Ülkemizin güzel mi güzel ve bir o kadar turistik bir çok medeniyetin izlerini üzerinde barındıran farklı bir şehridir Nevşehir. Bayram tatili bitse dahi hâlâ tatiline devam eden bir çok okuyucuma Nevşehir’i görmelerini öneriyorum. Şehzade 3. Ahmet’in sır katibi Damat İbrahim Paşa sadrazamlığa getirildiğinde doğduğu kent olan Muşkara’da büyük bir bayındırlık hareketine girişir. İmaretler, camiler, medreseler, hamamlar ve çeşmeler yaptırır. Muşkara adını da değiştirerek kente yeni şehir anlamına gelen Nevşehir adını verir. Anadolu’nun ortasında bir bozkır şehri. Halkının çoğu önceki zamanlarda ekim, dikim ve bağcılık işleriyle uğraşırken, kentin turizme yönelik özelliklerinden ötürü bugün bir çok kişi artık ticaretle uğraşıyor. Nevşehir’in tarihi de çok zengin. Özellikle ilçeleri Avanos, Derinkuyu, Gülşehir, Ürgüp, Kozaklı ve Hacıbektaş yılın her mevsiminde turistlerin akınına uğruyor ve bir çok insanı festivaller aracılığıyla buluşturuyor.
Kısa kısa ilçelerini de tanıyalım isterseniz;
Gülşehir, Osmanlı sadrazamı Karavezir Mehmet Seyit Paşa’nın yaptırdığı külliye, cami ve medreseleriyle ünlü.
Kozaklı ise kaplıcaları, şifalı suları, sağlık turizmi açısından önemli bir yere sahip.
Derinkuyu, Bu ilçenin içme suyu 60-70 metre derinlikteki kuyulardan temin ediliyor. İlçede 85 metre deriliğinde bir yer altı şehri de bulunmakta.
Avanos ise Nevşehir’e 18 km. uzaklıkta. Antik dönemdeki adı Venessa olarak biliniyor. İlçe, çanak çömlek atölyeleri ile ünlü.
Göreme Açıkhava Müzesi Bir kaya yerleşim yeridir. Hemen her kaya bloğunun içinde şapeller, yemekhaneler, oturma mekanları mevcut. Bugün ise kayaların içindeki lüks restoranlar turizm sektöründe turistlere hizmet götürüyor.
Ürgüp ise diğer ilçeleri gibi tarihsel süreç içerisinde bir çok isme sahip olmuş. Bizans döneminde Assiana, Selçuklu döneminde Başhisar, Osmanlı zamanında Burgut kalesi olarak isimlendirilmiş. Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren de Ürgüp adıyla anılmıştır.
Ve tabii ki Hacıbektaş. İlçe merkezinde yapılan kazılarda eski tunç çağı, Hitit, Frig ve Helenistik Roma dönemine ait bir çok eserler ele geçmiştir. Bugün tüm bu arkeolojik eserleri Hacıbektaş Müzesi’nde görebilirsiniz. Nişabur’dan göçüp gelen Hacı Bektaş-ı Veli ise anlatılan menkıbelere göre Anadolu’da köy köy, şehir şehir gezerek Türk Birliği’nin sağlanması, Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşması için büyük çaba harcamıştır.

***

Güzel Atlar Şehri Kapadokya’dan tutun da tarihi bir çok yapı ve medreselere varıncaya kadar onca yaşanmışlıklarıyla Orta Anadolu’nun bu muhteşem şehrini tabir yerindeyse satır satır okurcasına gezmek lazım. Tüm bu güzellikler arasında memleketim olan Nevşehir’de işlerim dolayısıyla yolum Sulh Hukuk Hakimliği ve Tapu Kadastro Müdürlüğü’ne de düştü. Bilgisayar sisteminin işin içine girmesiyle işlemlerin hızlandığı ve teknolojinin büyük ölçüde kullanılmasına rağmen insan faktörünün daima birinci planda bulunduğu devlet dairelerinde, hem Adliye’de hem de Tapu’da son derece değerli, işinin ehli bürokratlarla karşılaşmak, sorunun değil daima çözümün parçası olmak için vatandaşa yardımcı olan güler yüzlü, bilgili ve donanımlı, görevinin başındaki hakim, yönetici ve müdürler görmek ve işlemlerin her vatandaşa eşit şartlarda hızlıca çözüldüğüne şahit olmak beni de bir vatandaş olarak son derece memnun etti. Bu vesileyle Nevşehir Sulh Hukuk Hakimi Sayın Ramazan Eşiyok ve Nevşehir Tapu Kadastro Müdürü Sayın Fatih Baran ve nezdinde tüm personellerine teşekkür ederim.