Gül sır toplantıyla ilgili ayrıntı vermedi

Gül sır toplantıyla ilgili ayrıntı vermedi
Almanya’da geçen hafta Alman Bertelsmann Vakfı’nın düzenlediği, ABD eski Dışişleri Bakanı Albright, Almanya eski Dışişleri Bakanı Fischer ve Derviş’in katıldığı toplantının sırrı çözülemedi

Sır zirveden sır çıkmadı

Abdullah Gül, “Konferansta Orta Doğu ve dünya meseleleri üzerine konuşma yaptım” dedi.

Onbirinci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Almanya’da Aspen Forum tarafından Bertelsmann Vakfı’nda düzenlenen sır toplantıya ilişkin detay vermedi. Gül, cuma günü Bertelsmann Vakfı’nda basına kapalı düzenlenen toplantıda bir konuşma yapmıştı. Toplantıya ABD eski Dışişleri Bakanı Albright, 2000 ve 2001’de yaşanan iki mali krizin ardından Türkiye’ye davet edilen ve Bülent Ecevit hükümetinde Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı görevini yapan Kemal  Derviş ve Almanya eski Dışişleri Bakanı Joschka Fischer de katılmıştı. Gül önceki gün Türkiye’nin Berlin Büyükelçiliğinde, Almanya’daki Türk toplumunun temsilcilerine verilen iftar yemeğine katıldı. Yemek sonrası gazetecilere açıklama yapan Gül, toplantıya ilişkin, “Aspen Konferansı Avrupa’nın Amerika’nın birçok eski siyasetçileri ve bugünkü siyasetçilerinin buluştuğu ve dünyayla ilgili konuların tartışıldığı bir yer. Beni de davet ettiler ve bir konuşma yapmamı istediler. O vesileyle geldim. Orta Doğu ve dünya meseleleri üzerine bir konuşma yaptım” ifadelerini kullandı.

Dünyanın en büyük meselesi

Gazetecilerin “Son zamanlarda Suriye’nin kuzeyinde çıkan gerginlikleri nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna ise Gül, “Bu tabii Türkiye’nin, bölgenin, dünyanın da en büyük meselesi. Onun için zaten bugünkü konuşmalarımda, konferansta bu konuları çok enine boyuna konuştum” şeklinde cevap verdi. Toplantıda konuşulan konulara ilişkin ayrıntı vermeyen Gül, “Almanya ile son yıllardaki ilişkileri nasıl değerlendiriyorsunuz?” şeklinde bir soru sorulması üzerine Gül, şöyle cevap verdi: “Almanya ile Türkiye ilişkileri her zaman güçlü olmak zorunda, her zaman da güçlüdür. Tabi eğer burada üç milyon vatandaşımız varsa, bunların yarısı da Alman vatandaşı olduysa, büyük bir ekonomi, büyük nüfus söz konusuysa tabi ki ilişki de her zaman güçlü olacak.”  “Her geldiğimde de buradaki Türk toplumunun çok daha gelişmiş her bakımdan statüsünün çok daha yükselmiş olduğunu görmekten de daima gurur duyuyorum, kıvanç duyuyorum” ifadesini kullanan Gül, şöyle devam etti: “Ben çok eskileri de bilirim. Milletvekili olduğum yıllarda buraya çok gelirdim. Buradaki derneklerdeki, camilerdeki, kıraathanelerdeki o zamanlardaki, o günlerdeki halleri bilirdim. Bir de şimdi, bugünkü hali biliyorum. Gerçekten çok büyük bir değişim var. Artık herkes şunun farkında ki; Türkler artık Almanya’nın geleceği ve buraların dolayısıyla sadece 5 ya da 10 yıl değil, 50-100 yıl sonrasında da burada Türkler ve Müslümanlar güçlü bir şekilde olacaklar”

Türkçeyi unutmamak önemli

Abdullah Gül, Almanya’daki Türk toplumunun Türkçe’yi de unutmaması gerektiğini belirterek, “Herkesin kendi kimliğini dini inançlarını en iyi şekilde öğrenmesi gerekir. Bunları da burada öğrenmek lazım artık. Dökme suyla da değirmen dönmez” dedi. Gül, Almanya’da yaşayan Türk toplumunun büyük bir nüfusa sahip olduğunu ve kendi içerisinden eğitim sistemini geliştirecek bağlantılar, dernekler ve vakıflar kurabilecek durumda olduğunu da söyledi. “Burası her bakımdan özgür, herkesin inançlarını en güzel anlatabileceği, öğretebileceği bir yer” ifadesini kullanan Gül, “O bakımdan gördüklerimden çok memnunum” diye konuştu. Gül, “ Ayrıca tabii burada Türk Büyükelçiliğinde bütün vatandaşlarımızın hiç ayırım yapmadan, herkesin buraya gelmesi, büyükelçiliği evi gibi hissetmesi de beni ayrıca mutlu etmiştir” dedi.