Finansal okur yazarlık

Son günlerin modası haline geldi finansal okur yazarlık. Bir çok finans kuruluşu kurslar açıp finansal okur yazarlık öğretiyor.

Finansal okur yazarlık nedir?

Ekonomiyi daha iyi anlamak, verileri çok iyi okumak.

Türkiye için finansal okur yazarlık ne kadar önemli?

Önce bir olay anlatayım, sonra siz karar verin.

Yunanistan’ın girdiği kriz sonrası bankalar kapandı. Banka ATM’lerinden günlük sadece 60 Euro verilmeye başlandı.

Bu, Türk gazetelerinde haber olunca bazı kişiler mevduatının bulunduğu Yunanistan sermayeli Finansbank’a hücum etti.

Bir çok kişi Finansbank’taki mevduatını çekti. Çekilen rakamlar öyle milyonlar değil, 50 ile 100 bin lira arasında.

Gazetedeki haberleri okuyup, Yunan sermayeli Türk bankasına parasını çekmeye giden insanların psikolojisini ve finans bilgisini siz düşünün.

Finansbank, Yunanlı NGB’ye ait olabilir ama bu banka Türk sermaye piyasaları kanununa göre kurulmuş ve BDDK tarafından her kuruşu denetlenen bir banka. Yunanistan iflas dahi etse bu bankanın başına hiç bir şey gelmez. Bankanın sermayedarları teknik olarak 1 kuruş dahi Türkiye’den çıkaramaz. Bu nedenle Finansbank’ın Türkiye’deki bankalardan hiç bir farkı yok. Bu bankanın sarsılması Yunanistan’daki ekonomik verilerle değil, Türkiye’deki finans hareketleriyle alakalıdır.

Bir başka konu ise tüm bankalardaki 100 bin TL’ye kadar olan mevduat, devlet güvencesindedir.

Gelin görün ki, panik yapan kişilerin mevduat miktarı 100 bin TL’nin altında.

Bir Finansbank çalışanının anlattığı ise oldukça düşündürücü.   Gazetelerin internet sitelerinde Yunanistan’daki ATM’lerden sınırlı para verilmesi haberini okuyan bazı kişiler, bankanın ATM’sinden deneme amaçlı para çekmiş.

Böyle olayların yaşandığı bir ülkede siz, halka ne kadar finansal okur yazarlık verebilirsiniz ki?

Önce halkın finansal bilinci sağlanmalı.

Bunun için de lütfedip bankalar çaba harcamalı.

Kendi ayaklarına kurşun...

Bugüne kadar hep vatandaşı soyulacak müşteri olarak gören bankalar maalesef kendi ayaklarına kurşun sıkmıştır.

Türk insanı artık bankalara karşı hep şüphe ile bakıyor. Gereksiz ücretlerin kesilmesi ve daha bir çok konuda vatandaşın güvenini sarsan bankalar, bu güvenin sağlanması için çaba harcamalıdır.

Türkiye’de insanlar banka şubelerinden içeriye girmeye korkar hale geldi.

Bunun sorumlusu Türk halkı değil, bankalardır.

Finansbank kârlı ve güçlü bir banka. En iyi yönetilen bankalardan birisi.  Ancak bu banka da neden bu olaydan imaj olarak olumsuz etkilendiğini  iyi düşünmeli. Vatandaşı sadece kredi satılacak, kart verilecek bir unsur olarak görmekten vazgeçmeli. Reklamlarında önceliğimiz insan diyen bu başarılı banka biraz özeleştiri yapmalı.

Yazarın Diğer Yazıları