Fiili işsizlik oranı yüzde 17.2 oldu

Toplum olarak hepimiz, yükselen işsizlik karşısında kafa yormak zorundayız. Aynı paralelde siyasi tercihlerimizi işsizliğe çözüm getirebileceğine inandığımız siyasi partilerden yana kullanmalıyız.

Zira işsizlik, ekonomik sorunların en riskli olanıdır. Sosyal açıdan ise bütün kötülüklerin anasıdır. 
İşsizliğin çözümü için kafa yorarken ve proje geliştirirken her şeyden önce işsiz sayısını ve işsizlik nedenlerini doğru tespit etmeliyiz.
Aslında işsizlikle ilgili TÜİK’in istatistikleri ve tekniği uluslararası normlara uygundur. Ne var ki bazı ulusla arası normlar, bizim toplum yapısında ve anlayışında karşılık bulmuyor. 
Dün sabah işsizlikle ilgili dinlediğim bir yorum bazı yanlış anlamaların olduğunu gösterdi. Konuşanın yorumu şöyle idi: “Türkiye’de işsiz sayısı ve işsizlik oranı açıklanandan daha düşüktür. Kayıt dışılık işsiz sayısını artırıyor.” 
1) Gerçekte, kayıt dışı istihdam işsiz sayısını etkilemez. Kayıt dışı istihdam anketlerle belirleniyor. Toplam istihdam içinde kayıt dışı istihdam aşağıdaki gibi ayrıca gösteriliyor. 

 

1.jpg


Sosyal Güvenlik Kurumu istatistiklerinde de isteğe bağlı sigortalılar dışında, kayıtlı çalışan sayısı aynı rakamlardır. 
2) TÜİK’in işsizlik oranları, Türkiye’deki fiilen işsiz olanların sayısını ve fiili işsizlik oranlarını vermiyor. Bunun nedeni artık çok sık tartışılıyor ve önemli ölçüde kamuoyu tarafından anlaşılmış durumdadır. Sorun, işsiz olduğu halde iş aramayanlardan ileri geliyor. Haklı olarak TÜİK, uluslararası normlara uygun olarak ve işsizliğin tarifi gereği, iş aramayanları işsiz saymıyor. Gerçekte ise bu iş aramayanlar, uzun süre iş aradığı halde iş bulamamış ve umudu kaybolmuş işsizler ile, bir kuruma başvurmamış, eş-dost aracılığı ile iş arayanlardır. 2.6 milyona ulaşan bu gibiler için  “iş aramayıp çalışmaya hazır olanlar”  deniliyor. Demek ki bunlar da fiilen işsizdir. Aynı zamanda bunlar “iş gücü” ne dahil edilmiyor. Söz konusu 2.6 milyon fiili işsiz sayısına iş gücüne ilave etmek ve iş gücünü revize etmek ayrıca 2.9 milyon olan işsiz sayısına ilave etmek ve işsizlik oranını da revize etmek gerekir. 
Bu şartlarda işsiz sayısı 5.5 milyon kişi ve fiili işsizlik oranı ise yüzde 17.2’dir. 

2.jpg

 

3) Fiilen işsiz olanları işsiz saymadığımızda, iş gücüne katılma oranı da düşük çıkıyor. İş gücüne katılma oranı istihdam edilen ve işsiz nüfus toplamının, çalışabilir toplam nüfus yani 15 ve daha yukarı yaşta olanlara oranıdır. 
15 ve daha yukarı yaşta olanların sayısı 77 milyon kişidir. İş gücüne katılma oranı 51.3 olarak ilan edildi. 31.9 milyon olan fiili iş gücünü dikkate alırsak,  “iş gücüne katılma oranı yüzde 55.9’’olur.
İş gücüne katılma oranı, nüfusu içinde fiilen kullanılabilecek iş gücü potansiyelini gösterdiği için, doğru hesaplamak önemlidir.

Yazarın Diğer Yazıları