Halkın alım gücü düştükçe hileli ürüne rağbet artıyor!

Halkın alım gücü düştükçe hileli ürüne rağbet artıyor!
Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin, YENİÇAĞ’a yaptığı açıklamada “Vatandaşa markalı ürün alın diyemiyoruz, neresi ucuzsa oradan alıyor, başka çaresi yok” dedi

Tarım ülkesi olmamıza ve güzel ülkemizin verimli topraklarına rağmen sağlıksız besinler ve gıda terörü vatandaşın baş belası. Belki de YENİÇAĞ’ı okurken elinize çayınızı aldınız, yanında da bayram baklavası var. Yarım saate kadar da kurban etinden hazırlanmış bir sofra hazır olacak. Peki hiç düşündünüz mü tükettiğiniz besinlerin içinde neler var? Hileli gıdayı nasıl ayırt ederiz? Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin gıda terörü ve hileli gıdalarla ilgili YENİÇAĞ’ın sorularını yanıtladı...

* Vatandaş alışveriş yaparken gıdanın hileli olup olmadığını nereden anlayacak?

Markalı olması ve kullanım tarihi çok önemli, kesinlikle bakmayı unutmamalıyız. Merdiven altında üretilen ve kaçak olan açık ürünlerden almamak lazım. Tarım Bakanlığı’nın üretim izni var mı yok mu? Buna dikkat etmek lazım. Özellikle peynir, süt ve yoğurtlarda kapalı ürün olmasına özen göstermek gerekiyor. Türkiye’de gerçekten bir gıda terörü var. Yediğimiz içtiğimiz ürünlere baktığımız zaman hileli olmayan çok az ürün olduğunu görüyoruz. Bal, çay, süt gibi ürünler genelde hileli oluyor. Et ürünlerinde hile oluyor. Sucukta at eti, eşek eti koyulduğunu tespit ediyoruz. Bu dehşet verici bir şey. Türkiye’de denetim istenildiği gibi değil. 400 bin işletme var. Bunun yüzde 10’u kayıtlı, geri kalanı meçhul. Tarım Bakanlığı gıda denetimi yapıyor ama yeterli değil. 400 bin işletmeyi 5-6 bin gıda teknikeri denetliyor. Böyle bir süreçte dikkat edilmezse insan sağlığı ciddi şekilde bozulabilir. Tarım Bakanlığı zaten sorunlu markaları zaman zaman teşhir ediyor.

* Markete gittiğimizde ürün seçerken uygulamamız gereken yol nedir?

Birincisi bakanlığın üretim izni, ikincisi kullanım tarihine bakmak, üçüncüsü kapalı ambalajlı ürün seçmek. Bu üç yola dikkat ederek alışveriş yapılırsa gıdaya bağlı bir sağlık sorunu yaşamak düşük ihtimaldir.

* En çok hangi ürünlerde gıda terörüyle karşılaşıyoruz?

En çok et ve et ürünlerinde, süt ve süt ürünlerinde yoğunlukla hile saptıyoruz. 75-80 hileli yöntem tespit ettik. Üzerine daha fazla gidilse 80 değil 180 hile de buluruz. Bugün her gıda ürününde hile olduğunu gördük. Gıda terörü şudur: Ürünlerdeki hilelerin sonucunda insan sağlığı bozuluyor. Bir kısmının kanser etkisi yapıyor, bir kısmı beslenme bozukluğu, bir kısmı da büyümeyle ilgili problem çıkarıyor. En çok bu şikâyetlerle karşılaşıyoruz.

* Derneğinizin Tarım Bakanlığı’yla olan bağı nasıldır?

Sık sık Tarım Bakanı’yla irtibat halindeyiz. Biz doğru olan şeye doğru, yanlış olan şeye de yanlış diyen bir meslek kuruluşuyuz. Herhangi bir partinin gölgesinde değiliz.

* Bakanlığın denetimlerini yeterli buluyor musunuz?

Eskiye oranla denetimlerde bir artış var. Ayrıca 1-2 yıldır eleman sayısı çoğaldı. Yönetmelikler değişti. Bu tür gıda denetimlerinde eksik veya noksan çıktığında sorunlu markaları sitesinde teşhir ediyor. Bu doğru bir yöntemdir. Halkın bu konuda bilgilendirilmesi lazımdır. Sorunlu markalar teşhir edilmeli ki kendilerine çeki düzen versinler. Her iş yerinde bir gıda personeli çalışması önceden çok yaygındı. Fakat son yıllarda sorumlu yöneticilik dediğimiz şey kaldırıldı ve belirli kriterlere bağlandı. Bu alanda bir daralma oldu. Şimdi bakanlık adına gıda mühendisleri bunu yapmaya çalışıyor. Bir de bakanlığın kendi personeli var. Önceden sorumlu yöneticiydiler şimdi ise bu görevi gıda mühendisleri yapıyor. Tekniker ve teknisyenler işsiz.

* İnsanlar hileli gıdayı bilinçli mi tüketiyor bilinçsiz mi? Sizce gıda terörü bitirilebilir mi?

Biz ne kadar “almayın” desek de insanlar bunu almak zorunda kalıyor çünkü daha ucuz bir ürün. Dar gelirlilerin başka şansı yok. Vatandaşa markalı ürün alın diyemiyoruz, neresi ucuzsa oradan alıyor, çaresi yok. Sağlıksız ürün tüketiyorlar. Hileli ürünlerin taban bulma nedenlerinden en önemlisi insanların alım gücüyle ilgilidir. Alım gücü düştükçe hileli ürünlere rağbet artıyor. 15 liraya sucuk olur mu, olmaz. Ama insanlar alıyor. Pazarlardan mümkün olduğu kadar almamak lazım.

* Hileli gıda konusunda siz neler yapıyorsunuz?

Mühendislerimiz denetim yapıyor. Hileli gıda tespit ettiklerinde bakanlığa rapor halinde sunuyoruz. Vatandaşa da tavsiyemiz “Alo Gıda” hattını arayıp onlar da bildirebilirler. Bakanlık yasal işlem başlatıyor. Denetim olmadan hiçbir şeye çare bulamayız. Yurt dışındaki denetimlerin daha sistemli olduğunu biliyoruz. Türkiye’deki gıda sisteminin şuna ihtiyacı var: Kayıt altına alınması, denetim altına alınması ve vatandaşın bilinçlenmesi önemlidir. Dünyayla rekabet etmek için gelişmiş ülkelerdeki sistemin Türkiye’de de uygulanması gerekiyor.

* Hileli gıda yapan firma ve markalara bakanlığın bir hukuksal yaptırımı var mı?

Bakanlık idari, para cezası kesiyor. Miktar değişebiliyor. Ya da ağır durumlarda kapatma cezası veriyor. Önce uyarı alıyorlar, para cezasına çarptırılıyorlar. İkinci uyarıyı aldıkları takdirde kapatma cezası geliyor.