Güle güle sana...

      DEVLET Bey'in siyasal misyonu, son grup toplantısında yaptığı ve başkanlık konusunu da kapsayan konuşmayla bitti değerli okurlar...

      Bundan böyle Bahçeli Genel Başkan değildir, hatta MHP üyesi olma şansını da yitirmiştir. Yarın görevinden de, partiden de istifa etmelidir. AKP gibi bir iktidar partisine dönük yeni misyonunu herhalde böyle korumalıdır...

      * * *

      Beş MHP'li vekil, Meclis'te de, halk oylamasına gidildiğinde de başkanlık için "Hayır" oyu kullanacaklarını açıkladı. Ayrıca, Devlet Bahçeli'ye katılmayan ve teklifin aleyhine oy verecek epey vekil olduğunu da belirttiler. Partinin ilkelerine sahiplenen Meclis Grubu ile Bahçeli yönetimi arasında ortaya çıkan derin ayrılık da göstermektedir ki Genel Başkan'ın MHP'deki misyonu, paydos düdüğünü çalmıştır.

      * * *

       "Başbakan Bahçeli'nin lafının üstüne laf söylemek bize yakışmaz. Bahçeli ne diyorsa odur dedikten sonra hâlâ hareketin lideri Bahçeli diyen varsa o ne MHP'lidir, ne ülkücüdür, sadece bir sürüdür. Bu kadar net söylüyorum. Nokta..."

       Bana yollanan yığınla tepkiden birini seçtim. Sevgi Kafalı'nın

bu değerlendirmesine katılmayan MHP'li herhalde yoktur... 

 

AKP'nin borcu olmaz olur mu

--------------------------------------------------

       AKP'de de durum pek parlak değil. Teşkilatlarda sonbahar havası esiyor, yani döküm ayındayız.

       Bazı yöneticiler görevden ayrılıyor, Genel Merkez telaş içinde, şaibesiz isimler bulmakta zorlanıyorlar...

       Bulunanların ya FETÖ takıntısı ortaya çıkıyor, ya cemaat hayranlığı.

        En son istifa Sinop Türkeli'nden geldi. İlçe başkanı ve yönetimi topluca istifa etti.

       Başkan Murat Karahan giderayak üyelere seslendi.

       İlginç şeyler söyledi; biri de şu:

       -Partimizin hiçbir kuruma ve esnafa borcu bulunmuyor. Geçmişte biz bu partiyi borçlu aldık, şu an itibarıyla da borcu yoktur. Hep birlikte devletimizin, milletimizin ve partimizin çıkarları doğrultusunda çalıştık...

        Karahan nasıl bir yanılgı içerisinde görev yaptığını da bu cümleyle göstermiş oldu...

       AKP'nin yerel esnafa borcu yoktu ama aziz milletimize bir demokrasi borcu vardı.

Eğitim de, sağlık da deneme tahtası

-----------------------------------------------------------------

       MİLLÎ Eğitim gibi Sağlık konusu da yap boza -Puzzle- döndü. Aynı konuda her gün ayrı bir karar veriliyor...

       Sonuncusu kâğıt reçetelere ilişkin...

       Bir süreden beri eczaneler üzerinde başhekimin onayı olmayan reçetelere ilaç vermiyordu..

       Şikâyetler ayyuka çıkınca bakanlıktan bir U dönüşü geldi, başhekim imzası kaldırıldı... Bugünden itibaren eczaneler ilaç vermek için hekimin imzasından başka imza aramayacak...

       * * *

       Sadece reçete konusu değil; sağlık hizmetine ilişkin her konuda günü birlik değişimler yapılıyor. Hizmet almak için bir sağlık kurumuna başvuran hastalar da farklı uygulamalar karşısında şaşırıp kalıyor...

       Millî Eğitim'de de öyle değil mi?

       Kitaba varana kadar her konuda alınan kararlar bir de bakıyorsunuz ertesi gün ya da hafta içerisinde değiştirilmiş...

       Eğitim de, sağlık da sanki deneme tahtası...

       * * *

       Bir iktidar bu kadar beceriksiz olur mu; oluyormuş demek ki!

Kış günü bu da yapılmaz ki

----------------------------------------

        EMNİYET Teşkilatında kış günü bu ne değişiklik böyle... 37 ile yeni müdür atandı, 34 il müdürü merkeze alındı, 24 il müdürünün de yeri değiştirildi.

        Bazı polis başmüfettişleri müdürlüğe atandı; bazı müdürler de başmüfettişliğe...

        Bu atamalar, MİT'in öngörüsü üzerine yapıldı diyorlar...

        Olabilir mi, olur!

        Polisler arasında da kaydırmalar başlayabilir, batıdakiler doğuya, doğudakiler batıya gönderilebilir...

        Şimdi gözler İçişleri Bakanı'nın üzerinde!

  KOCAMAN SÖZLER

-----------------------

        HİÇBİR miras, doğruluk kadar zengin değildir.

                                                                   (W. SHAKESPEARE)

Yazarın Diğer Yazıları