Gelişmiş bir sürü teknolojiye rağmen uçaklar nasıl kaybolur?

Gelişmiş bir sürü teknolojiye rağmen uçaklar nasıl kaybolur?
Uydu ve GPS teknolojisinin gelişmesine rağmen bir uçağın nasıl kaybolduğu bir gizem olmaya devam ediyor. 9 yıl önce kaybolan Malezya uçağının bulunamaması havacılık tarihindeki en büyük sırlardan biri olarak yer alıyor.

Yeniçağ Özel / Serkan Talan

Yapılan bir araştırmaya göre bir uçuşta işlerin kötü gidip de kaza olması ihtimali milyonda birdir. Ayrıca bir kişinin uçak kazasında ölme ihtimali ise 11 milyonda birdir. Bu oran araba kazasında ölüm ihtimalinden oldukça fazladır.

Uçak kazalarının diğer araç kazalarından oldukça az gerçekleşmesi arkasındaki nedenlerin de daha fazla merak edilmesine neden oluyor. Uçak kazalarından daha az gerçekleşen bir olay ise uçakların kaybolması…

2014 yılının mart ayında Malezya Havayolları’na ait MH 370 sefer sayılı Boeing 777 model uçak Kuala Lumpur Uluslararası Havalimanı’ndan kalkarak Pekin’e doğru harekete etti. Ancak uçakla iletişim kalkıştan 40 dakika sonra kesildi. Aradan geçen 9 yıla rağmen uçağa ait bir iz ve karakutu bulunamadı. Havacılık tarihinin en büyük gizemlerinden biri olan Malezya uçağının kaybolmasının ardındanki sis perdesi aradan geçen 9 yıla rağmen aralanamadı.

boeing-777-200er-malaysia-al-mas-9m-mro-color.jpg

UÇAKLAR HAVADA NASIL İZLENİYOR?

GPS ve uydu teknolojilerindeki gelişime rağmen bir uçağın nasıl kaybolabildiği en çok merak edilen konulardan biri oldu. Uçaklar, pilotların kullanabildiği çok sayıda GPS sistemiyle donatılmış olsa da bu sistemlerin fazla maliyetli olmasından ötürü çok sayıda havacılık firması farklı bir takip sistemi kullanıyor. Söz konusu sistemin kökeni 1930’lara kadar dayanırken, 2. Dünya Savaşı öncesinde de kullanılıyordu.

Hava trafiğini kontrol etmek için kullanılan radar istasyonlarında iki temel sistem bulunuyor. ‘Birincil radar’ olarak bilinen ilk sistem temas ettiği herhangi bir nesneden yansıyan elektromanyetik dalgaları ölçerek çalışıyor. Yansıyan dalgalar radara yansır ve bilgisayarın başındaki personel haraketli nesneleri gözlemleyerek havadaki durumu analiz eder.

august-2010-radar.jpg

İkinci Dünya Savaşı sonrasında geliştirilen ve ‘İkincil radar’ olarak tanımlanan sistem ise askeri tanımlama teknolojisine dayanıyor. Bu sistem, transponder ile donatılan uçak menzile girdiğinde ikincil cihaz ile iletişim kurar. Uçak böylece istenen bilgileri yerde bulunan istasyona iletir. Ayrıca uçağın pilotu, transponder olarak bilinen cihazı acil durumlarda yerdeki trafik kontrol merkezi ile iletişim kurmak için de kullanabilir.

UÇAK RADARDAN NASIL KAYBOLUR?

Bu sistemin bazı kısıtları bulunuyor. Yerde bulunan radarın kapsama alanı denizin 240 km açığına kadar uzanıyor. Bu durum bazen uçakların radarda görünmez hale gelmesine neden olabiliyor. Öte yandan pilotun transponderı kapatması durumunda da uçak radardan kaybolabiliyor.

Ancak transponderi kapatmak kazara olabilecek bir durum değil. Pilotun aleti kapatması için bir sürü komutu devreye sokması gerekiyor. Öte yandan bir pilotun böyle riskli bir işlemi yapması pek olası görünmüyor.

flightradar24-nasil-kuruldu-gokyuzundeki-her-ucagi-nasil-takip-edebiliyor-8tvc.webp

Malezya’da kaybolan uçakta pilotun transponderi kapattığı belirtiliyor. Ancak kapatmasının sebebi belirsizliğini koruyor.

Gelişmiş bir sürü GPS ve uydu teknolojisine rağmen uçakların kaybolması akla hayale sığmıyor. Kaybolan uçaklar hâlâ bir gizem olarak belgesellere konu oluyor.