Geçmiş olsun gazeteci..

Bakan Fatma Betül Sayan Kaya'nın telefonunda ByLock olduğu yolundaki haberinin ardından, yargıdan önce, 'Bedelini ödeyecek' tehditleri arasında yargılandı..

Kim? İsmail Küçükkaya..

Eski program ortağım.. Bir dönemki gazeteciliğine en acımasız eleştirileri yönelttiğim bir meslektaş.. Ama önemli nokta tam da bu ifade; meslektaş..

Ayrıştığımız noktalar olsa bile birbirimize 'meslektaş' diyebiliyoruz.. Mesleğimizin getirildiği bu noktada bunu söyleyebiliyor olmak kıymetli..

***

Ve sonuç; İsmail Küçükkaya 16 ay 20 gün hapis cezası aldı..

Haberine dair belge istendiğinde, çıkarılmayınca şaşırmıştım aslında.. İsmail'i tanırım, bu kadar önemli bir konuda vereceği haber için elinde bir belge ister..

Nedenini bilmiyorum ama olmadı, belgesi çıkarılmadı ya da çıkarılamadı..

Şunu biliyorum, İsmail haberinin arkasında..

Ancak bu meslek bazen bedel ödemeyi gerektirecek gizlilikleri zorunlu kılar.. Kaynağınız yerine yanmayı göze alırsınız..

Bilgi değil ama tahminim o ki, İsmail Küçükkaya böylesi bir tercihte bulundu..

Gazetecilik yapabilen bir meslektaşım, İsmail Küçükkaya; Geçmiş olsun..

***

Bu tempo bir şey anlatıyor..

"2007'den bu yana ilk defa bu tempoda bir gazetecilik yapıyorum.." Birçok meslektaşımdan duyuyorum bu sözü.. 11 yıl aradan sonra hissediyorum ki, birçok meslektaşım kendini yine ve yeniden gazeteci hissediyor..

"İktidar gak" dedi, bültene giriş haberi.. "Muhalefet feryat etti" kısa kısaya manşet.. Gerisi ajanslardan beslenmiş sayfalar

ve ekranlar..

***

Uzunca bir zamandır, haber merkezlerinin büyük bölümünün öyküsü bu kadar kısa..

Ama son 1 haftadır tablo farklı.. Kulis haberleri, gerçekten kulis haberi.. 11 yıldır, bilinçli ve kalıp halde sufle edilen bilgiler değil artık sayfalardakiler, ekranlardakiler.. Bildiğiniz emekle alınıyor ve size ulaşıyor..

Daha önce de ifade ettim; AKP iktidarı ilk kez ofsayta düştü.. Hep oyun kurmaya alışmış bir kadro, akıllıca ve hızlı bir hamle karşısında abandone oldu..

Aslında öyle olağanüstü bir şey değil.. Siyasetin normalleri arasındadır bu.. Ancak Türkiye'nin son dönemi, anormalleri normal, normalleri anormal hale getirdi.. Sorun ve terslik burada..

***

İşte bu yüzden dedim, birçok gazeteci, gazetecilik yaptığını hisseder oldu son 1 haftadır..

Emin olun bunda, siyasetteki yeni tablonun katkısı büyük.. Türkiye normalleşiyor ki, gazetecilik normalleşiyor..

Siyasi partiler açısından medyada şartlar hâlâ eşit değil.. Ancak, gazetecilik normalleşmeye başlayınca, gerçek haberciliğin fırsat eşitliği az da olsa hissettiriyor kendini.. Bu planlı bir şey değil, mesleğin doğasında var..

***

Bu bizlerin temposuna da yansıyor.. Malumunuz dün Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi'ndeydik.. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, iadeiziyarette bulundu.. Liderler görüşmedeyken, biz de Kemal Bey'in danışmanı, meslektaşım Okan Konuralp'le sohbet ettik..

Aynı tablo onun için de geçerli.. Yoğunluk ve yorgunluktan dalıp dalıp gidiyor.. Telefonu bir dakikadan fazla sessiz kalamıyor..

Masanın bu tarafına yeni geçtim ama şunu biliyorum ki, bizim telefonlarımız bu kadar yoğun çalıyorsa, gazetecilik mesleği nefes almış demektir..

***

Az önce de ifade ettiğim gibi, bu Türkiye'nin normalleşmeye başladığının göstergesi.. Üstelik en çok da iktidarın sevinmesi gereken bir durum..

Ve buna çok, ama çok ihtiyacımız var, inanın..

Yazarın Diğer Yazıları