Hangi hakla destek vereceğiz?

   İstediğiniz kadar "başkanlık sistemi istikrar getirir" deyin, getirmeyeceğini 15 yıllık iktidarınız döneminde yaşayarak gördük, yaşadık ve görmeye de devam ediyoruz...

1- Asla kucaklayıcı olamadınız. En samimi kucakladığınız FETÖ'cülerdi. Ondan da darbe yediniz... Sayenizde ülke büyük zarar gördü.

2- Kucaklayıcı olmadığınız içindir ki zihninizin derinliklerinde toplum bir bütün olarak düşünülmedi. Haliyle bütünün siyasal göstergesi olan uluslaşmaya düşman oldunuz. Dolayısı ile de daima toplumsal gerilimi artırarak yönettiniz. 15 yıl ayrıştırma yılı olarak tarihe geçti. Elinizden gelse 40 etnik parçayı, 40 ayrı bayrak ve flamalarla ve hatta mümkünse 40 çeşit elbise ve şekil olarak ayırıp, yönetecektiniz.

3- "Sevr'i yeniden önümüze koyuyorlar" dediğiniz şu günlere geçmişte yaptıklarınızdan bakarsak önünüze koyulanların izlediğiniz politikalarla çok büyük ilişkisinin olduğunu göreceksiniz.

Hatırlayın: AB ve Amerika'nın Büyük Orta Doğu politikalarının tamamını sahiplenmiştiniz...

Hatırlayın: Misak-ı Millînin en büyük tartışma sahası olan Kerkük'ü Barzani'nin işgaline sessiz kalmıştınız.

Yine hatırlayın: 17-25 olayında "iddialar yalan" dedikten sonra, ele geçirilen kasa kasa paraları faizi ile birlikte geri veren de yine sizdiniz. Şimdi "17/25, bir darbeydi. Batılılar, Erdoğan'ı devirmek için yaptı" diyorsunuz. Ama unuttuğunuz bir şey var: O Batılılara ortamı ve gerekçeyi yine siz sağladınız. Ve bunu yaparken de halen daha hatanızı kabul etmeyip kendinizi haklı görmeye devam ediyorsunuz... 15 Temmuz olayı ile birlikte "Batı, Erdoğan'ı yıkmak istiyor. Önümüze yeni bir Sevr koyuyor" demektesiniz. "Başkanlık sistemi millî bir politikadır. Batı'yı yenmenin gerekçesidir" diyorsunuz. İyi de kardeşim, bütün olanların temelinde sizin net ve açık hatalarınız yok mu?

15 yıl boyunca millî kurum ve kuruluşların başına gelenleri Batı mı yaptı? Hiç kusura bakmayın. İnandırıcı değilsiniz...

4- "Gezi olayları hükümeti yıkmak içindi. Darbe girişimiydi" diyorsunuz. Gezi olaylarının bile ortaya çıkmasına sizin hatalarınız sebep olmadı mı?

Milleti gere gere...

İte kaka...

Ayrıştıra böle...

Öfkeyi kim tırmandırdı kardeşim?

Siz!..

AKP taraftarları ve siyasetçileri...

Varsayalım "Gezi olayları" darbe girişimiydi... Peki, siz neden Müslüman kimliğiniz ve kişiliğinizle Müslüman'a yakışan, olması gerektiği gibi davranmıyor da insanların haksız yerde ölmesine sebep oluyorsunuz? Haydi, istemediniz de sebep oldunuz diyelim. Neden yaraları sarıcı olmuyor da düşmanlık üzerinden politika geliştiriyorsunuz?

Kardeşim siz nasıl Müslüman'sınız?

 Soruyorum: Sizde neden Müslüman'da bulunması gereken şefkat eli...

Şefkat dili...

Sevgi ve barış davranışlarının milim izi yok...

Açın gazeteleri... Sözde "Müslümanım" diyenlerin ve hükümet savunucularının genel çoğunluğu söverek yazıyor...

Sosyal medyanız yalanı kendine yol edinmiş, doğru sözden eser yok... Bütün haksızlıkları hak, bütün yanlışları doğru gösteriyor...

Hani o olması gereken mübarek Müslüman kimliği ve Müslüman davranışı?.. "Elinden ve dilinden emin olmamız" gereken insanlar nerede?

                Yok!..

Onlar yok; peki, ne var?

Ötekileştirme...

Karalama...

Yalan...

İşi ehline vermiyorsunuz... Bunun böyle olması gerektiğini de samimi bir şekilde savunmuyorsunuz. Ve 15 yıldır, partiniz dışındaki insanların çoluk çocuğunu devlet kadrolarından mahrum ettiniz ve halen daha buna devam ediyorsunuz...

Ey, Müslüman siyasetçiler, gazeteciler, bürokratlar, aklı eren ve ermeyenler... Akıl sahipleri... Bütün bunları yaptıktan sonra söyler misiniz? Bizden hangi hakla "size sahip çıkmamızı" istiyor ve hangi gerekçeyle "başkanlık sisteminizi" onaylamamızı bekliyorsunuz? 

Milletin kazanılmış haklarını, ekmeğini, alın teri ve umudunu elinden aldınız... Şimdi gelmiş "AB ve Amerika, uluslararası vesayet, hükümetimizi, biricik çıkar kaynağımızı yıkmak istiyor bize sahip çıkın" diyorsunuz...

Dudaklarımızda acı bir gülümseme ile sizi seyrediyoruz...

Yazarın Diğer Yazıları