Hayal kur arkadaş!

"Umutlu olmayı, başarısızlığın yıkıntıları arasında unutulmuş eski bir dil gibi, yeniden öğreneceğim.."

Böyle diyor Adoum.. Lise yıllarında okumuştum.. Günlüğümde, güzel sözler notlarımda hep yeri oldu.. Umudun ayakta tuttuğunu, güçsüz hissettiğinde güç verdiğini, "bitti" dediğin anda, yeni bir başlangıcın suflesini yaptığını yaşayarak öğrendim..

Yılın ilk günü klavyenin başına geçince zihnimden ilk dökülenler bunlar.. Yeni bir yıl yeni bir başlangıç ise eğer, umudumuzu tazelemek için de vesile..

Elbette umutsuz değilim.. Öyle olsa, birçok insanımız gibi, "Amaaaan" der köşeye kıvrılırdım..

En dar zamanda "Bu da geçer ya hu" sözü de en önemli limanlardan..

Bir imtihanın orta yerinde, dibe vuruyorsanız, sabrınıza ve duruşunuza göre, daha yükseğe sıçrama ihtimaliniz var demektir.. Dolayısıyla, bilmeli ki insan, bu da geçecek..

***

"Yılın ilk yazısında neden içimizi karartıyorsun.. Niye böyle girdin?" diyebilirsiniz.. Bunu derseniz, ne demek istediğimi anlamamışsınız demektir.. İç karartmıyorum, aksine, içinizi açıyorum..

Buna neden ihtiyaç duyuyorum? Çünkü birçok eşte, dostta bir umut sorunu seziyorum.. Siyasetten bağımsız bu sözlerim.. Hayata dair umut sorunumuz var.. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in sıkça değindiği 'Hayal kurmak' noktasında ciddi sorunumuz var..

Hayal kuramayan insan, umudu en azından törpülenmiş insandır.. Umut yara alırsa, hayal, hayal olmazsa başarı riskte demektir..

**

Oturmuş Konfüçyüs özentisi, laf ebeliği yapıyorum sanki.. Değil.. Bildiğiniz durum tespiti yapıyorum..

Yeni yılın ilk sabahına ellerde piyango biletleri ile uyanan bir toplumun, hayalleri var demektir.. Ama hayal, kişisel servet ihtimali, kişisel kazançlar olunca öylesine iştahlıyız ki..

Oysa, ortaklaşa bir hayal, ortaklaşa bir hedeftir bizi düze çıkaracak olan.. Ya hiç birimiz ihtimalini atıp bir kenara, 'Ya hep beraber' diyebilirsek, günlük kazanımların ötesinde, geleceği kazanacağız..

**

Demem o ki, gemi aynı gemi.. Hepimiz de o gemideyiz.. Birey olmakla, bireyci olmak arasındaki farkı anlayıp, hızla su alan gemimizi düze çıkarmanın yolu belli..

Geminin bu kadar hasar almasının 'bir' sebebi var.. Ve ne diyor bir başka güzel söz;

-Bir şey değişir, her şey değişir..

Yeni yılın bize verdiği bir görev var.. O 'bir şey'i değiştirmek.. Yoksa, birer ikişer düze çıksak da, gemimizi batmaktan kurtaramayacağız.. Birer ikişer kurtulduğunu sananlar da, böylesi bir enkazın ortasında mutlu olamayacaklarını bilmeliler..

2018 'bir şeyin değiştiği', dolayısıyla 'her şeyin değiştiği' bir yıl olsun..

Bunun için, öncelikle umutlu olmayı, ardından hayal edebilmeyi, son olarak da inanmayı başarmamız gerekiyor.. Bunları yapabilirsek, göğsümüzü gere gere o inancı haykırabiliriz;

-Başaracağız, başaracağız, başaracağız..

İYİ PARTİ SEÇİME GİRECEK...

Yılın ilk günü İYİ Parti Genel Sekreteri Aytun Çıray'ın bir açıklaması geniş yankı uyandırdı.. İYİ Parti'nin, 1. Olağan Kongre'den önce YSK'ya yaptığı bir başvuru ile ilgili olarak verilen karar, bazılarına el ovuşturdu..

"İYİ Parti'ye YSK'dan Ret" başlığıyla hemen her mecrada yer alan habere göre, "İYİ Parti YSK'ya başvurdu, seçmen kütüklerini istedi.. Ancak YSK, kütükler 'seçime girme yeterliliğine sahip partilere verilebilir' gerekçesiyle talebi geri çevirdi.."

Öylesine teknik bir konu ki, aslını bildiği halde bazı çevreler, "Bak İYİ Parti seçime giremiyor" velvelesiyle el ovuşturdu.. Oysa işin özü şu; İYİ Parti seçim hazırlıkları için, dikkat buyrun 5 Aralık 2017 tarihinde YSK'ya başvurdu.. Beş gün sonra, yani 10 Aralık'ta ise İYİ Parti, seçime girebilme yeterliliği için hayati şartlardan biri olan kongresini yaptı.. 41 il ve merkez ilçede örgütlenme şartı da zaten tamamdı..

Dolayısıyla, ret edilen talep, kongre öncesi yapılan talepti..

Kongre ve örgütlenme süreci tamamlandığı için, artık bu konuda hiç ama hiçbir sorun yok..

El ovuşturanlar açısından üzgünüm, keyifleri bir gün bile sürmedi..

Neyse ki önemli olan, memleketin keyfi..

'İYİ'ler bunu sağlayabilmek için yollarına devam ediyor..

Ya olacak, ya olacak..

Yazarın Diğer Yazıları