Gol pas ile olur!..

Önceki gece oynanan Benfica-Chelsea maçı.. Torres sağ taraftan ceza sahasına girip, çaprazdan kale ile baş başa iken 3 Benficalı oyuncu arasındaki Kaluo’ya pası verip takımının 1-0 galip gelmesini sağlıyor. Kendi vurmuyor, daha garantili olsun diye kaleyi karşıdan gören arkadaşına pası verip golü attırıyor. Topu önce aklı, sonra ayakları ile kontrol eden gerçek futbolcu böyle yapar.
Böyle bir pozisyonu ve golü izledikten sonra hafta sonu Trabzonsporlu futbolcuların Galatasaray karşısında kaçırdıkları değil, aklı devre dışı bırakarak sadece ayakları ile atmaya çalıştıkları pozisyonları hatırlamamak mümkün mü?
Burak’ın, Alanziho ve Volkan’ın birer olmak üzere Torres’in yaşadığı zorluğun onda biri ile bile karşılaşmadan arkadaşlarına değil, birbirlerine atmadıkları 4 pozisyondan sonra, “Bunlar futbolcu değil” diyenlere az da olsa hak vermemek de mümkün mü?
Gol atanlar, bunu yaparken, sanki kaleden itibaren topu alıp, tek başlarına gidip ağlara bıraktıklarını sanıyorlar!.. Öyle bir şey de yok... Genelde arkadaşlarından aldıkları paslarla bu işlevi yerine getiriyorlar.. O zaman önceliği, yani hedefin tamamını kendi atacakları gole veya gollere endekslemeleri doğru mudur? Asla.. Arkadaşından veya rakipten asist olmadan (kendi kalesine atılanlar ve penaltı hariç) gol atılabilir mi? O da asla..
Bu konuda başta medya olmak üzere spor kamuoyuna da öncelik hesabında bir görev, bir anlayış değişikliği düşüyor. Puan cetvelinin ardından ikinci yarıya gol krallığı yarışında olanlar değil, asist yapanlar konulmalıdır. Aksi takdirde, zaten eğitim anlamında seviyesi düşük olan Türkiye’de futbolcuya paylaşmanın kazandırdığı, egoistliğin ise kaybettirdiği gerçeğini kabullendirmek çok güç olacaktır. Bu güçlükte kazanç değil, kayıp yaratacaktır. Tıpkı Trabzonspor’a Galatasaray karşısında kaybettirdiği gibi..