Gürel Yurttaş / YENİÇAĞ

Spor yazarlığında ayrıma karşıyım. Fenerbahçe yazarı, Beşiktaş yazarı, Galatasaray yazarı gibi tanımlamalara yani.
Aslında bunu yapanlar da o arkadaşlar. Kendilerini bu tip bir sınıfa ayırmaya bayılıyorlar!
Ondan sonra ekran başındaki ya da gazete okuyan taraftar kızıyor; "Bu bizim yazar bizim kulübü neden hiç savunmuyor?" diye.
Gerçi spor programlarında bu arkadaşlar birbirine giriyor zaman zaman ama... Bu da yetmiyor demek ki onları "Bizim kulübün yazarı" diye görenlere. Kimbilir belki de kulübün oyuncusu ya da personeli gibi kulüpten maaş aldığını bile sananlar vardır; gördüm çünkü bunu! Bir arkadaşım "Bunlar kulüpten maaş almıyorlar mı?" diye sormuştu da almadıklarını ikna edene kadar nasıl da dil dökmüştüm.
Spor yazarının da önce insan olduğunu, elbette ki bir kulübe gönül verebileceğini, ancak gönül vermesinin işini yaparken, "Doğru" ya da "Yanlış"ları yazarken etkili olmamasını gerektiğini de uzun uzun anlatmıştım.
Neyse... Konumuz değil bu.
Konumuz şu: Madem kendilerini Fenerbahçe yazarı olarak gören bu kadar arkadaş var da... Fenerbahçe Kulübü'nün başarısını neden göz ucuyla söz edip, öte yandan diye bahsederler sadece...
Kulüp futbol mudur yalnızca?
Diğer branşları neden görmezler?
Sözü şuraya getireceğim. Fenerbahçe basketbolda hem erkeklerde hem de kadınlarda Avrupa Şampiyonu oldu.
Üstelik bunu başaran ilk kulüp oldu dünyada. Tarihe geçti.
Büyük olay bu!
Kaç gündür bekliyorum. Kim yazacak diye. Yazanlar var var da... Sanki bu kulübün kaç senedir başkanı Ali Koç değilmiş gibi yazıyorlar, söylüyorlar.
Kimi takımın başındaki teknik adamları öne çıkarıyor, kimi eski başkan Aziz Yıldırım'ı!
Elbette ki Aziz Yıldırım da rol sahibidir bu başarıda.
Peki arkadaş Ali Koç'un başkanlığının yok mudur etkisi.
O teknik adamları kim getirdi? O oyuncuları kim transfer etti. O takımları kim kurdu?
Futbol takımı başarısız olunca tek suçlu Ali Koç da... Diğer takımlar başarılı olunca Ali Koç'un adı yok mu?
Hem böylesine bir zafer bu kadar kolay mı geçiştirilirdi? Bu kadar az mı bahsedilirdi.
İddia ediyorum; Galatasaray'da olsaydı bu... Yer yerinden oynardı.
Tamam, futbolda beklenen başarıyı henüz alamadı alamadı da. Bunları da görün ama.
Sezarın hakkı Sezara!