Gümrük Birliği gibi Nabucco gazı da GDO'lu olabilir mi?

Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’ta Hazar denizine komşu ülkelerin Dış İşleri Bakan yardımcıları 26. kez bir araya geldi. Toplantıda Hazar’ın hukuki statüsü tartışıldı ve yine nihai bir çözüme varılamadı. Bunun sağlanması da kısa vadede mümkün görülmüyor. Bölgenin komşu ülkeleri arasında Kazakistan, Rusya, Azerbaycan, Türkmenistan ve İran yer alıyor. Özellikle Türkmenistan ve İran ile Kazakistan, Rusya ve Azerbaycan’dan oluşan Kuzey-Güney anlaşmazlığı dikkatten kaçırılmaması gerek başka bir husus. Azerbaycan ve İran bu hususta birbirlerini eleştirmekten çekinmiyor.
Öte yandan Hazar denizindeki zengin yatakların paylaşılması sadece bölgeyi ilgilendirmiyor. Başta ABD olmak üzere Avrupa’nın önde gelen ülkeleri, Çin ve doğal olarak Rusya, bölünme konusunda söz sahibi olmak istiyor. Çünkü İran paylaşım meselesinde beş eşit parça tezinde ısrarlı gözüküyor. Buna göre İran’ın mevcut kullanım oranını artırması gerekiyor. Ancak Kazakistan ve özellikle Rusya, denizin dibinin “ulusal sektörlere” göre belirlenmesini istiyor. Böyle bir uygulama yararlanma oranında birinciliğe Kazakistan’ı taşıyor. İran’a ise %13.8’lik bir pay öngörülüyor. Bakıldığında Hazar denizine kıyıdaş ülkelerin dördünün %20’lik dilimin altında olduğu anlaşılıyor. Dolayısıyla Hazar bölgesindeki zengin enerji kaynaklarının paylaşılması konusunda belirsizlik hala sürüyor. Bu konuda Türkiye’nin yaklaşımı ise sıkıntılı ve sadece “güvenliğin sağlanması” ile sınırlı. Uzmanlar tarafından Türkiye’nin bu paylaşım sürecinde etkin rol oynaması beklenmiyor. Böyle bir meselenin bölgenin kendi dengeleri içerisinde çözümlenmesi son derece doğal bir durum olarak kabul ediliyor.


Henüz doğal proje değil
Nabucco, gündeme geldiğinde bu projenin teorik olarak haklı ama pratikte büyük zorluklarının olduğunu ifade etmiş ve eklemiştik. Bunu sağlamak için siyasi iradenin yanı sıra uygulamada “sırıtmayacak” stratejiler lazım. Buna göre Türkiye için hayati önem taşıyan-en azından taşıdığı iddia edilen- Nabucco projesi, ancak Hazar’ın hukuki statüsünün çözüme kavuşmasıyla etkinleşebilir. Zira Türkmen doğal gazının, Hazar’ın altından bu hatta verilmesi bölgedeki belirsizlik devam ettiği müddetçe mümkün değil. O halde Türkiye Nabucco için ya alternatif çözüm yolları bulacak ya da Hazar’ın statüsünü belirlemek için aktif rol alacak. Peki Rusya ve İran ne diyecek? Kazakistan, Türkmenistan ve Azerbaycan buna izin verecek mi? Türkiye işin içine girse bir türlü girmese öteki türlü... Henüz çözümsüzlük yönünde eğilimler sergileyen ABD ise Türkiye’nin ancak Kafkaslar odaklı çıkışına destek verebilir. Azerbaycan’la Karabağ konusunda yaşanan soğukluk kısa vadede buna imkân tanımıyor. Süreç böyle değerlendirildiğinde Nabucco’ya verilecek gaz Türkmen gazı mı yoksa İran gazı mı olacak?


Yetiş Nabucco nerdesin?
İşte Türkiye için her ikisi de şu an sıkıntılı gibi. Son aylarda İran’la yaşanan yakınlaşma böyle bir anlaşmaya dönüşebilir mi? Böyle bir girişim kolaya kaçmak isterken, iyice dibe sürüklenmek anlamına gelebilir. Biz ülke olarak maalesef öteden beri pek çok konuda böyle bir anlayışa sahibiz. Vaktiyle birileri Gümrük Birliğini büyük kutlamalarla bu millete yutturmuştu. Şimdi kalkmış GDO’lu ürünleri tartışıyoruz. Bakın şimdi de doğal gaza zam gündemde. Hani Nabucco projesi? Nasıl olacak bu iş? Bir anlatın da dinleyelim. Adı üstünde “doğal” gaz ama her yanı “organik” salgılıyor.

Yazarın Diğer Yazıları