Hakim veya savcılar birinin adamı olmaz
CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, HSYK seçimlerine ilişkin sert açıklamalarda bulundu. İnce, Muğla’nın Marmaris ilçesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu seçimlerinin 12 Ekim’de yapılacağını anımsattı. “Türkiye’nin iki 12 Eylül’ü var. Bunlardan birincisi 12 Eylül 1980, diğeri ise 12 Eylül 2010’dur” diyen İnce “Referandum ile değiştirdiklerini şimdi kanunla yeniden değiştiriyorlar. Yargıya bakın Allah aşkına. Bu memlekette bu yargıya güvenilmeyeceğinin bundan güzel işareti olamaz” ifadesini kullandı. Yargıda “iktidar” ile “cemaat” yanlılarının savaştığını ve yarıştığını iddia eden İnce, böyle bir yargı olamayacağını ve buradan adalet, hukuk ve insanlık çıkmayacağını ileri sürdü. İnce, sözlerini şöyle sürdürdü:
Avukatım düşünsün
“O hakimlere, savcılara yazıklar olsun. Nasıl olur da siz iktidarın, CHP’nin ya da cemaatin adamı olursunuz? Bir hakim, bir savcı iktidarın adamı olur mu? Bir hakim, bir savcı CHP’nin adamı olur mu? Bir hakim, bir savcı cemaatin adamı olur mu? Yazıklar olsun. Bunlar çocuklarına hiç mi hesap vermiyor? Torunları utanacak bunlardan. Bunlar mı bize adalet dağıtacak? Koca koca hakimler, savcılar utanmıyor musunuz hiç? Türk yargısını temsil eden canımızı, ırzımızı, namusumuzu teslim ettiğimiz insanlar, utanmıyor musunuz birilerinin adamı olmaya? Sizin vicdanınız, ahlaki değerleriniz yok mu? Sizin evrensel hukuk bilginiz yok mu?” Yargı mensuplarının akıllarını da iktidar, CHP ya da cemaate kiraya veremeyeceğini ifade eden İnce, “Bu tartışmayı yürütenlere, tartışmanın odağı olanlara, tartışmanın parçası olanlara yazıklar olsun. Bu konuşmamdan dolayı bana ne ceza vereceklerse versinler. Bunu ben değil avukatım düşünsün” diye konuştu.
Her şey tehlike altında
Sözlerini hükümeti ve Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirerek devam ettiren İnce, “Cumhuriyet tehlikede, laiklik tehlikede, çocuklarımızın geleceği tehlikede, sınırlarımız, yaşam biçimlerimiz, dedelerimizi, bacılarımız, okullarımız, çevremiz, doğamız, sularımız ve hemen hemen her şey tehlike altında. Bir büyük tehlike ile karşı karşıyayız. Bu tehlike Türkiye’nin bir diktatörün eline geçmesidir. Türkiye de tek adamlık dönemi var. Eğitim çökmüş. Bu eğitim eski Başbakan yeni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu tarafından idare ediliyor. Devletin valisi vali değil AKP’nin sözcüsü, savcı, cumhuriyetin savcısı değil, okul müdürü müdür değil AKP’nin militanı. Böyle ortamlarda seçime gidiyoruz.”
