Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit <br>YUSUF

Hüseyin Macit
YUSUF

Güney Kıbrıs'ta Türk düşmanlığı dorukta

Kıbrıs'taki gelişmeleri çok az da olsa yakından izleyenler çözüme ne kadar uzak olunduğumuzu kavramakta hiç ama hiç zorluk çekemeyecektir. Rum-Yunan ikilisinin Kıbrıs'ı bir Yunan adası olarak gördükleri, Megali İdea ve Enosis saçmalıklarından hiçbir şekilde vazgeçmeyecekleri gerçeğini her fırsatta görmek ve anlamak mümkündür.

Yunanistan'ın Osmanlı İmparatorluğu'ndan bağımsızlığını kazandığı tarih olan 25 Mart 1821'in yıldönümü dolayısıyla Güney Kıbrıs'ta düzenlenen törenler, her yıl olduğu gibi, bu yıl da, Türk düşmanlığı gösterisine dönüştü.

***

Rum Yönetimi Başkanı faşist ırkçı Anastasiadis, gün dolayısı ile yaptığı açıklamada "tarihin kendilerine birlik-beraberlik sonucu olan başarılardan ders alınmasını dikte ettiğini, bunun yanı sıra, anlaşmazlıkların sonucunda meydana gelen başarısızlıklardan da ders alınması gerektiğini" söyledi. Anastasiadis "Yunanlı mücadelecilerin, 1821 devrimiyle bıraktıkları emanet için teşekkür edilmesi gerektiğini" de belirtti.

Rum Meclis Başkanı Yannakis Omiru ise mesajında, "25 Mart 1821 yıldönümü dolayısıyla, bağımsız Yunan devletini meydana getirme temellerini atmış olan Yunan halkının kahramanca ayaklanmasını şükranla andığını" söyledi. Omiru, 25 Mart 1821 ayaklanmasının, kendi mücadeleleri açısından kılavuz ve aydınlatıcı olduğunu da ileri sürdü.

Yunanistan Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopulos, 25 Mart yıldönümü dolayısıyla yayımladığı mesajında, Kıbrıs sorununa da değindi ve Kıbrıs sorununda "her hangi bir çözümün" talep edilmediğini söyledi. Gazeteye göre Pavlopulos, "özellikle Hellenizm ve bunun mücadelelerini andıkları zaman, Kıbrıs'ı da unutmamaları gerektiğinin borçları olduğunu ve yabancı asker işgali trajedisinin var olmaya devam ettiği Kıbrıs için, kalıcı olması amacıyla, derhal yaşayabilir bir çözüm bulunması gerektiğini" söyledi.

Rum siyasi partileri, gün dolayısıyla yaptıkları açıklamalarda, birlik ve bütünlüğün önemine vurgu yaptılar.

DİSİ'nin Rum Meclisi Grup Sözcüsü Nikos Tornaritis "Türkiye'ye bir karış toprak bile vermelerinin söz konusu olmadığını, bundan dolayı taksimi engellemekle yükümlü olduklarını" iddia etti.

AKEL Basın Sözcüsü Yorgos Lukaidis, Yunan devriminin temel öğretisinin "verilmesi gereken şeylerin bile armağan edilmediği, her şeyin mücadele ile ele geçirildiği" şeklinde olduğunu söyledi.

DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos, "1821'in vizyonunu, zorluklara katlanan Kıbrıs Hellenizmi için bir ilham kaynağı olarak" nitelendirirken, EDEK Başkan Vekili Maria Vasiliadu ise "ezelden beridir var olan Türk yayılmacılığı tehdidinden" söz etti.

Yunanistan'ın Güney Kıbrıs Büyükelçisi İlias Fotopulos, mesajında "Kıbrıs Hellenizmi ile Kıbrıs Cumhuriyeti savunulmadan, ulusal haklarının korunmasının düşünülemeyeceğini" söyledi. Rum Başkanlık Komiseri Fotis Fotiu, "zorluklara rağmen hedeflerini, 1821 ve 1955-59 kahramanlarının mücadelecilik ruhundan, birlik ve sevgilerinden güç alarak başaracaklarını" söyledi.

Bütün bu düşmanca açıklamalara ilaveten Rum Yönetiminin, sürdürülmekte olan müzakereleri torpillemeye yönelik çabaları da devam etmektedir.

***

Rum Yönetimi'nin hidrokarbon araştırmalarına yönelik üçüncü tur ruhsat ihalesine çıkması kabul edilebilir değildir. Hatırlanacağı üzere Türkiye, Kıbrıs'ta haklarımızın korunması adına daha önce bölgeye Barbaros araştırma gemisini göndermiş ve müzakereler bu nedenle uzunca bir sure kesilmişti.

Anastasiadis'in Türkiye'nin liman ve havalimanlarını kendilerinin kullanımına açmadığı sürece Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki olası bir anlaşmayı veto edecekleri tehdidinde bulunması ve "Güzelyurt Rum idaresine verilmeden çözüm planına varılması söz konusu değildir" sözü unutulmamalıdır.

Rum tarafında yapılan bir anketin sonuçları, Kıbrıslı Rumların Kıbrıs sorununda ortaya koyduğu kırmızı çizgiler konusunda fikirler vermektedir. Ankete katılan Rumların yüzde 86'sının, "Kıbrıs Cumhuriyeti"ni feshedecek olan bir çözümü reddedecekleri, Türk garantilerini reddedecek olan Rumların oranının da yüzde 86 olduğu, yüzde 59'unun ise dönüşümlü başkanlığı öngörecek bir planı kabul etmeyecekleri sonucu duyurulmuştur.

Rum tarafında Türk düşmanlığı azalmamakta her geçen gün artmaktadır. Bu tespiti yaptıktan sonra sürdürülmekte olan müzakerelerden olumlu bir sonuç alınmasını beklemek fazla iyimserlik ve saflık olacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları