Gürcü-Türk/Türk-Gürcü

Batum’u görünce neden Türklere yâr edilmediğini anlamıştım. Misak-ı Millî sınırları içindeydi Batum. Yine Misak-ı Millî sınırları içindeki Musul-Kerkük’ün de neden bize yâr edilmediği belli değil mi?
Hopa’dan hemen sonra Batum... Hopa’dan bu tarafa dağlık ve ötesi düzlük... 
Gürcistan bizim, biz Gürcistan’ın uzantısıyız. Göster kimliğini git gel... Havaalanımız da artık ortak... Türkiye’ye gelenler bu kapıdan Gürcistan’a gelenler öbür kapıdan çıkıyorlar.
Eduard Şevardnadze’nin bizzat ağzından işittiğim şu sözünü arada bir yazarım:  “Türkiye ile aramızda sınıra ne gerek var... Sınır narkotikçiler, hırsızlar için...”  
Batum ve çevresinde yaşayan Acaralılar Müslüman... Daha ötede Abhazların bir kısmı da Müslüman... Yalnız Gürcistan’ın Sovyetlerin yıkılışından sonra değiştirdikleri bayraklarının bir Müslüman olarak beni rahatsız ettiğini belirtmeliyim. Orta Çağda kurulan krallığı temsilen, 2004 başında, beş haç işaretli bayrağı tercih etti Gürcistan yönetimi, Müslümanların yekûn tuttuğu bir ülkede, bazı hassasiyetler gözetmeliydi. Türkiye’de de azımsanmayacak Müslüman Gürcü nüfus vardır. Bilmiyorum, içlerinde ayrı yol tutanlar bulunuyor mu? Türkiye sınırları içinde yaşayıp  “Türk değiliz!”  diyenler varsa, atalarımın uzattığı eli itmektir bu.  “Gürcü asıllı Türk”  olmak ne zarar verir?!
Önümde  “Gürcüler ve İslâm Öncesi Türkler”  adlı bir kitap duruyor, kitabın yazarı Giuli Alasania... Bu ismi biraz incelediğimizde sıradan biri olmadığını anlıyoruz. 1946 doğumlu... Bir önceki Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili’nin annesi... Saakaşvili’nin annesinin Türkolog olduğunu bilirdik ama yayınlarından haberimiz yoktu. Tahmin ettiğiniz gibi adı bizdeki  “Gül” le aynı. Giuli Alasania, çok faal bir profesör. Tiflis Devlet Üniversitesi’nde ders veriyor, Türklerin orada kurduğu Uluslararası Karadeniz Üniversitesi’nin rektör yardımcısı ve aynı zamanda kendisinin mütevellî heyeti başkanı olduğu bir üniversitesi var.
“Gürcüler ve İslâm Öncesi Türkler”  kitabını Türkçeye Prof. Dr. Nanuli Kaçarava tercüme etmiş. Kitabın editörleri ise Prof. Dr. Kemal Üçüncü ve Doç. Dr. Erdoğan Altınkaynak. Eser, Karadeniz Teknik Üniversitesi Karadeniz Araştırmaları Enstitüsü’nün yayını. 
Prof. Dr. Giuli Alasania, kitabında, İslâmiyet’i kabulden önceki Türk-Gürcü ilişkilerini ele alıyor ki, bu sahada yapılan çalışmaların ilki diyebiliriz. Gürcü tarihinin eski oluşunu ve istikrarlı alfabesini göz önüne getirirsek, Orta Asya Türk tarihi için Çin kaynakları ne ifade ediyorsa, Kafkas bölgesi için Gürcü kaynakların aynı değerde olduğunu anlarız. Eserde Gürcülerin Hunlarla, Hazarlarla, Kıpçaklarla, İskitlerle ilişkileri anlatılıyor. Ayrıca İslâmî döneme de giriliyor. 
İskitlerin Türk olup olmadığı tartışmasında, Gürcü kaynaklarında çok önemli bilgiler var; Gürcüler İskitleri Türk kabul etmişlerdir. 
“Gürcüler ve İslâm Öncesi Türkler” için 300 dolayında Gürcüce ve Rusça kaynak kullanıldığını söylersem çalışmanın ciddiyetini her hâlde anlatmış olurum.
Türk düşmanlığı yapılmadan Türklerin incelenmesine o kadar çok ihtiyacımız var ki...

Yazarın Diğer Yazıları