Seçimlere bir aydan az bir zaman kala, sokaklar adeta panayır yerine çevrildi. Her taraf gürültü kirliliği ve eşantiyon pisliklerinden çekilmez hal aldı. Bir fukaraya on kuruş sadaka vermekten kaçınanlar, aday olunca yüz binleri hovardaca harcar oldular.

Hangi lideri veya adayı dinlerseniz dinleyin, tüm söylediklerinin ve yaptıklarının halkın yararı için olduğunu söyleyerek oy talebinde bulunur oldular. Allah aşkına siz kimi kandırıyorsunuz. Bu milleti cahil mi sandınız, yaptıklarınızda halkın ne gibi bir çıkarı var? Sabahtan akşama kadar ses yayın cihazlı araçların sesini sonuna kadar açarak dolaşmak mı? Bağırtılarak gezilen o yerlerde ders yapan veya yazılı sınavı olan çocuklardan alın da, uyuyan bebekler ve hastaların yok sayılması mı halkın yararınadır?

Yoksa, kirletilip çöplüğe döndürülen sokaklarımız, rengarenk afişlerle kaplanmış duvarların ve durakların pis görüntüleri mi? Ya da  harcanan o paraların misliyle geri dönerken oluşturulan kasalar ve kutular mı halkın yararınadır?

Ya liderler size ne demeli; sokaktaki çocukların dahi söylemediği sözlerle yapılan konuşmalarınızla insanları televizyon başından uzaklaştırarak, haber izletmekten yoksun bırakan davranışlarınız mı? Edep ve adaptan yoksun, iftira ve kin dolu sözleri insanların gözüne baka baka söylemeniz mi halkın yararınadır?

Medyaya verdiğiniz reklamlarınız bile halkı ayrıştıran, bizden ve sizdene varan çirkinlikler içermesi mi? Lafa bak hele  “Onlar söyler biz yaparız” derken ne kadar da doğru söylemişsiniz. Gelin şu yaptıklarınıza bir bakalım. Allah aşkına hangisi halkın yararınadır?

İlk defa bir Cumhurbaşkanı’nın, bir partinin beyannamesini okuyarak istediğini çizip, istediğini ilave edip, adeta yeniden yazışı mı? Yine ilk defa Cumhurbaşkanı’nın örtülü ödenek kullanması mı, yoksa bir parti lideri gibi devlet parasını harcayarak iktidara oy isteme uğruna mitingler yapışı mı? Sanki büyük bir iş yapıyormuşçasına eline Kur’an-ı Kerim’i alarak Kürtçe mealini yazdırmakla övünüşü mü halkın yararınadır?

İktidarın ise; ülkeyi bir gün karanlığa gömüp, nedenini dahi açıklayamaması mı? Adliye basılıp, savcı öldürülmesini önleyememesi mi? Emniyetçilerin, binalar basılıp kendilerini dahi koruyamayarak şehit edilmeleri mi? Bir Yahudi için Edirne’de devlet parasıyla Sinagog yaptırılması mı? Son bir yılda, 133 bin kadının işkenceden kaçıp devlete sığınması mı halkın yararınadır?

Yetmedi, iflas eden dış politika sonucu rekor seviyede devletin sözde Ermeni soykırımını tanıması mı? Ermenilere taziyede bulunulması mı? Anayasadan Türk kimliğinin çıkarılmaya kalkışılması mı? 17 bin okul müdürünün görevine son verilişi mi? Son üç ayda %17 devalüasyon yapılması mı? Sessizce 1150 polis müdürünün emekliye sevk edilmesi mi? İşsizliğin %12’lere çıkarılarak insanların aç bırakılması mı halkın yararınadır?

Dini kullanarak, Kutlu Doğum Haftası’nda pastadan Kur’an-ı Kerim yapılarak cahiliye döneminin insanlarının haçlarını yemeleri gibi, pastayı yemeleri mi? İstanbul’un göbeğinde Kâbe maketi dikmeleri ve hicret yolu yapmaları mı? Dünya sıralamasında eğitim kalitesi yönünden 92. sırada oluşumuz mu? Bilal Erdoğan’ın hiç bir yetkisi olmadan okul müdürleriyle toplantılar yapması mı halkın yararınadır?

3 emekliden birinin, geçinebilmek için çalışması mı? İlk 4 ayda 482 işçinin, iş kazasından ölmesi mi? Halk açken kamuya 50’si lüks olmak üzere 9 bin araç alınması mı? Diyanet İşleri Başkanı’nın peygamberimizi örnek alması gerekirken, yok sayarak bir milyonluk arabayı önce alması tepkiler gelince iade edeceğini söylemesi mi? Halkın %22’sinin yoksulluk sınırı altında yaşayıp, 4 milyon insanın asgari ücretin altında, bir ücretle çalışması mı halkın yararınadır?

4 ayda 103 bin esnafın kepenk indirmesi mi, gıda fiyatları dünyada taban yaparken bizde %500 artması mı? Devlet Bakanının ekonomik kriz uyarısı mı halkın yararınadır?

Bunları yapanlar ya bu sefer de iktidar olursa, neler yapar Allah bilir. Muhalefet her ne kadar halk için bir kısım vaatlerde bulunsa da, hırsızlığın, istifçiliğin ve karaborsanın önü kesilmediği müddetçe sağ cebimize giren para, sol cebimizden bizi terk edecektir. Özellikle ana muhalefetin ülke bütünlüğü konusunda net olması gerekmektedir. Bölücü partiyi ise muhatap bile kabul etmiyorum. Onun işi ülkeyi bölüp parçalamaktır. İşte yapılanlar. İşte vaatler. Ne kadar halkın yararına varın siz karar verin.