Galatasaray’ı İstanbulspor karşısında galibiyete  ve 662 gün sonra liderlik koltuğuna oturtan Gomis’in hayatı azmin zaferi bir bakıma.
Yıl 1984”ün sonlarıydı
Gomis’in anne ve babası Senegal’de yokluk içinde yaşıyorlardı, üstelik eğitimsizdiler.
Annesi Gomis’e hamile kalınca,  “bizim gibi olmasın” diye Fransa’ya iltica ettiler.
Fransa’da bir komün olan La Seyne Sur Mer’de yaşamaya başladılar.
Babası kamuda bir iş buldu, annesi ev hanımıydı.
Gomis 6 Ağustos 1985’te doğdu.
10 kardeştiler ve geçim sıkıntısı yaşıyorlardı.
Gomis’i “okusun, adam olsun” diye okula yazdırdılar.
Babası her sabah erkenden kaldırıyor, otobüsle onu okula bırakıyordu.
Sonra bisikletle kendi işine gidiyordu.
Gomis o günleri anlatırken, “Çocukta hayalım aileme bir ev almaktı. Tek amacım buydu. Babam her akşam eve bisikletle dönmek zorundaydı. Evimiz 9. Katta olduğu için, asansör genelde bozuk olduğu için, yorgun argın o dokuz katı çıkmak zorundaydı. Bu bana büyük acı veriyordu. Bazen asansörde mahsur kalıyor ve idrarı geliyordu” demişti.
Gomis 14 yıl babasının bakımı altında kaldı. Faturalarını, spor giysilerini hep babası aldı.
2002-2002 sezonunda henüz 15 yaşındayken, Saint Etienne gençlik akademisine katıldı. Bu onun para kazanmaya başladığı dönemdi.
Çünkü futbolda para vardı ve öğretmenlerinden çok kazanabilirdi.
Okula git diye ısrar eden babasını dinlemedi ve kendisini tamamen futbola verdi.
Bunu şöyle açıkladı.

ANNE VE BABASI İLE

GOMIS''İN GENÇLİĞİ

ANNESİYLE

“Sıklıkla maddi sorunlar yaşadığınız bir dönemde bir gence okula gitmesini söylerseniz ve o futbol sayesinde şimdiden öğretmenlerinden fazla para kazandığını görürse, okula gitmez.”
Gomis 2004 yılında kulübün gençlik sıralamasında zirveye yükseldi ve üst düzey futbola hazır görülerek, maaşına yüksek zam aldı.
O gün öğretmenlerinden fazla kazandığını anlamıştı.
Okumayı 10. Sınıfta bıraktı ve hemen babasına giderek, “ Artık faturaları ben ödeyeceğim ve sen çalışmayı bırakacaksın” dedi.
Ancak, yıllar sonra eğitimsiz kalmasından pişmanlık duymuş ve “Bir pişmanlığım varsa, o da eğitimime son vermek oldu. Babam bu konuda bana çok kızdı ama evi doyurduğum ve kardeşleriminin okul masraflarını karşıladığım için mecburen razı oldu. 10 yıldan sonra okulu bıraktığım  bugün kendimi ifade etmekte zorlanıyorum. Utanç ve aşağılık hissi duyduğum zamanlar oldu” demişti.
Yıllar sonra babasının vasiyetini yerine getirmek için tekrar eğitime başladı ama artık bir oğlu vardı ve evde sorumlulukları artmıştı. Üstelik üst düzey bir futbolcunun antrenmanlardan, maçlardan ve evinden kalan zamanda okula gitmesine imkan yoktu.
2066-2017 sezonu Saint Etienne’de 40 gol atarak Lyon’a transfer oldu.
Lyon formasıyla Şampiyonlar Ligi’nin en hızlı hat-trick rekorunu elde etti ve Avrupa futbolunda isminden söz ettirmeye başladı. Fransa Genç Milli Takımına seçildi ve 11 maçta 3 gol attı.
Ardından Galler’in Swansea kulübüne transfer oldu.
Kendi anlatımıyla Swansea futbolcularını tanımak için futbol manageri kullanmak zorunda kalmıştı.
Sonra Marsilya, tekrar Swansea, Troyes, Al Hilal de oynadığı ve bugün Galatasaray’da forma giyiyor.
Gomis Galatasaray’ın şampiyonluğunu olduğu 2017-18 sezonunda  29 gol atarak, Türkiye Liginde gol kralı olmuş ve böylece Türk futbol tarihinde ligde bir sezonda en fazla gol atan yabancı futbolcu ünvanı almıştı.
Bu güne kadar oynadığı 746 maçta 344 gol attı..
Ve bunca maçta sadece iki kez kırmızı kart gördü, bunlardan biri iki sarı karttandı.
Gomez 38 yaşına gün sayarken, gençlere örnek olacak bir yaşama sahip.
Ayrıca centilmenliği, futbolu ve golleriyle  bir idol.
BİLİNMEYEN BİR RAHATSIZLIĞI VAR
Gomis’in çok bilinmeyen bir rahatsızlığı var. Aşırı strese girdiğinde tıp dilinde vazovagal atak denilen bayılmalar yaşayabiliyor. Futbol yaşamında dört maçta sahada bayıldığı biliniyor.