Bugün ne benim doğum günüm; ne de ulusal bir zafer günümüz var kutlayacağımız. Bugün aslında Türk milletinin büyük acılar yaşadığı ve halen izlerinden kurtulamadığı büyük bir felaketin yıl dönümü. Bugün, 17 Ağustos depreminin yasını tutup üzüleceğimiz gün.
Ancak bu günün bir ayrı önemi daha olacak!
Nasıl mı? Bugün Türk futbolunun 56. doğum günü. Tam 55 yıl geride kalmış acısıyla-tatlısıyla. Kiminin üzüldüğü, kiminin güldüğü, kiminin ise tarihten silindiği... Yeni adıyla Süper Lig’in, 56. yaşına ilk adımını atacağı gün.

Herkes haddini bilsin
Evet; bugün büyük bir gün, bugün Türk futbolu adına “milat” olmasını dilediğimiz bir gün. Tabii ki reklam adına egosundan başka bir şey düşünmeyen büyüklerimiz, başkanlarımız, yöneticilerimiz, tekmeleri pamuk yerine zehirli dikenden oluşan, ayakları yerine çenesi ve yumrukları konuşan futbolcu kardeşlerimizle düdüklü kara gömleklilerimiz izin verirlerse...
Bugün büyük gün!..
Ben spor gazetecisiyim... Futbol oynamadım. Bunun için futboldan anlamam dersem yalan olmaz. Çünkü ben köyden geldim. Tıpkı karpuz tarlasında, kağnılara elden ele karpuzları atarken kaleci olan hemşehrim Turgay Şeren ağabeyim gibi.

Yurdumun üstünde
Bazen bez yuvarlağın, bazen de lastik topun peşinden koşarken, ufak tefek bir şeyler öğrendim. Ancak futbol ve spor adına nelerin yapılacağını çok çok iyi biliyorum.
Bu nedenle, futbol için “milat” olmasını içtenlikle istediğim bugünün adına, bir kaç şey söylemek istiyorum; reytingcilere, hokkabazlara, hıyar soyuculara, mikserlik görevini kendilerine vazife bilenlere... Futboldan anlamadığı halde, futbol adına ahkam kesen zavallılara ve reklam için çanak tutup, onların seviyesine inenlere... Ayrıca tribünlere takımlarını desteklemek yerine, terör estirmeye gelen sözde taraftarlara... Yaptığı insanlık dışı davranışları kahve köşelerinde kendisi gibi olanlara övünerek anlatan ancak icraatının kulübüne nelere malolacağından bi haber çaresizlere.
Evet baylar... 1 yıldır mahkeme, şike, teşvik, şerefsizlik ve saha olaylarının alıp başını gittiği bir yılın, bittiği günün başındayız.

Bu sese kulak verin
Bugün Süper Lig başlıyor. Gelin bir olalım insanlık yolunda, gelin bir olalım sevgi yarışında... Gelin bir olalım, stadyumların yolunda kol kola, güle oynaya. Adı üstünde spor; barış, sevgi ve dostluk değil mi?
Gelin artık ağzı olan konuşmasın, konuşmasını bilen de susmasın... Sevgi saçsın sporun çok çok ötesinde olan futbolun bahçesine. Tribünler kana bulanmasın ve sokaklarda futbol terörü esmesin... Bunca telaş ve dert varken güzel yurdumun üstünde.
İçimden bir ses; güzel sözlerinizi, gülen yüzlerinizi yediden 70’e herkesin görmesini mi istersiniz, yoksa çıkar uğruna salyalı kelimelerle kin, nefret, zehir saçan o korkunç yüzlerinizin, muzur yayınlar gibi poşete girmesini mi?
Anlayana sivri sinek saz...