Hangi İslam güncellenecek?..

Başlığa bakıp da sakın ola, "Kaç tane İslam var?" diye sormayın lütfen... Tek İslam var yeryüzünde, Hz. Muhammed'in "Allah'ın resulu" sayıldığı "gerçek İslam…"

Ancak ortada dini yorumlamak, hadisler üzerinden farklı iddialar ileri sürerek tarikatlar-cemaatler yaratmak, diğer yandan Müslümanlar arasına nifak sokacak kadar ırk-mezhep ayrımcılığıyla bağnazlık sergilemek gibi gerçek İslam'ın anlatılması önünde engeller varken, başlıktaki soru daha da anlam kazanıyor...

Evet; Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "İslamı güncellemek gerek, bunu bilmeyecek kadar acizler" şeklindeki çıkışının ardından başladı geç kalmış bir tartışma...

Yalnızca din alimleri arasında değil, toplumda da bir tartışma başladı ki, asıl bunun üzerinde durmak gerekiyor... Çünkü cumhurbaşkanını "güncelleme" konusunda çıkış yapmaya Ortadoğu'da, sözde İslam, şeriat ve din adına katliam yapanların kanlı eylemleri zorlamadı...

Erdoğan; Türkiye'de, biraz da iktidarın uygulamaları ve icraatlarından cesaret alarak, yandaş medyacılığın da zemin hazırlamasıyla palazlanan sahte "fetva"cılık anlayışı yüzünden isyan etmek zorunda kaldı...

İşte tam da bu saptamanın ardından başkaları da bizim gibi, "Keşke Erdoğan açık açık laikliğe dikkat çekseydi ya" diyebilir ama "güncelleme" çıkışının ardındaki asıl sorgulamanın üzerinde ısrarla durmakta yarar var...

***

Erdoğan'ın isyanına dikkat!..

Tam da sahte fetvacıların, sözde "dini yorum"larını "asansörde halvet" saçmalığına kadar getirmelerinin ardından toplumda infial uyanınca, üç gün önce şöyle demişti Erdoğan;

"Bunlar, İslam'ın güncellenmesi gerektiğini bilmeyecek kadar aciz... İslam'ı 14-15 asır öncesi hükümleriyle bugün uygulayamazsınız..."

En çok da bağnaz takımı şaşırınca, Erdoğan "güncelleme" çıkışına açıklık getirircesine önceki gün de şunları söylemek zorunda kaldı;

"Hiç kimsenin böyle bir kafa karışıklığı yaratmaya, dinimizi karikatürize etmeye hakkı yoktur. Bizim isyanımız işte bu hadsizlikleredir. Biz dinde reform aramıyoruz ama kadınlarla ilgili, ileri geri konuşmaların İslam'a getirdiği lekeyi görmezden gelemeyiz. İslam'ı değişime kapalı bir din gibi göstermeye çalışan zihniyet ile İslam'la uzaktan- yakından alakası olmayan zihniyet aynı gayeye hizmet etmektedir. Her iki yanlışın önüne geçmek için Türkiye'de din eğitiminin sağlıklı bir temelde yaygınlaştırılmasına ihtiyaç vardır. İşte bizim Diyanetimiz, meydanı FETÖ gibi alçaklara bıraktılar, bu duruma geldi. Siz bu fakiri korkutamayacaksınız, hak ne ise ben onu söylemeye devam edeceğim. Kitabımızın İslam'ın hükümlerini sağa sola evirip çevirmeye hakkınız yok. Bu tür gözlüklerle bakarak dinimize fatura kestirmeye hakkınız yok."

Bağnazlar ve kendilerine "hocaefendi" ya da, şeyh payesi biçenler, molla medrese-mürit rant tezgahında kendilerine imparatorluklar kuranlar, paralı konferanslarda peygambere ait olduğu ileri sürülen eşyaların sözde kopyalarını pazarlayacak kadar haddini aşanlar da ders almalı bu çıkıştan...

Evet; Erdoğan, son konuşmasında asıl soruna ve kendince "çözüm"e de dikkat çekti ama biz yine yazının başlığındaki soruya dönelim; "Hangi İslam güncellenmeli?.."

***

Şiddetin dinciliği durmazsa?..

Televizyonlarda her konuda ahkam kesen sözde "uzman stratejist" salçaları gibi, gereksiz konularda konuşmadığımız gibi, İslam üzerine de hiç ahkam kesmedik... Bu iş gerçek din bilginlerinin, fıkıh, hadis uzmanlarının işi...

Ancak son 20 yılda "dinci terör" örgütleriyle bunların İslam'a verdikleri zararlar üzerine kitaplar-yazılar yazan biri olarak aynı çalışma alanı üzerinden sorular yöneltmekte yarar görüyorum...

Söyler misiniz; Erdoğan'ı bile isyan ettiren sahte fetvacılar ortada dolaşırken, hangi İslam güncellenecek acaba;

- Bir zamanlar, PKK ile savaşmak iddiasıyla sokaklarda cinayetler işleyen, "mezar ev"lerde infazlar yapan, satır-kezzap terörüyle genç kızlara terör estiren Hizbullah'ın savunduğu İslam mı?..

- Irak'ta, Afganistan'da camilere ve türbelere bile intihar saldırıları düzenleyen, 100 yaşındaki din adamlarını infaz edecek kadar zıvanadan çıkan, Ortadoğu'nun her köşesinde toplu katliamlar yapan, ABD ve Avrupa'da uçaklarla, kamyonlarla binaları ve metroları bombalayarak insanlık cinayeti işleyen El Kaide'nin savunduğu İslam mı?..

- Irak, Libya ve son olarak Suriye'de insanlık tarihinin göremeyeceği büyük katliamlara imza atan, insanları canlı canlı yakan, kafeslere koyarak havuzlarda boğan, sokaklarda el-kol, kafa kesen, yüzlerce asker ve sivili aynı anda kurşuna dizen ya da boğazlarını kesen IŞİD'in savunduğu İslam mı?..

- "Alevi misin- sünni misin" sorusunun ardından, gencecik insanları kurşuna dizen ÖSO'nun İslamı mı, Suriyeli askerleri kalbini sökerek yiyebilecek kadar yamyamlaşan ÖSO türevi "Ömer Faruk Tugayı" militanlarının sahiplendiği İslam mı?..

- Ya da "asansörde halvet"i tartışan, 9 yaşındaki kızlarla evlenilmesini isteyen, çalışan kadına "fahişe" diyebilecek kadar terbiyesizleşen "din adamı" kılığındaki zavallı kışkırtıcıların yaymaya çalıştığı İslam mı?..

Yukarıdaki sorular hiç kuşkusuz şu gerçeği de tartışır hale getiriyor; İslam'da güncellemeden önce, her tarikatın, her cemaatin ve her "hoca"nın İslam'ı kendi kafasına göre yorumlayarak kargaşa çıkartmasının önüne geçilmeli, inanan insanların kafalarının karıştırılması ve sömürülmesi acilen önlenmelidir...

Bunun da kuşkusuz tek çaresi vardır; gerçek İslam'ı anlatan hocalar yetiştirecek "diyanet" sistemi ve kesintisiz laik eğitim... Aksine, "tekbir" getirerek din adına katliamlar yapanlarla uyduruk fetvalarla dindarları sömüren bağnazlar yüzünden Müslümanlar yara almaya ve tepki çekmeye devam edecekler...

Okurlara not; Onbinlerce vatan evladını şehit eden PKK'lıları, "yere izmarit bile atmıyorlar "diye göklere çıkartan ve adı ne yazık ki "cumhuriyet" olan bir gazete var... Adını Atatürk'ün koyduğu bu gazeteyi PKK ve FETÖ'ye siper eden, ideolojik ve ekonomik olarak batıran, ahlaktan yoksun iftiracıların maskesini yarın bir kez daha indireceğim...

Yazarın Diğer Yazıları