Güneş balçıkla sıvanmaz

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) peş peşe üç veri açıkladı...

1. Dış ticaret istatistikleri: TÜİK ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı iş birliği ile hazırlanan geçici dış ticaret verilerine göre, 2015 yılı Temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ihracatımız yüzde 16.2 oranında azaldı. İthalat ise daha az yüzde 8.7 oranında azaldı. Dış ticaret açığı da yine geçen yılın Temmuz ayına göre yüzde 6.5 oranında arttı. İhracatın ithalatı karşılama oranı da geçen sene Temmuz ayında yüzde 66.9 iken bu sene Temmuz ayında, yüzde 61.4'e geriledi.

Cari açık sorununu yıllarca enerji ithalatına bağlayan hükümetler, petrol fiyatları yarı yarıya düştüğü halde, doğal gaz fiyatları düştüğü halde  açığın devam etmesine bu defa ne gibi bir kulp bulacaklar?

Şimdi demeleri gerekir ki; ''Sıcak paranın afyon etkisi tuzağına düştük.  TL'nin on yıl boyunca değerli tutulması ile üretim tamamıyla dışa bağımlı oldu. Şimdi, enerji fiyatları düşse de, ara malı ve ham madde ithal etmezsek iç üretim duracaktır. Bunun içindir ki bugüne kadar vermiş olduğumuz 460 milyar dolar cari açık maalesef devam edecektir.'' 

Kaldı ki bu cari açığı finanse etmek Türkiye'nin dış borcu 400 milyar doları aştı. Bu borçları da kendimiz kazanmış gibi harcadık. Şimdi deniz bitti.

2. Ekonomik Güven Endeksi yüzde 1.9 oranında azaldı.

Ekonomik Güven Endeksi, tüketici ve üreticilerin, genel ekonomik duruma ilişkin beklenti ve eğilimlerini gösteriyor. Endeks içinde, tüketici güveni, imalat sanayi, hizmet sektörü, perakende ticaret ve inşaat sektörleri güvenleri değerlendiriliyor. Hepsinde düşme var. Yani üretici de tüketici güveni de dibe vurdu. (Aşağıdaki tablo)

 

1-119.jpg

 

Yani TÜİK, verilerle ekonomideki gidişatın kötü olduğunu söylüyor. Aslında özel şirketler de aynı paralelde sonuçlar buluyor. Söz gelimi, Metropol Araştırma Şirketi'nin ,Ağustos 15 ''Erken seçim öncesi siyasal durum değerlendirmesi'' Türkiye'nin gidişatı sorusuna halkın yüzde 65'i "kötüye gidiyor'' diye cevap veriyor.

3. Takvim etkilerinden arındırılmış inşaat istihdam endeksi, Nisan- Mayıs-Haziran aylarını kapsayan yılın II. çeyreğinde, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 9 oranında azaldı.

İnşaat sektörü, sürükleyici bir sektördür. İstihdam yaratır. Ara malı üreten KOBİ'leri besler. Ancak iş gücü girdileri yüzde 9 azalınca, sektörde sorun var demektir. Dört yıl önce 106.5 olan inşaat sektörü işgücü girdi endeks değeri, bu sene 81.4'e kadar gerilemiş. (Aşağıdaki tablo)

 2-091.jpg

İktisatçılar, TÜİK'in verilerini ve piyasanın nabzını tutarak bir değerlendirme yapıyor. TÜİK verileri sağlıklı bir ekonomiyi göstermiyor. Medya ve özel anketlere yansıyan piyasanın nabzı da ekonomide sorun olduğunu gösteriyor.

Bu şartlar altında Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi'nin ''Kriz var diyenler, krizlerde kalasın, kefen parası bulamayasın'' şeklindeki bedduası kime gider?

Yazarın Diğer Yazıları