General ve efe fıkrası!

2'nci Ordu Komutanı İsmail Temel'in, Malatya'da TOBB'un verdiği iftarda, AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın, siyasi rakibi Muharrem İnce'yi eleştiren sözlerini alkışlaması, ordunun siyasete karışması olarak görüldü ve eleştirildi. Muharrem İnce ise "Onun apoletlerini sökerek emekli edeceğim" dedi. Bunun üzerine başta Tayyip Erdoğan olmak üzere AKP'li siyasiler İsmail Metin Temel'in bir kahraman olduğunu öne çıkardılar, ona sahip çıktılar.

Son olarak Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "İsmail Temel paşa, bu ordunun şerefli ve kahraman bir mensubudur. Hem darbecilere hem teröristlere karşı devletinin milletinin hukukunu ölümüne müdafaa etmiştir. İsmail Temel gibi kahraman bir vatan evladının apoletlerini sökme görevi PKK veya FETÖ veya onu destekleyenler tarafından Sayın İnce'ye mi verildi?" diye sordu. Vatan Partisi de aynı cümleye ABD'yi ekledi!.

***

Oysa meselenin özü ordunun siyasete karışmamasıdır. Yakın zamana kadar askeri vesayetten şikâyet eden bir siyasi hareketin, özellikle 15 Temmuz'u Allah'ın lütfu olarak görüp, ordu üzerinde siyasi vesayet kurması, hatta Müyesser Yıldız'ın haberine göre hükümet yanlısı olmayı terfi etmek için kriter haline getirmesi, bu ülkeye yapılan en büyük kötülüktür. Zira ordunun siyasete karışması, iç siyasetin bir malzemesi haline gelmesi, o ülkeye felaket getirir. Böyle bir ordu, savaş yeteneğini kaybeder. Çünkü terfi sistemindeki adaletsizlik, orduyu kendi görevinden uzaklaştırır. Ordu, milletin ordusu olmaktan çıkar, siyasi iktidarın baskı aracı haline gelir!

Bunu mu istiyorsunuz? Son tahlilde ordunun zayıflamasından dolayı, iktidar ülkenin güvenliğini tehlikeye atmış olur ve toprak kaybeder! Bu sebeple halkın iktidara olan güveni sarsılır. İktidar bu sebeple paldır küldür düşer! Düşer de ülkeyi de ayağa düşürür.

***

Evet, Muharrem İnce'nin "apoletlerini sökerim" sözü, ağırdır. Zira apolet sökmek, yürütme görevinde olanların değil yargının yetkisindedir. Ayrıca, İsmail Metin Temel'in davranışı, apoletlerin sökülmesi kararı verilecek bir suç değildir. Şimdilik bir disiplin suçudur. Muharrem İnce, yürütmenin başına seçilirse, şimdiki gibi yargıya talimat mı verecektir?

Fakat Muharrem İnce, tepki göstermekte haklıdır. Tepki gösterdi diye İsmail Metin Temel'in terörle mücadelesinden yola çıkarak, İnce'yi PKK, FETÖ ve ABD'nin yanına koymak, komiktir!

İktidar kanadı, CHP'nin seçim bildirgesinde ve Muharrem İnce'nin konuşmalarında yer alan "açılım politikası"nı eleştiremiyor, çünkü kendisi aynı politikayı uzun süre uyguladı. Şimdi kendi yaptıklarını hatta daha fazlasını CHP'nin de seçim vaadi olarak açıklamasına ses çıkaramıyorlar ama siyasi bir davranış sergileyen generali koruma bahanesiyle, onun kahramanlığını öne çıkararak CHP'yi suçlamaya, böylece bu krizden oy devşirmeye çalışıyorlar.

***

Bir defa kahraman olmak, kimseye suç işlemek için imtiyaz tanımaz! Ordu "siyasetin figüranı" olarak kullanılmak istenirse, Türk subayının görevi, buna karşı, ordunun ilkelerini korumaktır.

Denilebilir ki "Orduda çok ciddi bir FETÖ kadrolaşması yaşanmışken, üstelik bu yapı hâlâ tasfiye edilememişken, ordunun bir alkışlama ile siyasete karıştığını iddia etmenin ne anlamı var? Ordu siyasete, asıl bu kadrolaşma ile bulaştırıldı ve onlar da ülkeye 15 Temmuz'u yaşattılar. Bu kadrolaşma yaşanır ve ordu ele geçirilirken ses çıkarmayan siyasilerin şimdi bir alkış üzerine kıyameti koparması efe fıkrasındaki gibi her şey olup bittikten sonra harekete geçmeye benzemiyor mu?"

Benziyor da "sinek ufaktır ama mide bulandırır" derler ya, iftar sofrasında milletin midesini bulandırmaya kimsenin hakkı yoktur!

Yazarın Diğer Yazıları