Hâlâ Arda'dan medet umanlar...

Rize'deki Bosna maçından sonraki övgüleri şaşkınlıkla karşılamıştım. Herkes bu konuda söz birliği yapınca, susmayı tercih ettim. Oysa amacı gol olan bir oyunda tabelaya yansıyan sayımız yoktu. Samimiyetle söylüyorum, bazen "niyeti, hayallere yansıtmak" önemli özelliğimiz. Yarım yamalak bir maçta hemen ayranımız kabardı. "Soçi'ye liderlik için gidiyoruz" söylevleri hız kazandı.

Rusya önündeki 2-0'lık yenilgi sanırım sadece bana sürpriz olmadı. Futbol ulemaları şimdi de gruptan çıkamamaya mazeret arama peşinde. İrfan Can Kahveci'nin sakatlığı bile çok büyük kayıp diye pompalanıyor.

Mircea Lucescu, "Genç takım ve sistem kuruyorum" dese de gerçek ortada. Takımın yaş ortalaması 25 ama, teknik direktörünki 75. Rumen çalıştırıcının gözlerine biraz dikkat eden katarakt ameliyatı vaktinin çoktan geldiğini fark eder. Makineye girmeden buna teşhis koyabiliyorsunuz. Biz ise böyle birinden medet umuyoruz.

Hangi alt yapıdan?

Sahaya sürülen son takımın futbolcularını tek tek inceleyin. 2-3 kişi dışında tamamı Avrupa'daki kulüplerin alt yapısından. Kalemizi bile Flamancayı Türkçeden iyi konuşan birine emanet ettik.

Kimse kimseyi kandırmasın. Altınordu ve Bursaspor dışında gençlere önem veren yok. Üstelik gelecek vadeden gençleri daha açamadan yolduğumuz çiçeklere çevirdik. Örnek mi? Fenerbahçe'nin bu yıl İzmir'den aldığı iki genç. Bence, en az bir yıl daha Altınordu'da kalmalıydılar. İdeali Dereağzı ve Samandıra'dan hasat yapmaktı. Ne zaman doğruları bulacağız, merak içindeyim. Aziz Yıldırım kızakta ama söylediği bir söz genel mantığın ifadesi; "İyi sporcu için yıllarca bekleyemeyiz".

Faydasız ilaç

Bazı yorumcuların bin bir palavralarla Arda Turan'ı yeniden parlatma peşinde olduklarını gözlemliyoruz. Ana hedefleri onu mahkeme sürecinde korumak. Futbolculuğunu "Mafya özentiliği"ne dönüştürmüş birinin sol kanadımızdaki deliğe tıkaç diye ileri sürülmesinden utandım.

Çok yakında Barcelona'nın üstüne para verip elden çıkaracağı Arda'yı öne sürme çabamız tuhaf değil mi?

Bu futbolcunun geçmişte yaptıklarını hatırlatarak "iflah olmaz"lığının belgesini sunmak istiyorum. İşte kabarık sabıka sicilinden birkaç örnek:

* Millî Takımın prim konusu.

* Kadın getirme.

* Bilal Meşe'ye küfürlü saldırı.

* Yardımcı hakeme saldırı.

* Barda burun kırma.

* Ruhsatsız silah taşıma.

* Ateş etme.

 Özel uçakla umreye gitmesine ise siz karar verin. Mümkün olsa tavafı da "kişiye özel" yapardı!

Görünen köy

Nyon'daki ayaktopu tiranlarının dayatmalarının neticesini çok net görebiliyorum. Bütün bir sezonun finansmanı sadece Vida'nın satışı üzerine kuran Beşiktaş'ın hâli pürmelaline bakın. Başkan Fikret Orman'ın fazla para kazanma hırsı sonuç vermedi. Mal elinde patladı. Bu yüzden gelinen noktada maaşların dahi zorlukla ödendiği bir döneme girildi.

Galatasaray, Fenerbahçe ve Trabzon da aynı şekilde. Fatih Terim, "iki santrfor" diye yırtınadursun. Ocak ayında, en önemli silahı Rodrigues'i de Villa Real'e göndermek zorunda kalırsa, şaşırmayın. buna gerekçeleri hazır; "Futbolcu İspanya'da oynamak istiyordu." Yalanın kuyruklusu. Bal gibi, ilan edilmemiş konkordatonun sonucu...

***

Kayda geçtim

a Spor'daki bir tartışmayı unutmadım. Gecikmeden bugün kullanıyorum. Fenerbahçe amigosu Emre Bol'un Galatasaray'la ilgili şu sözlerine dikkat edin:

"Bir Türk takımıdır demem. Bana kötülük yapanlar için, cezalarını çeksinler diye düşünüyorum. Zamanında bizi UEFA'ya kimlerin ihbar ettiğini iyi biliyorum."

Bu sözlere Turgay Demir'den de destek geldi; "Men dakka dukka." Sporumuzu yönetenleri eleştiriyoruz. Peki bu tip gazeteci geçinenleri ne yapacağız? Bu tahrik makineleri durdukça, futbol anarşisini önlemek mümkün mü?

***

Dizi senaryosu

N. Öztürk, "Bir Zamanlar Çukurova" dizisinden bir bölümü paylaşmakta:

"Bir mahkeme sahnesinde hâkim -TCK 81. maddesine göre idam" dedi, şaşırdım. Çünkü 5237 sayılı TCK'nın 81. maddesi adam öldürme suçunun cezasını düzenliyor. Ama idam yok.

Dönem filmi olduğu düşünülürse, eski 765 sayılı TCK'nın uygulandığı zaman olması gerekiyor. Ama bu yasada da adam öldürme suçları ise 448. madde ve devamında düzenlermiş. Bu yasada idam var.

Yani idam olduğuna göre eski TCK. Ancak, maddeler karıştırılmış. Senaristlere duyurulur."

...

GÜNÜN SÖZÜ

İyi bir vicdan, en rahat yataktır. Clemens Brentano

Yazarın Diğer Yazıları