"Gazze mutabakatı"ndan sonra Kandil mutabakatı geliyor...

İsrail ve Rusya son örnekleri oldu. Sıradaki özürlere sıkı hazırlanın!..

Her alanda 180 derece "U" dönüşlerine alıştırılan (!) toplum ağır bedeller ödüyor. Onuru, canı ve malı ile... Koskoca bir ülkenin tüm iç ve dış politikaları yap-boz tahtasına çevrildi. Aklımızla, zekamızla alay etme cesaret ve gücünü hâlâ kendisinde bulabilen bir iktidar yapısı ve maalesef onunla baş etmekte aciz kalan bir muhalefet anlayışının esirleri haline getirildik. Şimdi, bize değerli yalnızlıktan geçişle değerli onursuzluk sürecini dayatıyorlar. Aracı kurum ise yine "ekonomi". Yani, para. Yani, millete önerilen yeni rüşvet imkânları. Yaşanan örtülü ekonomik kriz altında omurgaları çatlayan millet mi özürler diplomasisi sonucunda kurulacak yeni ekonomik ilişkilerden payını alacak?.. Yoksa, damat Berat Albayrak öncülüğünde sarayın yağdanlık iş adamları mı? Yine, millete, yaşayarak acı bedellerin tattırılacağından adım gibi eminim!.. Aynı çözüm sürecinin sonunda olduğu, aynı kazan kazan da olduğu, aynı değerli yalnızlıkta olduğu gibi; acı faturaları millet ödeyecek.

"Çözüm süreci", Mavi Marmara arsızlarının, şehit ve gazilerimizin üzerinden, yeni ufuklara nasıl yelken açtığına derin acılar çekerek şahitlik ediyoruz!.. Sinsi sinsi dayatılan yeni çözüm sürecinin resmi belgesini dün sizlerle paylaşmıştım. Kolombiya örneğiyle. İrin bir kez daha patladı!.. Bizler, Güneydoğu'daki terörle mücadeleye pür dikkat kesilirken, iktidarın gerçek yüzünü gösteren fotoğrafı üst düzey bir güvenlik bürokratı YENİÇAĞ'a anlattı. Başlığı da; "EGE BÖLGESİ PKK KIRSAL AÇILIM GRUBU KONU ÖZETİ" diye attı;

"PKK-KCK terör örgütü Ege silahlı kırsal alan açılım grubu tarafından, 23.02.2016 tarihinde Kemalpaşa ilçesinde ilçe jandarma komutanlığına roketli saldırı düzenledi.

Eylem sonrası esas eylemciler yakalanamamasına rağmen 'PKK Ege yapılanması çökertildi' başlığı ile reklam amaçlı haberler yaptırıldı. Bayındır ilçesinde gerçekleştirilen 4'üncü eylem ile kırsal açılım grubu hem Kandil'e, hem de devlete 'kimse bizi çökertmedi, ayaktayız, eylemimizi yaptık ve eylemlerimize devam edeceğiz' mesajı vermiştir. 19.03.2016 tarihinde seyir halindeki jandarma aracına yönelik uzun namlulu silahlarla eylemler yapılmış, Nisan ayı içerisinde yapılan takipli bir çalışma neticesi kırsal açılım grubuna katılmaya çalıştığı değerlendirilen bir şahıs Kemalpaşa ilçesinde yakalanmış, suçlamaları kabul etmemiş, şahıs çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştır. Sonraki süreçte 06.06.2016 tarihinde yardım-yataklık yapan şahıslar ile birlikte kırsal açılım grubu BTÖ mensuplarına jandarma ile müşterek operasyon yapılmış, yardım-yataklık yapan şahıslar yakalansa da, silahlı faaliyet yürüten ve eylemleri yapan BTÖ mensupları yakalanamamıştır. 08.06.2016 tarihinde Kemalpaşa Vişneli köyünde arazi tarama faaliyeti yapan jandarma ekipleri, BTÖ mensuplarınca tuzaklandığı değerlendirilen el bombasının patlaması neticesinde bir astsubay yaralanmıştır. Yapılan operasyon ile ilgili esas eylemci grubun yakalanamamasına rağmen, reklam amaçlı PKK Ege Bölgesi yapılanmasının çökertildiğine dair haber yaptırılmıştır. Akabinde 24.06.2016 tarihinde Bayındır ilçe emniyet binasına yönelik roketli saldırı girişimi olmuş, ancak atılan 2 adet roket emniyet binasına isabet etmemiştir.

Değerlendirme ve risk:

PKK terör örgütü yıllardır hayalini kurduğu Ege kırsal açılımını gerçekleştirmiştir. Tespit edilen yukarıda sıralanmış 4 tane eylemi vardır. Bu açılım ve eylemler İzmir TEM ve istihbarat şubelerince önlenememiştir."

Nusaybin'e de bakalım

Saltanat mensupları, Haziran ayı başında "Nusaybin'i temizledik" diye demeçler patlatmıştı. Bölgede, 75 gün boyunca orada görev yapan bir rütbeliden şunları duydum; 75 günde 75 şehit ve 350 yaralı verilmiş. 75 gün sonunda Nusaybin tam olarak temizlenmeden üstleri tarafından çıkma emri verilmiş. Rütbeli, "75 gün boyunca kaçmayan asıl dağ kadrosunun yakalanmalarına ramak kala böyle bir çıkma kararı herkeste şüphe uyandırdı. Ayrıca haberlerde çıktığı gibi Nusaybin tam anlamı ile temizlenmeden terk edilmek zorunda kalındı. Hükümet ve PKK arasında bir anlaşma yapıldığı yönünde ciddi şüphelere sebep oldu" diyor. Ve ekliyor; "bölgeye gerekli müdahale ve destek yapılmazsa tekrar eski halini alabilir ve o kadar gayretli temizlik çabaları hiç uğruna boşa gidebilir..."

Çok sıkıntılı başka iddialar da var. Bu kadarı ile bırakıyorum. Bu bile "yeter de artar" cinsinden.

Kendi çıkarları ve güvenliği açısından Suriye'nin parçalanmasını ve güneyimizde Kuzey Suriye Kürt devletinin kurulmasını en çok isteyen kim?..

İsrail.

Şimdi, anladınız mı, "Gazze mutabakatı" diye sizlere yutturulmaya çalışılan tezgahı!..

Anladınız mı?..

Dışişleri Bakanlığı'nın resmi internet sitesinden, Kolombiya Hükümeti ile terör örgütü FARC arasında yapılan ateşkes anlaşmasına sıralanan övgüler ile nereye varacağımızı?..

Kandil'den özür dilenecek günler de ufukta göründü!..

Hani ünlü bir deyiş vardır; anlayana diye başlar...

 

Yazarın Diğer Yazıları