Genel Başkanımızla bayramlaşıyor ve barışıyorum

Sayın okurlarım, Türk milliyetçi fikriyatı siyasi platformumuzda temsil eden Milliyetçi Hareket Partimizin Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, ‘Var olan kırgınlıklar, küskünlükler, dargınlıklar bir tarafa bırakılmalı’ diyerek başlattığı ‘kucaklaşma hareketlerine, ben de katılıyorum’
Geçirdiğimiz Ramazan Bayramı’nın ikinci gününde İstanbul Abdi İpekçi Spor Salonundaki kucaklaşmadan sonra, bugün saat 13.00’te, İstanbul Çağlayan Grand Cevahir Otel’de tertiplenecek, ‘Kucaklaşma Hareketi’ne de katılıyorum. Uygulamalarını ve davranışlarını yeterli bulmadığım için tenkit ettiğim genel başkanımızın, iki yıldan beri Türk Milliyetçilerinin görüşlerini yerine getiren uygulamalarda bulunduğu kanaatine sahip olduğumdan artık kendisini, ‘Türk Milliyetçiliğinin gereğini yerine getiren parti lideri’olarak görüyorum.
AKP hükümetinin ‘Demokratik Açılım Projesi’olarak ileri sürdüğü uygulamalar, Türk Milliyetçilerini fazlası ile rahatsız etmiş ve endişeye düşürmüştür. Milletimizin birlik ve bütünlüğünü günümüze kadar getiren bin yıllık ‘kardeşlik görüşü’ bölücülerin gayreti ile, rahatsızlık yaratmıştır. Cumhuriyetimizin ilk yıllarında ‘Türkçülüğün Esasları’nı yazan Ziya Gökalp’in şehri Diyarbakır’ımız, bugün artık peşmergelerin diyarı olmaktadır.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Bölücülüğün itibar ve değer kazandığı bugünkü ortamda, millet ve devlet bekasına her zamankinden daha fazla sahip çıkılması bir mecburiyet haline gelmiştir. Çürümüş AKP iktidarının daha fazla nifak saçmaması, kirli emellerine ulaşamaması için tüm milliyetçi-ülkücü vatanseverlerin güç birliği yapması artık kaçınılmaz olmuştur. Vatanımızın her yöresinde, milletimizin ve devletimizin kalıcılığına ve ebediliğine kendini adamış, buna inanmış ve var gücüyle mücadele etmeye niyetli tüm vatanseverlere ulaşılacak, partimizin düşünceleri berrak bir şekilde aktarılacak, güç birliği yapmak için milli çağrımız tekrarlanacaktır. Türkiye’nin hali hazırdaki siyasi sosyal ve ekonomik durumu, milliyetçi ve ülkücülerin ön şartsız bir araya gelmelerini gerektirmektedir. Bu itibarla, var olan kırgınlıklar, küskünlükler, dargınlıklar bir tarafa bırakılmalı ve Türkiye’ye sahip çıkmak için üç hilal’in altında toplanılmalıdır” diyerek bizleri memnun etmiştir.
Hükümet ortağı olduğumuz ilk yıllarda kendisi ile makamında bir buçuk saat süreli özel bir görüşme yapmış ve belirli konulardaki şahsi görüşlerimi, uygulamalarda gördüğüm yanlışlıkları tekliflerimle birlikte sunmuştum. Özel kalemin yapısından, Genel Sekreterliğin, AR-GE’nin Ülkü Ocakları’nın durumuna kadar tesbit ve beklentilerimi, tekliflerimle birlikte sunmuştum. Özellikle, parti yönetimiyle gönüllü kuruluşlar arasındaki anlaşmazlıklardan, gazete ve televizyon konularındaki yardımlaşmalardan bahsetmiştim. Çalışmalarımız bundan sonra da devam edecektir.
Tanrı Türk’ü Korusun. 

Yazarın Diğer Yazıları