Genel Başkan seçmek kolay... Ya sonrası?...

Geri sayım başladı... Türk milliyetçilerinin büyük bir heyecanla beklediği MHP 10. Olağan Büyük Kurultayı 4 Kasım’da Ankara’da toplanacak... Bu herhangi bir parti kongresi değil... Türk milliyetçiliği davasının yegane temsilcisi MHP’nin kongresi...
Gözler şimdiden, Türkiye’nin en çok MHP’ye ihtiyacı olduğu bir dönemde MHP’nin ve Türkiye’nin gelecekteki kaderini belirleyecek bu kongreye çevrilmiş durumda. Genel Başkan’ın ve yönetimin yeniden belirleneceği kongreden çıkacak sonuç bu açıdan büyük önem taşıyor. Dolayısıyla, bu kongrede oy kullanacak her Üst Kurul Delegesi tarihi bir sorumluluk altında... Oy verirken; hissi, şuursuz davranma veya hatır gönül gözetme gibi bir lüksü yok... Kendisine bu görevi veren kitlelerin vekili olarak onların arzusunu sandığa yansıtmak zorunda. Aksi takdirde altından kalkamayacağı bir vebal omuzlarında olacaktır.
Görünen o ki, bu kongrede MHP Genel Başkanlığı yarışı Devlet Bahçeli ile Koray Aydın arasında geçecek...
Devlet Bey bu makamda 15 yılı tamamladı. Bu zaman dilimindeki doğruları yanlışları, yaptıkları yapamadıkları ortada... Bu yarışın sonucu bir anlamda onun için bir “karne” niteliği
taşıyacak.
Ömrü MHP teşkilatları içinde geçen Koray Aydın ise bu birikimiyle yeni bir soluk ve heyecan getireceği partisini şahlandırıp iktidar yapmaya inandığı için Genel Başkan olmaya talip... Bu yarıştaki en büyük avantajı da Türk milliyetçilerine “değişim” vaat etmesi.
Pek tabii ki yarışın sonucunu Üst Kurul Delegeleri’nin tercihi belirleyecek. Bu tercih sonrasında bir Genel Başkan seçilmiş olacak ama mesele bu kadar basit değil. Yapılacak tercihe göre ortaya çıkacak sonuç, MHP’nin kaderine taban tabana zıt biçimde etki edecek nitelikte.
İşte, Genel Başkan’ın seçilmesinden sonraki süreçte karşı karşıya kalacağımız muhtemel zıtlıklar dizisinden ilk akla gelenler:
* Baraja takılabilir endişesinde bir MHP veya;
mevcut iktidarın alternatifi, iktidar adayı bir MHP...
* Önümüzdeki Yerel Seçimlerde elindeki belediyeleri kaybetme endişesinde bir MHP veya;
Yerel Seçimlerde, heyecanla büyük bir zafer bekleyen MHP...
* “Yeni kasetler çıkabilir” problemiyle karşı karşıya, sindirilmiş bir MHP veya;
Türk Dünyası Kurultayları ve Erciyes Kurultayı gibi etkinliklerle adından söz ettiren dinamik bir MHP...
* Sadece Salı günleri Meclis’teki grup toplantısıyla gündeme gelen bir MHP veya;
ülke meselerinde iktidar partisinden bile ön alan, Genel Merkezi ve tüm teşkilatlarıyla halkın içinde, meydanlarda gündemi belirleyen bir MHP...
* Ekonomi, eğitim, sağlık, tarım, sanayi, dış politika gibi temel konularındaki görüş ve siyaseti kamuoyu tarafından bilinmeyen bir MHP veya;
hedefleri, Türkiye’yi lider ülke yapacak projeleri ile dikkatleri üstünde toplayan bir MHP...
* Üyelikleri 400’le sınırlandırılmış, 150-200 kişiyle kongrelerini yapan bir MHP veya;
teşkilatları üye yazmada yarışan, kongrelerini stadyumlarda yapan bir MHP...
* “Parti içi demokrasi bir virüstür” diyerek yapıcı da olsa hiç bir eleştiriyi kabul etmeyip, gönüldaşlarını dışlayan bir MHP veya;
tüm küstürülmüşleri, dışlanmışları kucaklayıp birlik ve beraberliği sağlayan, her türlü eleştiriye saygılı, parti içi demokrasi anlayışıyla Türkiye’ye örnek bir MHP.
* Ülkü Ocakları’nın tasfiyesini resmen tamamlayacak bir MHP veya;
şanlı mazisiyle ülkenin siyasi tarihinde şerefli bir yeri bulunan bu güzide teşkilatı dinamik hale getirip milliyetçi Türk gençliğinin yetiştirildiği eğitim merkezleri yapan bir MHP...
* İzlediği anlaşılmaz politikalarla AKP’yi iktidara, Abdullah Gül’ü Çankaya’ya taşımış bir MHP veya;
AKP’nin 10 yılda ülkeye açtığı yaraları sarıp, tahribatı tedavi edeceğine milletini inandırarak tek başına iktidar olma iddiasında bir MHP...
* Başbakan’ın sağlık durumu tartışılırken, “Aman, bu konuyu kapatın ülke kaosa girer” diyen bir MHP veya;
“Ülkeyi yönetimsiz bırakmayız, kimse yoksa biz varız” diyerek her durumda görev üstlenmeye hazır olduğunu ilan eden bir MHP...
* Avrupa Birliği’nin dayatmalarını “Onurlu Üyelik” söylemiyle yumuşatıp kabullenen bir MHP veya;
Avrupa Birliği’ne “Hayır” deyip Türk Birliği’nin öncülüğünü yapan bir MHP...
* Tek adam ve tayfasının günü gün ettiği, günden güne güç kaybeden bir MHP veya;
yönetim kademelerinde istişare geleneğini yeniden canlandıran, bütün kurulları çalışan, ortak aklın hakim ve herkesin söz sahibi olduğu, belirlediği siyasi stratejilerle milletin güvenini kazanarak Türkiye’nin ümidi haline gelen bir MHP...

Yazarın Diğer Yazıları