Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Serap BESİMOĞLU

Serap BESİMOĞLU

Gazi Üniversitesi'nden sanat haberleri

Üniversitelerimiz uzun mesafe koşusunda eğitim bayrağını gururla taşıyan en önemli kuruluşlarımızdır. Bunlardan bir tanesi de Gazi Üniversitesi'dir. Üniversite'nin rektörü Prof. Dr. Rıza Ayhan'la Üniversite'nin başarılı eğitim planları, sosyal ve kültürel etkinlikleri özellikle de sanat üzerine sohbet ettik... Kendisine; "Türkiye'deki tek akademik koro ve akademik orkestra sizin üniversitenizde var bu konudaki görüşleriniz nelerdir?" diye sorduğumda, büyük bir heyecanla yanıtladı. "Doğru hem akademik koromuz hem de orkestramız çeşitli yerlerde konserler veriyorlar. Üniversitemizi en güzel şekilde temsil ediyorlar. Ben de kendilerini dinlemekten büyük bir keyif duyuyorum." Prof. Dr. Ayhan çok önemli bir noktaya daha değindi, biliyor musunuz dedi; "Gazi Üniversitesinin temel bir özelliği var, Cumhuriyetimiz 1923 yılında kurulduktan sonra konservatuvar tesis edilmiş, ilk defa musiki muallim mektebi 1924 yılında kurulmuş bu musiki muallim mektebi üniversitemiz bünyesindedir." Sn. Ayhan böylesi bir detayın altını çizip gururla ekliyor; "Cumhuriyetle yaşıt bir müzik bölümümüz var. Bu yüzden Gazi Üniversitesi öncüdür. Güzel sanatların gelişmesinde ve yaygınlaşmasında çok önemli çalışmaları sırtlanmıştır. Hatta ilerleyen zamanlarda bu düşüncelerimizi besleyen bir konservatuvar açmayı da arkadaşlarımızla ciddi olarak planlıyoruz yeter ki uygun bir mekan bulalım. Özellikle de bize verirlerse, ilk kurulmuş konservatuvar olması bakımından ve bir çok değerli sanatçı yetiştirmiş sanat okulu olması bakımından şimdiki Mamak belediyesine verilmiş olan eski Ankara Devlet Konservatuvarı binasını Gazi Üniversitesi konservatuvarı olarak faaliyete geçirmekten büyük bir haz duyarız."  O okuldan mezun olmuş bir insan olarak bir an gözlerim parlıyor, "Keşke hocam diyorum keşke böyle bir şey olsa..." Bu fikrin oluşma sebebini şöyle açıklıyor Rıza hoca; " Bizdeki Müzik Eğitim bölümü daha ziyade müzik öğretmeni yetiştirmeye yönelik, sanatçı yetiştirmeye yönelik değil halbuki Türkiye'mizde daha çok sanatçı yetiştirmeye ihtiyaç var, dolayısıyla konservatuvarı bağımsız olarak düşünüyoruz. Ayrıca üniversitemiz bünyesinde bir Mimar Kemalettin konferans salonumuz var. Tarihi bir mekan ve onarımı planlanıyor, sahnesi genişletilecek ve tiyatro çalışmalarına imkan vereceğiz. Bu mümkün olursa hem Devlet Tiyatrosunun sanatçılarını hem de kendi amatör topluluklarımızı burada değerlendireceğiz. Ama konservatuvarımızı açamazsak bu faaliyetlerimizi opera, tiyatro vs. yürütme imkanımız olmayacak. Resim ve müzikle devam edeceğiz." dedi. Prof. Ayhan; "Yine çok faal olan sergi salonumuz var, üniversitemiz bünyesinde resim heykel müzesini açtık, elimizdeki çok değerli resim ve heykellerimizi burada sergiliyoruz. Korumalı olarak bir çok ilimizde de bu sergiler devam ediyor" diye ilave etti.

 Özellikle Atatürk ve sanatla ilgili sorulara geçtiğimizde bir eğitimci olarak kendisine gençlerimizle ilgili öneri ve öğütlerini sorduğumda; "Atatürk'ü iyi anlamak lazım" diyor. "Ben Atatürk'ün sanatla ilgili yönünün Türk insanına iyi yansıtılmadığını düşünüyorum. Atatürk çok iyi bir müzik dinleyicisi ve sanat takipçisiydi. Atatürk'ün Çankaya sohbetleri çeşitli şekillerde yorumlanır ama orada edebiyat sohbetleri yapılır, devlet işleri görüşülür, fikir alışverişi, şiir, müzik ve sanat sohbetleriyle beslenirdi. Atatürk insanları kaynaştırıp Türkiye Cumhuriyetine yeni bir ruh vermeye gayret göstermiştir. Özellikle de tarihinden koparmadan. Onu iyi anlamak gerekir. Gençler sanatı önemsemeli özellikle bu anlamda gelişimlerini sanatla desteklemeliler." Sn. Rektör Rıza Ayhan'a bu keyifli sanat sohbeti için teşekkür ediyorum.

Sergi, panel, seminer, konserler ve 27 Nisan'da başlayacak etkinlikler için gsf@gazi.edu.tr

Yazarın Diğer Yazıları