Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Tuncay MOLLAVEİSOĞLU

Tuncay MOLLAVEİSOĞLU

Gündemin getirdiği...

Katar ve Suudi Arabistan arasındaki gerilim Arap dünyasında bir yarılma ile devam ediyor.

Suudi Arabistan'ın ipleri ABD'nin elinde... Katar'a İran ile yakınlaştığı için kırmızı kart gösterildi. Gerekçe ise; radikal teröre verilen destek...

Türkiye için durum oldukça karışık. Çünkü özellikle Katar sermayesi memlekette girmedik alan bırakmadı. Suudiler de Türkiye'de doların belini kırmak için AKP iktidarının faydalandığı ülkelerin başında geliyor.

İktidarın iki "sağlam" çıpası birbirine girdi! Ankara tercih yapmaya zorlanacak.

Silahları parlatalım...

ABD'nin silah satmak için bölgemizde gerginliği tırmandırdığını, Rusya ve İran'ı düşmanlaştırarak NATO ülkelerinin ABD yapımı silahlara yatırım yapmalarını "özendirdiğini" yazdım. Yazının mürekkebi kurumadan ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence'in açıklaması düştü ajanslara.

Pence; "Rusya ve İran, terörle birlikte dünyanın en büyük tehlikeleridir" dedi! NATO üyesi müttefiklerine de; "Eski ve yeni düşmanlar artarken, müttefiklerimiz bugünün ve yarının tehditlerine karşı koymak için gelişmeye devam etmelidir" öğüdünü verdi.

Gelişme dediği, silaha yatırım!

Trump da Avrupa Birliği'ne yönelik olarak Almanya Başbakanı Merkel'e "savunma sanayinize yatırım yapın" demişti.

Angajman'lı kabul mü?

Sıkça yazıyorum, çünkü her geçen gün şekillenmeye devam ediyor:

Şimdilik ayrı görünen iki Kürt devleti sınırlarımızda oluştu. ABD ve İsrail, Irak'ın kuzeyindeki oluşumu daha derinden, daha örtülü ve zamana yayarak hayata geçirmişti.

Suriye'deki Kürt devletinin oluşumu ise Irak'takine oranla hızlı ve kaba bir süreçle ilerliyor. İlginç olan her iki oluşumun da AKP iktidarı dönemine denk gelmesi.

Rahmetli Bülent Ecevit "Irak'ın toprak bütünlüğü korunmalıdır" diyerek, bu düşüncesini sözde bırakmayıp, diktatör de olsa Saddam rejimi ile dengeli bir siyaset sürdürerek ulusal çıkarlarımızı korumaya çabalamıştı.

Ancak türlü operasyonlarla Ecevit'in altı oyuldu. ABD'den gelen Kemal Derviş aracılığı ile partisi bölündü.

Türk bankaları, bizzat kurucu hırsızları tarafından soyuldu! Uluslararası denetim şirketleri nedense bu soygunları fark etmedi! Bankaların içlerinin boşaltılması ile tetiklenen bir kriz yaşandı.

Öyle, zır cahillerin ikide bir gündeme getirdiği gibi; Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in anayasa kitapçığını fırlatması ile kriz falan çıkmadı bu ülkede... Bunu söylemek halkı aptal yerine koymaktır...

Ayrı bir yazı konusudur...

Ekonomik kriz, uluslar üstü güçler kontrolünde IMF operasyonu ile gerçekleşti ve dönemin siyasi partileri siyaset arenasından silinirken AKP bir anda Türkiye'nin vitrinine yerleştirildi.

Daha sonra 1 Mart tezkeresi ile ilgili AKP yönetiminin TBMM'ye yaptığı baskıyı hatırlayın... Irak'ı parçalama senaryosunda Türkiye'yi baş köşeye oturtacaklardı!

Parçalı Irak'tan Kürt devleti doğdu...

Suriye'nin parçalanmasında Türkiye'nin rolü yok mu? Suriye'nin toprak bütünlüğü korunabilseydi sınırlarımızda bir Kürt devleti oluşabilir miydi?

Esad ile kan davası gütmek memleketi nasıl bir açmazın içine sürükledi?!

***

Irak'ın kuzeyinde Barzani artık özgürlüğe gün sayıyor. Suriye için ise; Erdoğan'ın danışmanı İlnur Çevik'in New York Times'a yaptığı açıklamayı hatırlayalım;

"Türkiye, Suriye'nin kuzey doğusunda Kürt kantonunu tolere edebilir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'de oluşacak devlet yapılanmasına müdahale edileceğini kesin bir dille, çeşitli kereler uluslararası camiada gündeme getirmişti.

Ancak geldiğimiz nokta bambaşka... Erdoğan, "Türkiye'ye bir tehdit olursa angajman kurallarını uygulayacağız" dedi.

Benim anladığım; Suriye sınırından Türkiye'ye taciz olmadığı sürece Kürt devletinin oluşumuna da ses çıkarılmayacak...

Yazarın Diğer Yazıları