FETÖ'ye üye değil ama...

R.T. Erdoğan'ın nerede tatil yaptığının haberini ilk veren de o, R. T. Erdoğan'ın darbecilere direnmek için yaptığı ilk çağrıyı CNNTürk'ten önce haberleştiren de o.

Sözcü gazetesinin muhabiri Gökmen Ulu "FETÖ'ye üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek"ten gözaltına alındı. Ne demek oluyor bu?!

Herkes "Cumhurbaşkanı"nın nerede tatil yaptığının merakında... İlk haberi veren böbürlenecek... Gazetecilik böyle bir şey... Ya "yandaş" gazetede ilk haber verilseydi?

 Bir de "FETÖ'ye üye olmamak" demek yok mu?! Ölçüsü ne bunun?

O vakit Türkiye'de herkes suçlu... Sadece Türkiye'de değil bütün dünyada herkes...

Dediklerine göre Fethullahçıların 170 ülkede ilk mektepleri, orta mektepleri, üniversiteleri varmış. Bu mekteplerde okumuşlar da "örgüt üyesi" veya "örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemiş." olabilirler.

Fethullahçıların mekteplerinden mezun biri ülkesinin büyükelçisi olarak gelse kabul etmeyeceğiz herhâlde! O ülke yönetimine: "Bu elçiyi geri çekin!" diyeceğiz! Ülkelerle ilişkilerde yönetenlerin geçmişine bakıp mı karar verilecek artık?

R. T. Erdoğan, kendisini arkadan vuran o şahıs için "a..çak", "k..pe" sıfatlarını kullanıyor ya, bu kadar kötülüğe maruz kaldıktan sonra hangi sıfatı kullansa azdır. Çok canını yaktılar çook! Yüz hatlarını inceleyin... Çizgilerin birkaç yıldır nasıl derinleştiğini görürsünüz. Bu izler arkadan vurulmanın izleridir. İşte bu sıfatlarla anılan birinin dış ülkelerde kurdurduğu mektep mezununun FETÖ adına buraya gelmediğini kim garanti edebilir?! 

FETÖ paranoyağı olduk!

FETÖ METÖ her ne ise, hepsine karşı birlikte mücadele sürdürmek gerekirken, insanlar ayrıştırılıyor. Muhalif görülen herkes susturulmak isteniyor. Hürriyet'e, Yeniçağ'a saldırmalar, Cumhuriyet gazetesinin yazar ve yöneticilerinin toplanması, Fethullahçıların gazetelerinde köşe yazmış, muhabirlik etmişlerin "örgüt mensubu" gösterilip hapsedilmeleri... Eline silâh almamış, darbe yapmak aklının uçundan geçmemiş ama zamanında kanunen açık, üstelik Ak Parti hükûmetlerinden destek görmüş mektebine, bankasına, sendikasına uğramış nice insan içeride... Kimi işinden edilmiş; çoğu aç!

En son Sözcü'ye operasyon yapıldı. Ne zamandır "yandaş" basın-yayın organlarında bahsedip duruyorlardı; "Hadi operasyonu başlatın!" demeye getiriyorlardı!

Sözcü'nün bütün yazarları tescilli Fethullahçı muhalifi. Birçoğu, F. Gülen ve etrafındakilerle mahkemelik. Kimi "solcu", kimi "Atatürkçü" isimler gazetede yazıyor. Hepsi FETÖ sepetine konup Sarayburnu'ndan denize atılmak isteniyor. ("Sarayburnu'ndan atma" demenin ne manaya geldiğini tarihçiler çok iyi bilirler!)

"FETÖ/PDY" diye kısaltılarak adlandırılan o menfur örgütle mücadele herkese cephe alınarak, Ak Parti'ye muhalif olanlar susturularak yürütülemez. Esas olan insanı kazanmaktır.

Öyleyse Ak Partililerin hepsi suçlu. Onlar Pensilvanya'daki meczupla fotoğraf aldırdılar, övgüde yarışa girdiler.

Evet, bir ölçü konmalı... Ezbere öyle "Başlangıcı 17/25 Aralık 2013" de denemez. Bu sınırlama kanunî değil ki...

Önüne gelene tekme atarak darbecilerle, yıkıcılarla mücadele edilemez.

Yazarın Diğer Yazıları