Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Yavuz Selim DEMİRAĞ

Galatasaray nasıl kurtulur?

Bedenen yorulmuş olsak da, ruhen gün geçtikçe gençleşip, yenilendiğimizi hissettim Cumhuriyet tarihinin en adaletsiz referandum kampanyasında. Bir taraftan vatandaşın cebinden çıkan vergilerden toplanan paraların savrulduğu "Evet"çiler, diğer yanda yine kendi cebinden Anadolu'yu turlayan gerçek vatanseverler. Uzun-ince yollar bazen bitip tükenmek bilmiyor. 16 Nisan gecesi "İşte tam o sırada oradaydım" diyebilmenin haklı onurunu yaşayacağımızdan emin uykusuz gözlerimiz, kitap okuyarak dinlendi. Sağolsun İnce Metin... Günümüzü anlatan farklı nadide kitapları azık olarak vermişti. Carlos Fuantes'in "Doğmamış Kristof" adlı romanı müthiş. 30 yıl önce Meksika'da yaşananların bugün iz düşümünü canım memleketimizde yaşıyoruz. Çılgın yarışmalar arasında iktidarı ele geçirenlerin buzdolabı, patates-makarna dağıtımını bizden çok önce yaşamış "Tatlı Vatan" Meksika... 12 Ekim 1992'de doğacak ve soyadı Kolomb'a en çok benzeyen bebeğin 21 yaşında ülkenin yöneticisi olacağını ilan eden yarışma Amerika'nın keşfinin de 500. yılına rastlıyor. Ana rahmindeki Kristof, ülkesini anlatıyor romanda. Okuyana çok tanıdık gelecek.

***

Yolculuk esnasında beni en çok rahatsız eden kitap ise 1902 doğumlu Prof. Dr. Rasim Adasal oldu. 1983 yılında ölen Adasal'ın 1978'de kaleme aldığı "Yeryüzü Tanrıları: Liderler-Komutanlar ve Kahramanlar Psikolojisi" adlı eseri yine ülkemizdeki insan manzaralarını resmediyor. Nöropsikiyatri uzmanı olan Adasal askeri hekim. Mazhar Osman'ın ruh hekimliğini, modern psikiyatrinin kurucusu. Sosyal psikolojinin gelişimi ile başlayıp kitle psikolojisi ve kolektif saldırılara ihtiraslar ve tutkular psikolojisinin insanların putlaştırılmasına nasıl götürdüğünün örneklerini mitolojiden günümüze kadar uzandırmış. "Çeşitli Meselelerde Yeryüzü Putları" bölümü düşündürücü olduğu kadar ürkütücü. Liderler Psikolojisi ise endişe boyutlarını zorluyor. "Liderlikten Diktatörlüğe" bölümünde son yüz yılın dünya ve Türkiye simalarının karşılaştırılması var. "Komutanlar Psikolojisi", "Kahramanlık ve Kahramanlar Psikolojisi" ve "Kitle Psikolojisi ve Toplumsal Kahramanlıklar" bölümleri mutlaka üniversitelerin her bölümünde zorunlu ders olarak okutulmalı.

Tıp Fakültelerinde Rasim Adasal halen kaynak eser olarak okutulur. Psikiyatri ana bilim dalında Adasal'ın yerinin doldurulamadığını biliyoruz. Kimilerine göre ukalalık olacak ama artık bir dal olan Siyasette bu eser ana kaynak olarak okutulmalı. Bu eserin 282 sayfasında çizmedik yer bırakmadım. İddia ediyorum bir televizyon kanalında saatlerce Adasal'ın kitabını bilim adamları ve siyasiler tartışsa 16 Nisan referandumuna ışık tuttuğu gibi sonucun belirlenmesinde rol oynar.

***

Gelelim ısınan, ısındıkça seviyesi düşen meydanlara. Hazır iddialı bir yazı için klavyenin başına oturduğumuza göre iktidar adına meydanlarda konuşanları gördükçe "Zübük" filmini seyretmeye gerek görmediğimin altını çizmeliyim. Merhum Kemal Sunal'ın kemikleri sızlıyordur. Alın Kemal Sunal'ı koyun Binali'yi... Kimi seyrederdiniz diye sorun bakalım... "15 Temmuz şehitlerine" saygısızlıktan dem vuranlar Silopi'deki çadır mahkemesini alemin unuttuğunu, binlerce şehidin kemiklerinin sızladığını niye söyleyemiyor? Anladık ortaklığın bir hukuku var. Ancak zeka seviyemizle alay edildiğinin bilmem farkındalar mı? "Ey Kılıçdaroğlu" ile başlayan nida, art arda 18 anayasa maddesi gibi. Neymiş efendim Kılıçdaroğlu 7 seçim kaybetmiş. Eee, dün "cücük muhalefet" deyip bugün medet umduğunuz Bahçeli 15 yılda kaç seçim kaybetti?

Aslında bugün "Galatasaray Nasıl Kurtulur"u yazacaktım. Merhum Galip Erdem, 12 Eylül darbesinden sonra "Beşiktaş Nasıl Kurtulur"u yazmıştı ya. Şartlar daha kötü... Daha faşizan... 25 milyon taraftarı olan Galatasaray'ın haline bakın. Başakşehirden yine 4 gol yedi. Takımın savunması dökülüyor. Yedek kulübesinde oturanların fiyatı 100 milyon Euro. Tudor diye kurtarıcı bir teknik adam geldi vaziyet daha da berbat oldu. Tribünler hep bir ağızdan "Yönetim İstifa" diye bağırıyor. 25 milyon taraftar küfrediyor. Ama keyifler keka... Zavallı Galatasaray'ın MHP'den farkı kalmamış. Bahçeli gibi direniyor yönetim. Galiba Galatasaray'ın eksiği "Çarşı"... Ultraarslanlarla falan olacak iş değil. Bakın Beşiktaş, Çarşı ile el ele verince şampiyonlukları kucaklıyor. Darısı diğer takımların başına... 16 Nisan'daki Çarşı tavrı inanın Türkiye'yi de kurtarır...

Carlos Fuantes ve Rasim Adalı'da "Çarşı"dan haberiniz var mı?

Yazarın Diğer Yazıları