Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Haysiyet cellatlığı

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, yüzüncü yılına girmeye hazırlanmasına rağmen binlerce yıla dayanan "Devlet geleneği"ne sahiptir. Yüzüncü yıla girmeden "Cumhuriyet değerlerinin ortadan kaldırılması" yönünde ciddi endişelerimiz var. Devlet adalet ve hukuk ile idare edilir. Keyfilik ve öfke olmaz. İdareciler bireysel duygularını alenen açıklayamaz. Kişileri, kurumları açıklamaları, tepkileri ile hedef gösteremez. Hele bunu basın ve sosyal medya aracılığı ile sergileyemez. Sözkonusu devlet yöneticisi hele de İçişleri Bakanı ise yani vatandaşın can ve mal güvenliğinden sorumlu olan İçişleri Bakanının bunu yapması normal değildir. Yadırganır, kınanır... Hukuki haklar aranır... Yargı bu konuda harekete geçmez, suç duyuruları karşısında soruşturma başlatmaz ise yol olur. Nitekim yol oldu...

***

Geçtiğimiz hafta tutuklanarak Sincan Cezaevinde bulunan Müyesser Yıldız, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında suç duyurusunda bulunup, 1 TL'lik tazminat davası açmıştı. Dün de Süleyman Soylu, Sözcü Gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk hakkında ağır bir tiwit atarak alışkanlığını sürdürdü. Saygı Öztürk tecrübeli bir gazetecidir. Haberin değerini, önemini bilir. Toplumun ilgisini çekecek olayları yine toplumu bilgilendirmek için yazarak görevini başarı ile yerine getirir. Trabzon'da başlayan özel kalem müdürlüğünden hızla yükselişe geçen birisi ile ilgili haber yapmış. Kimilerinin hoşuna gitmemiş olabilir ama baştan sona doğru haber. Rahatsız olan, hukuksuzluk iddia eden kişi ya da kişiler böylesi durumlarda "Tekzip-açıklama" haklarını kullanır. Düzeltmez, açıklama aynı şekilde yayınlanmaz ise mahkemeye baş vurup, adaleti arar. Haberin muhatapları olan karı-kocanın henüz böyle bir girişimi yok iken durumdan vazife çıkaran Süleyman Soylu'nun ağır ithamlarda bulunarak, Saygı Öztürk'ü bir nevi hedef göstermesi hukuki olmadığı gibi etik de değildir. Soylu'nun böylesine bir yetkisi yoktur. Trabzonlu hemşehirlisinin haklarını korumak gibi görevi de olamaz.

***

Dün Müyesser Yıldız'a bugün Saygı Öztürk'e yapılan yarın bir başka gazeteciye ya da Türkiye Cumhuriyetinin sıradan bir vatandaşına da reva görülebilir. Bugün bir bakanın yaptığını öbür gün farklı yöntemlerle başkaları da gerçekleştirebilir. Kimse kusura bakmasın ama kendi adıma asla hazmedemem. Böylesi bir davranışa sessiz kalamam. Meslek kuruluşlarımızın da tepki göstereceğine inanıyorum. Başta barolar olmak üzere gönüllü kuruluşların Süleyman Soylu'nun öfkeli sözlerine verilecek cevapları olacaktır. Sayın Soylu'nun da en kısa zamanda yeni bir açıklama ile düzeltme yapacağını umuyorum. "Haysiyet cellatlığı" yakıştırması çok ağırdır. Türkiyemizin son 15 yılında kimlerin "Haysiyet cellatlığı" kimlerin "İtibar infazı" gerçekleştirdiğine kumpas davalarında tanık olduk. Saygı Öztürk'ün meslek hayatı boyunca "Haysiyet cellatları"na karşı nasıl mücadele verdiği ortada iken böylesi ithama muhatap olması son derece haksız ve çirkindir. Vesselam!..

Yazarın Diğer Yazıları