Bu antik alan, 12 bin yıl öncesine dayanan geçmişiyle insanlık tarihinin en eski tapınak komplekslerinden biri olarak kabul ediliyor. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin ilgisini çeken Göbeklitepe, bayram tatili boyunca da ziyaretçi yoğunluğunu sürdürdü.
Göbeklitepe'nin bulunuşu, 1963 yılında İstanbul ve Chicago üniversitelerinden araştırmacıların yüzey çalışması sırasında gerçekleşti. Ancak antik alanın önemi, 1986'da bir çiftçinin tarlasını sürerken bulduğu heykelle daha net bir şekilde anlaşıldı. Daha sonra Alman arkeolog Prof. Dr. Klaus Schmidt'in liderliğinde başlayan kazı çalışmaları, Göbeklitepe'nin tarihi önemini gün yüzüne çıkardı. Kazılar sonucunda, 3 ile 6 metre yüksekliğinde ve 40 ile 60 ton ağırlığında olan devasa taş sütunlar ile birçok yabani hayvan figürünü içeren dikilitaşlar ortaya çıkarıldı. Ayrıca, 65 santimetre uzunluğunda insan figürlü heykeller de bulundu.
Göbeklitepe'nin tarihi önemi, 2018 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alınmasıyla uluslararası düzeyde de tanındı. Bu sayede, her yıl binlerce kişi Göbeklitepe'yi ziyaret ederek, insanlık tarihindeki bu önemli merkeze tanıklık etme fırsatı buluyor. Özellikle Ramazan Bayramı gibi özel dönemlerde ziyaretçi sayısında artış yaşanıyor.
Bu yılki Ramazan Bayramı'nda da durum farklı olmadı. Göbeklitepe, binlerce yerli ve yabancı turisti ağırladı. Otoparktaki yer sıkıntısı nedeniyle ziyaretçiler, araçlarını uzak mesafedeki park alanlarına bırakarak, ücretsiz taşıma hizmetiyle antik alana ulaştırıldı. Göbeklitepe Kazı Başkanı Celal Uludağ, bu yıl ören yerinin rekor sayıda ziyaretçi ağırladığını belirtti ve önümüzdeki günlerde de yoğunluğun devam edeceğini öngördü.
Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak da, Göbeklitepe'nin bayramın ikinci gününde 11 bin 454 ziyaretçiyi ağırladığını sosyal medya hesabından duyurdu. Bu rakam, geçmiş yıllara göre önemli bir artışı temsil ediyor ve Şanlıurfa'nın turizm potansiyelini gözler önüne seriyor.
Göbeklitepe'yi ziyaret eden yerli ve yabancı turistler, tarihin derinliklerine yolculuk yapmanın heyecanını yaşarken, aynı zamanda antik alanın büyüleyici atmosferinin tadını çıkarıyorlar. Özellikle dilek ağacına bez bağlamak, ziyaretçilerin Göbeklitepe deneyimini tamamlamasını sağlayan özel bir ritüel haline gelmiş durumda.
