Benim de duyargalarım iyi çalışır. Yeni sistemin öğrendiğim ilk iki bakanı Millî Savunma ve Gençlik Spor olmuştu.

Bunlar için sürpriz diyemem Genelkurmay Başkanı Org. Akar yine Türk Silahlı Kuvvetleri'nin başında kaldı. Bu defa emeklilik için yaş sınırı yok. Hükümet ve verilen görev devam ettiği sürece bu önemli bakanlık omuzlarında kalacak.

Madem TSK ile başladık, devam edelim. Yeni Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler'i tanımam meslektaşım Ali Öncü sayesinde oldu. Tuğgeneral'di. Öncü, onu öyle bir anlattı ki, ağzım açık dinledim. Sonunda da noktayı koydu; "İleride mutlaka Genelkurmay Başkanı olacak". Aradan geçen bunca zaman Öncü'yü haklı çıkardı. Org. Güler'i kutlarken sevgili kardeşimi de tebrik etmeyi unutmuyorum.

Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atanan Org. Ümit Dündar için de birkaç kelime etmek istiyorum. En azından bilmeyenleri aydınlatmış oluruz. Tanıyanlar ise anı tazelemiş olurlar. Erdoğan, Marmaris'te isyancıların çemberinde iken, 1. Ordu Komutanı olarak Cumhurbaşkanı'na "Ankara'ya gitmeyin. Buraya gelin. Sizi İstanbul'da daha iyi koruruz" diyen paşa idi.

Vefa duygusu

Orhan Ayhan büyüğümün bana söylediği sözleri paylaşayım; "Erdoğan çok vefalıdır. Yapılan iyilikleri asla unutmaz". Sanırım Org. Dündar'ın önünün açılışında bu özelliğinin katkısı büyük.

Fuat Oktay'ın tek Başkan Yardımcısı olması tanıyanlar için sürpriz değildi. Ekran eyyamcılarının tamamına yakını sayıyı dörde hatta beşe kadar çıkardılar. İki kişi "Tek yardımcı olacak" dedi; Prof. Dr. Mithat Baydur ile Abdülkadir Selvi. Baydur hem donanımlı hem ileri görüşlü. Böylesi akademisyenlere sadece Üsküdar Üniversitesi'nin değil tüm Türkiye'nin ihtiyacı olduğu kesin.

Bir kişi daha

Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu'nu Spor Toto ve bağlı oyunları yöneten biri zannedenler, şaşırmaya hazır olsun. Türk sporundaki gelişmelere en büyük katkısı olanlardan biridir. Yani "gizli kahramandır".

Sanırım bu atamaya en çok sevinen Mehmet Buğra Şahin olmuştur. TRT Spor Koordinatörü'nün Kasapoğlu ile dostluğu hacca birlikte gidecek kadar ileridir.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül koltuklarını muhafaza ettiler. Yadırgadığım tek karar Berat Albayrak'ın Hazine ve Maliye Bakanlığı'na kaydırılması. Dilerim ekonomideki yangının faturası ona çıkmaz.

Ak Parti'nin TBMM'deki sandalye sayısı 291'e indi. Meclis Başkanlığı'na gelecek Binali Yıldırım'ı da eksilenler listesine ekleyince 290'la kalınır. Bu da Cumhur İttifakı'nın bastonu konumundaki Devlet Bahçeli'nin durumunun biraz daha güçlenmesi demektir. Belki fırsat bu fırsat deyip, kamu binalarından sökülen T.C.'leri yeniden taktırır.

Yeni sistemin adını bulmakta zorlananlardanım. Serbest ekonomiden gelen bakanların ikisini gözüme kestirdim. İlki Bekir Pakdemirli. Ak Parti'nin organı gibi çalışan BİM'in tepe ismi. Kendisinden özel ricam, peynir ve yağ fiyatlarına bir an önce müdahale etmesi. Diğer bakan ise Fahrettin Koca. Sağlık hizmetlerini yeniden Recep Akdağ dönemindeki hale getirmeli.

17 isim arasında en umutlu olduğum kişi Mustafa Varank. Çalıştığı her yerdeki başarısını Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nda da tekrarlayacağından eminim. Sonuç olarak söyleyeceğim "Tek Adam Rejimi"ne döndüğümüzdür. İcraatın günahı da sevabı da Başkan'a kesilecek. Milletin ilk karneyi Mart sonunda vereceğini kimse unutmamalı.

***

Önemli uyarı

Bir konuyu tekrarlayarak kapatacağım. Washington DC günlerimde Beyaz Saray'ı gezmiştim. Başkanın günlük programına göz atma imkanı buldum:

* 09.22 Nikaragua Büyükelçisi'ni kabul.

* 09.45 Vietnam malulleriyle görüşme.

* 10.07 Oval Ofis'te medyaya açıklama. Bu program böyle devam ediyordu.

Bizdeki programsızlığı görünce gerçekten canım sıkıldı. Bir gün önce yeni kabine 21.00'da açıklanacak dendi. Günü geldi 21.30'a alındı. Tüm ekranlar bekliyor. Hatta ikiye böldüler. Bir tarafta sadece bayrak ve forslar görülüyor. 22.00'de de aynı manzara. TRT'nin kuruluşundaki gibi necefli maşrapalar örneği duruyor. Koşuşturmalar başladığında saatler 22.35'i gösteriyordu.

Haydi bu ilk gündü. Yabancı konuklar uğurlandı. Yeni bakanlar beklendi gibi mazeretleri geçerli sayalım. Bari bundan sonra zamanlamaya dikkat edelim. Başarının yolunun bundan geçtiğini unutmayalım. Süleyman Baba'nın en sinirlendiğim tarafı da buydu. Sakarya konuşması 14.30'da başlayacak denir, hava karırken il sınırından içeri girerdi...

...

GÜNÜN SÖZÜ

İyiliği yapan değil, gören anlamalıdır. Seneca