Görmeyen gözlere duymayan kulaklara III

Fox TV'de gece Temel Karamollaoğlu'nu izledik. Sabah CHP'nin ekonomi uzmanı milletvekili Faik Öztrak'ı. Enteresan olan iki, dünya görüşü farklı insanın teşhislerinin aynı olması. Ekonomide geldiğimiz nokta "gerileme dönemi". Sadece bir haftada özel sektörün dış borcu 112 milyar arttı. Bu tırmanış durmuyor da.

Gerek SP lideri, gerek CHP milletvekili yapılan hataları birer birer sıraladılar. En önemli arıza taşa, betona para gömülmesiydi. "Paris'e, Londra'ya döndük" diye övünülen AVM'lerde sadece al-sat yapılıyor. İmalat sıfır. Ekonomiye katkıları da aynı şekilde. Böyle bir anlayış olur mu?

Yabancıların kurduğu montaj sanayii ile yaptıkları otomotiv ihracatını "zafer gibi gösterme" gayretini de anlamak mümkün değil.

Bir gecede çark

Erdoğan yıllardır "Kötülüğün başı faizdir. Ben buna karşıyım. Faizler indirilmeli" derken bir gecede 3 puan artırılması neden? Bu, söylenenlerin tekzibi değil mi? Peki faizi yüzde 16.5'e fırlatmayı nasıl açıklayacaklar. Onlar sussa da, nedenini anlamayan kalmadı. Adına hata, ya da yanlış, ne derseniz deyin "bıçak kemiğe dayandı"dan öteye geçildi. Artık bıçak kesiyor. Gidişat kötü. Hatta felaket. Bunları görmeyen ve duymayanlara önerim, bir roman olacak. Adı "Kara Anıt". İkinci Dünya Savaşı sonrası Almanyası anlatılır. Erich Maria Remarque'ın bu müthiş çalışmasını dilimize Esat Nermi Erendor -bir dönem hocam oldu- çevirdi. İçinden kısa bir bölümü aktaracağım:

"Garson Dolarla ödenen hesabın üstünü, bir sepet dolusu Mark'la getirir".

Bazılarına abartı gibi gelse de durumumuz hızla buna doğru gidiyor. Bunu engellemenin tek çözümü var; "Har vurup harman savurmayı sonlandırmak". Bunu fark edemeyen baş danışmanların doldurulduğu Saray'a da bir şeyler söylemek istiyorum. Önce Turgut Özal'la ilgili bir anımı aktaracağım. Ünlü beyin cerrahı Gazi Yaşargil'le konuşuyordu; "Biliyor musun, yeni bir beyin ameliyatı tekniği gelişti. Burundan giriliyor..." Büyük cerrah sadece tebessüm etmekle yetindi. Arkasını dönüp, uzaklaştı.

Liderler her şeyi bilemezler "ben yapınca olur" saplantısı tehlikelidir. Erdoğan'ın spora, özellikle futbola tutkusuna lafım yok. Ancak onu Beckenbauer'e benzetenlere de kızmıyorum. Tehlikeli olanlar "O bir ekonomik deha" diyenler. Ülkeyi bu duruma getirenlerin başında bunlar geliyor. Sırf nemalanma uğruna "ne kaparsam kâr" hedefiyle Türkiye'yi bu konuma soktular.

Cumhurbaşkanına acizane tavsiyem, ne kadar "ekonomiden sorumlu başdanışman" varsa hemen kapının önüne koyması.

Merkez Bankası başta olmak üzere tüm kilit kuruluşların işine müdahaleden hemen vaz geçsin. Aksi halde 2001 faciasının beterini yaşayacağız. En yakınımızdaki örnek dost diye tanımladığımız Senegal'in durumu. Enflasyon yüzde 1400'lere gidiyor. Yönetenler ise seçimi rahat kazanıyorlar.

Bunlar da danışman

İktidarın sözcüleri arasında maaşsız danışmanlar da var. Bunların ekran turları hız kesmiyor. Kanalların tamamına yakını Ak Parti kontrolünde olduğu için her gün konuşma imkanları mevcut. İhsan Aktaş -Erdoğan, CHP'yi terbiye etti, lafı hariç-, Faruk Acar ve Bekir Ağırdır'ların tarzına alıştık.

Arada hırçınlıklarıyla öne çıkanlar var. Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, bu aralar "sinir katsayısı"nı artıranların başında. El kol hareketleri çoğaldı. Karşıt görüştekileri dinlemiyor. Tuhaf bir üslupla susturmaya gayret ediyor. Ağzına almıyor ama ekonominin battığının bal gibi farkında. Bu asabiyet tamamen ondan. Düşünün Nedim Şener'in yeni kitabından iki kelimeyle bahsedilmesini bile bekleyemedi.

***

Yine fiyasko

Gazze katliamı için ilan edilen yas nedeniyle bir hafta ertelenen Popstar nihayet bitirildi. Her defasında olduğu gibi beceriksizlik ve şanssızlık yine vardı. Önce Bülent Ersoy'un kıyafetinden bahsetmeliyim. Kusura bakmasın ama yüzündeki "peçe benzeri" bana besiye alınmış kısrağı hatırlattı. Bu abuklukları kim bulup çıkarıyor? Haydi birileri bunlarla geçiniyor. Peki Diva nasıl oluyor, bunları takıp takıştırıyor? Mutlaka "Çöl Melikesi" filminin yıldızı oldunuz diye kandırılmıştır!

Cansız finali kazanan çok önceden tahmin ettiğim gibi Salih Zülüfoğlu. Edirneli Roman kardeşim 50 bin liraya bayram etti. Daha önce de söylediğim gibi bir süre yevmiyeyi katlar. Sonrası zor. "Topal havası" oynamak ve bele ceket bağlamakla fazla yukarılara tırmanamaz...

Osmantan Erkır'a tavsiyem bundan sonra Armağan Çağlayan'la hiçbir işe soyunmaması. Kaprislerle başarı sağlayan hiç gördünüz mü?

Yazarın Diğer Yazıları