Demokrasinin gereği halk liderlerinin seçtikleri konusunda iradesini beyan etmek üzere sandık başına gidiyor. O sandıklardan çıkmaya çalışanlar ise edep ve âdâp dışı bir çalışma sürdürüyor.
Meydanlarda söylediklerini bir de duyabilseler, halkın karşısına çıkmaya asla cesaret edemezler. Üç beş şakşakçıdan aferin alma yerine toplumun nefretini kazandıklarını görmeleri gerekir. Tabii ki bu bir basiret işidir. Bu durum geleceğimiz olan yavrularımızı hiç de iyi etkilememektedir. O çocuklar zannediyor ki ne kadar çirkin konuşulur ve konuşurken bağırılırsa o kadar iyi olur. Hem öğretiyor hem de şimdinin çocukları edep ve hayâdan yoksun diye feryat ediyoruz.
Diğer taraftan liderler bir çılgın projedir tutturmuş gidiyorlar. Madem bu kadar güzel şeyleri biliyor bu halkı düşünüyordunuz da, bu güne kadar niçin yapmadınız. Bundan sonra yapacağınızın garantisi nedir. Her seçimde halka verilen sözler yerine getirilmiş olsa idi, bugün Türkiye bir başka, halkımız ise ihya olurdu.
***
En önemlisi ise terör olayıdır. Ülkeyi kan gölü olmaktan kurtaramayanlar terörü halka şikâyete başlamışlardır. Sanki bilinmeyenlermiş gibi terörün elebaşısı tarafından İmralı’dan idare edildiği söylenirken, ne hikmetse o katille devlet adına görüşmelerin yapıldığı halktan saklanıyor.
Bunlar Zerdüşt’üz diyor. Namazla alay ediyorlar derken insanın günaydın diyesi geliyor. Bölücü başını peygamber ilan edip, imamları öldürerek camilerde namaz kılmıyorlar derken başbakanımız herhalde bunları bu güne kadar Müslüman zannediyordu.
Hiç domuzla, tilkiyle beslenip, biz Ermenilerle aynı ırktanız diyenler, kundaktaki çocuğu kurşunlayıp, okul çocuklarını yakanlar Müslüman olabilir mi?
O zaman başbakanımıza sormak gerek bu ülkede icra makamında kim oturuyor. Bu makam niçin var? Siz bu makam için halktan yetki istemiyor musunuz? Halkın canını malını kim korur? Bu makam değil mi? Öyle ise halka şikâyet yerine gereği niçin yapılmaz?
Böylesine olayları görüp susarsanız bir yerlerde miting yaparken elli metre uzağınızda bombalar patlar ve konvoyunuzdaki insanlar şehit edilir.
***
Geçmişte ifade ettiğiniz gibi elimizde sihirli sopa mı var hemen terörü bitirelim diyebilirsiniz. Doğrudur. Geçmişte de öyle dendi, otuz yıldır insanlar ölmeye devam ediyor. Birileri bitiremedi diye halk size yetki vermedi mi? Sizler ise açılım adı altında halkı etnik gruplara ayırıp bölücüleri daha da cesaretlendirdiniz.
Habur’da liderimizin mesajını getirdik diyerek ellerinde bayrakları olduğunu söyledikleri bez parçalarıyla gelenlerin ayağına savcılar gönderilerek, teröristleri sokağa salıp günlerce kent kent konvoylarla dolaştırılmadı mı? Polisin nezdinde devlete tokat atanlar, ayrı bayrak ve ayrı devlet isteyenler ne zamanın ürünüdür.
Üç oy alma uğruna şımartılıp halka kan kusturanların bunları yaptığı bilindiği halde neden şimdi dönüp halka şikâyet ettiğinizi anlayamıyoruz. Seçim bitince daha büyük tavizler verilmeyeceğini kim garanti eder?
Yapılan bu çirkinlikler inşallah uyanılmasına bir nebze de olsa vesile olmuştur. Dün yapılan yanlışlar dilerim yarınlarda yapılmaz. Bütün bunlar sadece hükümetin değil, muhalefetin de uyanmasına vesile olur.
