Bir savaş türküsü çalınıyor memlekette...
Cemaat ile AKP’in öyküsü..
11 yıl beraberce yürünmüş bir yol arkadaşlığının türküsü..
Ve tarihe adâletiyle, asâletiyle geçmiş bir devletin ve milletin, harâmîlerin elinde nasıl kepâze edildiğinin öyküsü...
Yani 11 yıldır aynı kaptan beslenenlerin, aynı libaslara bürünenlerin, her sıkıntıda birbirlerine omuz verenlerin, okyanus ötesinden memlekete, memleketten okyanus ötesine selâm çakanların, onlarca suçsuz insanı birlikte yürüttükleri operasyonlarla cezâevlerinde süründürüp bu sebepten birbirlerine alkış tutanların, bu yollarda beraber yürüyenlerin türküsü...
Başbakan’ın oğlunun vakfının menfaati için devletin ve milletin olanı pazarlayanların, Pensilvanya danışmanlığında iş dağıtanların, kolunda yedi yüz bin liralık saatle umre ziyareti yapanların, yüz binlerce insanın hakkını gasp edip çalıntı sorularla devletin kurumlarını ele geçirenlerin, ayakkabı kutusundan beslenip parayı makineyle sayanların öyküsü...
Devletin nimetlerini ve kurumlarını aralarında pay edenlerin, dün destan yazdığını iddia edip bugün sürülecek yer bulunamayan polislerin, dün hain muamelesi yapılıp bugün kendilerine kumpas kurulduğunu itiraf edilen mâsumların, dün kahraman ilan edilip bugün hain yaftası yapıştırılan savcıların, dün her yere birlikte seyahat edilip bugün kapıdan içeri alınmayan gazetecilerin, yazarların türküsü...
Dün ak dediğine bugün kara diyenlerin, dün hâk dediğine bugün bâtıl diyenlerin, dün kapı kapı dolaşıp himmet toplarken bugün ananas yiyenlerin, dün deliğinden kafasını çıkarıp dışarıya bakmaya korkarken bugün kefen giyenlerin, dün peygamber benzetmesi yaptıkları insan kılıklıya bugün Allah diyen adamcıkların öyküsü...
***
Bir savaş türküsü çalınıyor memlekette ..
Cemaat ile AKP’in öyküsü...
11 yıl beraberce yürünmüş bir yol arkadaşlığının türküsü..
Ve tarihe adâletiyle, asâletiyle geçmiş bir devletin ve milletin, haramilerin elinde nasıl kepâze edildiğinin öyküsü..
Haklısı var mı bu savaşın?
Bilmiyoruz...
Lâkin dün birlikte çalan iki hırsızdan, bugün çıkan savaşta herhangi birinin haklı olmayacağını biliyoruz...
Kimin kazanacağını, kimin bu savaştan gâlip çıkacağını bilmiyoruz..
Yani cemaat mi gâlip çıkacak bu savaştan AKP mi bilmiyoruz ama kendisine kumpas kurulan millî ordu mağlub oldu, onu biliyoruz..
Recep Tayyip Erdoğan mı haklıydı Fetullah Gülen mi bilmiyoruz ama müebbete mahkûm edilen Türk Milleti’nin ordusunun komutanı İlker Başbuğ haksızdı, onu biliyoruz...
Cemaatin polisleri mi destan yazmaya devam edecek millete karşı, hükümetin polisleri mi bilmiyoruz ama Ethem Sarısülük’ün kafasına sıkan polis hâlâ dışarıda geziyor elini kolunu sallaya sallaya, onu biliyoruz...
Cemaat mi daha büyük AKP mi bilmiyoruz ama ekmek almaya giderken gaz kapsülüyle başından vurulan ve hâlâ komada olan Berkin Elvan daha çok küçüktü, onu biliyoruz...
Bilal Erdoğan yolsuzluk, hırsızlık yaptı mı, yaptıysa eğer babası taahhüt ettiği gibi evlâtlıktan reddeder mi, ifadesi hala alınamadığı için bilmiyoruz ama dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ın babasının evlâtlıktan reddedebileceği bir evlâdı bile yok, onu biliyoruz..
Cemaat mi kazanacak AKP mi bilmiyoruz ama bu memlekette insanlık kaybetti; onu biliyoruz..
