Fransa Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, ABD, İngiltere ve Fransa'nın Suriye'de düzenlediği askeri operasyona ilişkin bilgi verildi.
Açıklamada, 7 yıldan beri Suriye'deki durumun gittikçe ağırlaştığı, bunun Avrupa ve Fransa'nın güvenliğini direkt hedef haline getirdiği belirtilerek, bu yüzden acil olarak siyasi inisiyatif alınacağı ve Fransa'nın üç önceliğinin bulunduğu bildirildi.
Açıklamada bu öncelikler, "Suriye'de kimyasal programın geri dönülemez ve denetlenebilir şekilde ortadan kaldırılması, BMGK'de kabul edilen karar çerçevesinde tüm Suriye topraklarında ateşkesin ve insani yardımların ulaştırılmasının sağlanması, siyasi çözümle birlikte işleyecek krizden çıkış planının devreye sokulması" olarak sıraladı.
Açıklamada, bu önceliklerin hayata geçirilmesi için Fransa'nın, katkıda bulunabilecek tüm ülkelerle birlikte çalışmaya hazır olduğu vurgulandı.
Fransa'nın IŞİD başta olmak üzere bölgedeki terörist gruplarla mücadele ve siyasi çözümü gerektiren istikrarın sağlanmasını öncelik olarak gördüğü kaydedilen açıklamada, Fransız ordusunun askeri operasyonunun Suriye halkını veya Suriye'nin müttefiklerini hedef almadığı, "kimyasal saldırıların tekrarlanmasının önüne geçmek amacıyla, Suriye rejiminin kimyasal kapasitesini yok etmeyi hedeflediği" bildirildi.
1993'te Paris'te imzalanan Uluslararası Kimyasal Silahların Yasaklanması Konvansiyonu'nun 2013 yılında Suriye tarafından kabul edilip imzalandığı hatırlatılan açıklamada, "Kimyasal silahların üretimi ve kullanımının uluslararası barışa ve güvenliğe tehdit oluşturduğu ve Suriye rejiminin bünyesindeki tüm kimyasal varlığı yok etme vaadinde bulunduğu" hatırlatıldı.
ABD, İngiltere ve Fransa'nın Suriye rejimine yönelik dün geceki saldırısı kapsamında başkent Şam yakınında bir kimyasal silah araştırma merkezi, Humus'un batısında yer alan bir kimyasal silah deposu ile kimyasal silahlarla ilişkili bir komuta merkezinin vurulduğu bildirilmişti.
Fransa'nın Akdeniz'deki savaş gemisinden atılan füzeler ve hava üslerinden kalkan Rafale tipi uçaklarla operasyona katıldığı ve "Esed rejimine ait kimyasal silahların önemli bir kısmının vurulduğu" belirtilmişti.
