Mavi’nin yeşille buluştuğu muhteşem koyları, havuzu anımsatan pırıl pırıl harika denizi, sıcacık insanları, serin akşamlarıyla Ören bir inci belde.
Adresi doğru tariflemek gerekirse, Ören beldesi Muğla iline bağlı Milas ilçesinin 40 kilometre güneyinde Gökova körfezinin kuzey sahilinde yer almaktadır.
Arkası sarp kayalık dağlara dayanan kentin önünde Kocaçay’ın getirmiş olduğu alüvyonlarla oluşan ovası uzanır. Kısacası bugünkü Ören beldesi tarihi antik Keramos kentinin üzerine kurulmuş bir turizm ve kültür cenneti aslında.
Mitolojide Dionysos’la Ariadne’nin oğlu ve çömlekçilik sanatının kurucusu sayılan Keramos’un adını taşıyan kentin harabeleri bugün modern belde yerleşiminin içinde hala ayakta kalabilmiştir. Kayra dönemindeki ismi olan “Keramos” Yunancada çömlekçilik anlamına geliyor. Bu isim zamanla değişerek “Gereme” adını almış. Evliya Çelebi 17. yüzyılda ziyaret ettiği Gereme’yi “Güzel, bağlık, bahçelik” bir köy olarak tanımlamış.
İsminin bir dönemde “Kemerdere” olarak anılmasının nedeniyse Kocaçay vadisinde bulunan antik su kemerlerinden geliyor olması...
Belde bugün harabe anlamına gelen son ismi “Ören” olarak anılıyor.
Bir çok kaynakta bahsedildiği üzere mitolojide “Roma’yı gör de öl” derlermiş. Buna karşılık Halikarnas Balıkçısı da “Gökova’yı gör daha çok yaşa” demiş. Ören’lilerin de ilke edindiği bu söze ben de katılıyorum.
Ören’i mutlaka bir kez görmelisiniz. Harika doğası, denizi, su sporları ve sıcak insanlarıyla buluşmalısınız. Gökova körfezinin tam ortasında yer alan Ören benim de uzun yıllardır tatil mekanı olarak tercih ettiğim halamın ve bir çok dostumun yaşadığı şirin mi şirin bir belde.
Ören 1987 yılında ilk defa belediye olmuş. Yerel yönetimin en iyi işletildiği beldelerden birisi. Son derece bilinçli olan Ören halkı Belediyesi’ne istemlerini çok güzel dile getiriyor, beldesine sahip çıkıyor. Örneğin, eğitim alan bir çok Ören’li Büyükşehirlere göç etmek yerine beldesine hizmet götürüyor. İrfan Bakkal, Foto Mehmet, İşletmeci Halil ve Eczacılık Fakültesi mezunu genç iş adamı Saim Korkmaz da bu kişilerden bazıları.
Kendisiyle sohbet ettiğim Saim Korkmaz, Ören - Yalı mahallesinde açtığı eczanesiyle sağlık hizmetini uzun yıllardır köyüne taşıyor olmaktan çok mutlu. 2009 yılı Mart ayında yapılacak belediye seçimlerine de hazırlanan Eczacı Saim Korkmaz, çok sevdiği beldesi ile ilgili hayallerini de paylaştı.
Özellikle gençler plaj futbolu, voleybolu ve su altı sporlarına çok ilgi gösteriyorlar. Tabii uzun koşu parkurları da var. Hatta uluslar arası düzenlenen Antalya Yarı Maraton (21 km.) koşusuna katılan ve 1.47.39 derecesiyle maraton sekizincisi olan 61 yaşındaki delikanlı sporcu Ünal Çukur Ören’de yaşıyor ve bütün koşulara, profesyonel çalışmalarına bu belde de hazırlanıyor. Ayrıca kendi kategorisinde de İzmir bölge şampiyonu olarak 1. olmuş ve kupasını Ören’e getirmiş. Kısacası temiz havası, koşu parkurlarıyla Ören sporcular için de bir cennet.
Bir başka güzel haber ise, mavi yolculuğun en önemli unsurları arasında yer alan Bodrum Guletleri de artık Ören’de inşa edilecek. Şu anki yerel yönetim bunun için uzun süredir uğraş vermekte. Guletlerin yapımı tamamlandığında bin 500 yat karaya çekilebilecek. Buna geniş ölçekli bir yat limanı ekleneceği de duyumlar arasında. Ören halkı 1990 yılına kadar geçimini, tarım, narenciye, pamuk, hayvancılık ve dokumacılıkla sağlamaktaydı. Dünyaca meşhur olan Ören - Milas halıları buralardaki tezgahlardan imal edilmekte, bugünse ekonomilerine turizmin katkısı azımsanmayacak kadar artmış. Beldede otelcilik, marketler göze çarpıyor. Bunların ilklerinden biri de güler yüzlü esnaf olan İrfan Market. Foto Mehmet lakaplı Emlakçılık yapan Mehmet Atıcı beldelerini en iyi şekilde tanıtmak için büyük uğraşlar veriyorlar.