Fidanlar ve ağaçlar


Nihat Erim ve Bülent Ecevit’le Başbakanlıkta üçlü bir görüşme yapmıştık.


DHKP-C -Devrimci Halk Kurtuluş Partisi Cephesi-, terör örgütü kalıntıları şu kargaşa ortamında gene faaliyette. Baş hedefleri gene polisler. Son günlerde gene polisleri şehit ettiler. İki kadın elemanları İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne saldıracakken suçüstü yakalandı.
DHKP-C şimdi kime hizmet ediyor? Herhalde PKK’ya. Bu örgütün eski elebaşlarından Ertuğrul Kürkçü, eski şef Mahir Çayan’la 1972 Martında Tokat’ın Niksar ilçesinde Kızıldere mezrasında Jandarma tarafından basılınca esrarengiz şartlarda kurtulmuştu. Şimdi anlı şanlı BDP milletvekili. İnsanın aklına olmayacak şeyler geliyor. Mesela, PKK ile irtibat sağlamak gibi...

***

DHKP-C, 1978’de Dursun Karataş tarafından Dev-Genç kadrolarından oluşan önceki THKP-C’nin devamcısı olma iddiasıyla kurulan Devrimci Yol’dan ayrılarak Devrimci Sol (veya Dev-Sol) adıyla kurulmuştur. Ayrılık nedeni olarak Dev-Yol’un silahlı mücadeleyi tasfiye etmeye çalışması gösterilmiştir.
Örgütün hedefi, mevcut anayasal düzeni silah zoruyla yıkarak yerine Marksist-Leninist ilkelere dayalı bir sistem getirmekti

***

Yetmişli, kasvetli terör yıllarında Dev-Sol bir çok kanlı eylemlere karıştı ve o yıllarda beni de tehdit etti. Birkaç yıl devlet korumasında sokağa çıktım.
Kanadalı teknisyenleri, İsrail başkonsolosu Ephraim Elrom’u öldürdüler. Mahir Çayan İstanbul Kartal Maltepe’de Sibel adında küçük bir kızı rehin almıştı.
İstanbul’da Dolmabahçe rıhtımında ABD’li denizcileri denize atan onlardı. Aynı örgüt, dönemin Başbakanı Profesör Nihat Erim’i 19 Temmuz 1980’de Dragos’ta evinin hemen önünde öldürdü. Sonra da 29 Temmuz 1992’de eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Kemal Kayacan’ı da İstanbul Göztepe’deki evinin kapısında eşi ve kızlarının önünde öldürdüler.

***

Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan idam edildi.
O zamandan beri solcu medyada ve bir takım aydınlar “Üç Fidan” edebiyatını sürdürür ve ağıt yakarlar.
Hakikaten de genç yaşta fidanlardı. Ölüleri, hele böyle genç ölenleri acıyla anmak gerek. Ama unutmamak da gerek, Gezmiş ve arkadaşları zehirli fidanlardı ve birçok masum insanın, milliyetçinin ölümüne sebep olmuşlardı. Gezmiş’in darağacına “Yaşasın Kürt Halkları” diye bağırarak gittiğini de unutmam.

***

Evet bu fidanlar unutulmaz ve her yıl mezarları başında anılır. Ya öldürdükleri kıymetli devlet adamı Nihat Erim ve Amiral Kayacan. Onları kim anıyor, kim hatırlıyor.



Amerika’nın o dönemlerdeki ünlü sinema yıldızı Cyndy Charisse, Norfolk’a gelen Türk muhribini ziyaretinde, daha sonra Deniz Kuvvetleri Komutanı olan genç denizci Kemal Kayacan’la sohbet etmişti.

Yazarın Diğer Yazıları