı olmamıştı...

Evet, sandık görevlileri ilk kez bu kadar gözü açık, diken üstünde olacak...

Evet, her lider "sandık güvenliği namusumuzdur" diyor...

Seçimlere katılım yüksek olacak ve seçmen bu kez gönül rahatlığı ile oy kullanacak...

Ancak son güne kadar olası tüm hile seçeneklerini ve önlemleri düşünmek de aklın gereği...

***

Bekâra karı boşamak mı?  Seçimde vaatte bulunmak mı?

Başlıktaki argo deyimi kullanmayı hiç sevmem ama gündemde...

Seçim bohçası açıldı ve içinde yok yok!

Bedelli askerlikten, imar ve vergi aflarına kadar...

Başbakan Binali Yıldırım'ın en dikkat çekici açıklaması ise emeklilere iki ayrı dini bayramda dağıtılacak 1000'er TL ikramiye...

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçim vaadinin, bire bir kopyası!

Miktarı biraz daha düşük.

Kılıçdaroğlu, yılda iki kez, dini bayramlarda iki maaş ikramiye sözünü vermiş ve bu sözünü noterde tescil ettirdiğini, sözünü tutmazsa istifa edeceğini söylemişti...

Vay efendim sen misin bunu söyleyen!

Yalaka ve besleme basında köşe yazarından ekonomistine; Kılıçdaroğlu'nun ne hesap bilmezliği kaldı, ne yalancılığı!...

Çok örnek verebilirim ama bu işlerin merkezi Sabah Gazetesi'nin yazarı Mehmet Barlas'a kulak verelim, bakın ne yazmış;

"Üslubunda bazen ölçüyü kaçırsa da Kılıçdaroğlu mizah duygusu zayıf olmayan bir kişi görüntüsü veriyor. Noter onaylı bu vaatler belgesi de bunun bir kanıtı değil mi? Rahmetli Adnan Kahveci "Bir siyasetçi size bir söz söylediği zaman ona bu sözün parasal karşılığının ne kadar olacağını sorun" derdi... Ama Kılıçdaroğlu için belli ki bu tür bir yaklaşımın fazla anlamı yok..."

Acaba Mehmet Barlas, dalga kokan bu satırları, aynı sözü veren Başbakan Binali Yıldırım için de kurabilecek mi?

Keşke AKP yönetimi, onların koltuk değneği yazar-çizer takımının daha önce ne yazdıklarına baksalar da kamuoyu önünde bu isimler sürekli mürekkeplerini yalamak durumunda kalmasalar...

Barlas alınmasın ama tüm iktidar medyası U dönüşlerinden, yalpadan, savrulmadan, bugün ak dediğine yarın kara demekten vertigo* oldu...

Tabii Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in durumu daha da zor!

Maliye Bakanı olduğu dönemde CHP'nin emekli ikramiyesi vaadi ile ilgili;

"Bütün bunları yapsınlar, kaynak göstersinler, samimi olarak söylüyorum ben CHP'ye oy vereceğim... 11 milyon emekli var, çarpın bakayım, bir kalemde bütçe açığını yüzde 70 artıracak. Gerçekçi değil, bekâra karı boşamak kolay..." demişti.

Bekâra karı boşamak mı, seçimde vaatte bulunmak mı kolay!?

Mehmet Şimşek hâlâ AKP'nin ekonomi kurmayları arasında olduğuna göre Başbakan'ın yaptığı seçim vaadinin kaynağını da kısa zamanda bizlerle paylaşır diye umuyoruz...

...

*Vertigo bir baş dönmesi hastalığıdır...

Yazarın Diğer Yazıları