Japon enerji şirketi Tokyo Electric Power'dan uzmanlar ilk kez Fukushima-1 nükleer santralinden su deşarjı alanında okyanusta trityum kaydetti.
31 Ağustos'ta deşarj noktasından alınan su örneklerinde litre başına 10 bekarel miktarında trityum tespit edildiği, bunun Uluslararası Komisyon tarafından belirlenen izin verilen normdan (litre başına 60 bin bekrel) 6 bin kat daha az olduğu vurgulandı. Bunun aynı zamanda DSÖ'nün içme suyu için belirlediği kabul edilebilir normdan (litre başına 10,5 bin becquerel) 1.050 kat daha az olduğu açıklandı.
Japon tarafı, Fukushima-1 nükleer santralindeki suyun tahliye edilmesi planında, buradaki trityum seviyesinin litre başına 1,5 bin bekereli aşmayacağının sözünü vermişti.
Mart 2011'de tsunamiden zarar gören reaktörleri soğutmak için kullanılan nükleer santral topraklarındaki tanklarda 1,25 milyon tondan fazla su birikti. Japon hükümeti, suyun genel olarak radyoaktif maddeler içermediğini ve yalnızca hidrojen izotopunu (trityum) içerdiğini iddia ediyor.
Nisan 2021'de Tokyo bu suyun önemli bir kısmını okyanusa boşaltmaya karar verdi. İçindeki trityum içeriğinin, temiz deniz suyuyla karıştırılarak deşarjdan önce litre başına 1,5 bin bekerel'e (Uluslararası Radyolojik Koruma Komisyonu ve Japonya Hükümeti tarafından belirlenen güvenlik standardının kırkta biri ve yedide biri) getirilmesi gerekiyor.
24 Ağustos'ta Tokyo Electric Power, Fukushima-1 nükleer santralinden radyoaktif içermeyen ilk su partisini okyanusa boşaltmaya başladı .
Tokyo'nun kararı başta Çin olmak üzere birçok ülkeden sert eleştirilere maruz kaldı. Çin Halk Cumhuriyeti Gümrük Genel İdaresi, 24 Ağustos'tan bu yana Japonya'dan deniz ürünleri ithalatını tamamen durdurdu.
Japon medyası ayrıca Çin'de bulunan Japon kurumlarının ve okullarının taş ve yumurta yağmuruna tutulduğu bir dizi olayı da bildirdi. Japon medyasına göre Çin sosyal ağlarında, Japon malları ve restoranlarının boykot edilmesi yönünde çağrılar yapılıyor ve turist gruplarının Japonya'ya gönderilmesinin reddedildiği belirtiliyor.
