Gözleri açma zamanı

İstisnasız her ay faturasına zam yapan Digiturk'ü -yeni adı beIN- eğer futbol maçları olmasa, hemen söküp atacağım. Eğer bu paragöz tavırları devam ederse yine bu işlemi yapacağım. Ben kaz mıyım ki, yolmaya devam ediyorlar. Dün sabah da evdeki dört ekranın ikisi aynı kanala bağlantılı idi; Fox TV. Torun Cenk Koray'ı okul servisine uğurlama merasimi gerçekleşirken, telefonum çaldı. Arayan Hüseyin Movit'ti. Aceleci bir sesle "İsmail Küçükkaya senin yazını okuyor" dedi. Zaten açık olan cihazlardan birinin başına geçtim. Küçükkaya'nın seslendirdiği "Cumhurbaşkanı'na iki yeni başdanışman" başlıklı köşemdi. Ne kadar fazla ilgi gördüğünü daha sonra anladım. Arayan arayana idi. Bu benim yazım kadar Küçükkaya'nın izlenirliğinin sonucuydu. Eski çalışma arkadaşım, daha sonra Ankara'daki yayınına devam etti. Yeri geldi bir kez daha yazayım; "Fox TV'nin ana haber spikeri Fatih Portakal'ı da beğeniyorum. Çünkü hedefinde başdanışmanlık olmadığı kesin."

***

Kültürün önemi

Sizi bilmem ama, haber kanallarının "referandum" tartışmalarından bana fenalık gelmeye başladı. Aynı isimler aynı lafları tekrar edip duruyor. "Tarafsız" diyebileceğim birkaç isim kaldı. Prof. Dr. Mithat Baydur'u bile kısa sürede kendilerine çevirdiler. Bir başka Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu iktidar ağzı olanlardan. Bir yerde takdir ediyorum. Hiç olmazsa "çizgisinde kırık yok". Benim sevip sevmemem önemli değil. Allah bu ülkeyi asıl fırdöndülerden korusun. Başımıza ne geliyorsa, onların yüzünden.

Gazeteci Nevzat Çiçek'i kaçırmamaya özen gösteririm. Bölgemizdeki gelişmeleri çok iyi kokluyor. El Bab'dan öteye geçirilmeyeceğimizi ilk defa onun ağzından dinlemiştim. Şimdi de Cibuti, Somali ve Katar'daki Türk üslerinin önemini anlattı. Bilmeyenlerin gözlerini açtı.

Özel bir araştırmacı

Ahu Özyurt'un yönettiği Türkiye'nin Gündemi'nde yıldız kesinlikle Hakan Bayrakçı idi. SONAR'ın başkanı halkın nabzını iyi tutmakla ünlü. Bilgi birikimi ve kültür zenginliği önemli artılarından. Dünyadaki Türk düşmanlığının çarpıcı örneklerini sıraladı:

* Mario Puzo'nun 'Baba'sında en kötü karakterin adı "El Turco".

* Vlademir Nabakov'un "Lolita"sındaki şu cümleyi okuyun; "Baban Türk bile olsa seni kabul ederdim".

* İtalya ve Belçika gibi ülkelerde çocuklar "Türkler geliyor" diye korkutulup uyutulur.

* Hasan Sabbah'ın adamlarına söylediği şu sözlere dikkat; "Şeytan üç kere yeryüzüne indi.  Üç kadınla ilişki kurdu. Doğan çocukların hepsi Türk".

Bu şıklara bir ilave de benden. ABD ekranlarının en uzun soluklu dizisi MASH'i atlamayalım. Kore savaşlarından esinlenen komedi yapımda Türkler de var. Kahramanlıklarından fazla nobranlar diye dalga geçilmekte.

Tanıyın bunları

İngiltere ve Fransa tarih boyunca Türkiye ve Türk düşmanıdırlar. Hollanda ve Portekiz gibi çömezler de, onlara destek vermişlerdir. Tek istisna Almanya idi. Son yıllardaki dönüşlerinin sebebi belli. Moskova ile yapılan enerji anlaşmalarımız. Berlin 20 yıl sonra olacağı fark etti. Böylece onlar da "altımızı oyanlar" arasına katıldı. Durum bu.

Halkımızın sempati duyduğu -Azerbaycan ve Pakistan dışında- tek ülke kalıyor; Japonya. İnşallah onu da kaybetmeyiz. Dedim ya, Hakan Bayrakçı'nın görüş ve önerileri kafama uygun. Hele bunca "çırçır", "yandan kurmalı" ve pilli-ceryanlı gördükçe.

Bir tespit

Öte yandan bir gözlemimi de bu bölüme sıkıştırmak istiyorum. Kemal Kılıçdaroğlu önceki günkü konuşmasında aynen şunları söyledi:

"16 Nisan'da aman sandığa gidin. Bugün hava güzel piknik yapalım. Ya da kahvede arkadaşlarla konken oynayacağız demeyin."

Konken bayan işidir. Kahvehaneye giden erkekler yanık, maça kızı, melot ve prafa oynar. Dama ve okey de ravaçtadır. Demek ki CHP Genel Başkanı'nın kahve kültürü yok!

Sayın Kılıçdaroğlu'na bir başka uyarım referandumdaki güvenlik konusu. "Tabelada çalışanlara" mutlaka tedbir alınmalı. Küstürülen Emrehan Halıcı'ya ihtiyaç var.

***

Adil Öksüz'e gelince. ABD temsilciliğinin açıklaması itiraf gibi. Bulsalar, "Vizeniz iptal edildi" diyeceklermiş. Hatırlayın 15 Temmuz sonrası bu köşede yazdıklarımı; "Öksüz, CIA bağlantılıdır". Haklılığım bir kez daha kanıtlandı. Hem de ağababalarının ağzından.

...

MUTLU GÜN: Hatice-Hasan Akgün'ün kızları Merve yarın dünya evine giriyor. Gülistan-Yaşar Kurt'un oğulları Eray'la kıyılacak nikah-düğün Wow Otel'de gerçekleşecek. Genç çifte ömür boyu mutluluk dilerken, başta Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün olmak üzere aileleri tebrik ediyorum.

Yazarın Diğer Yazıları