Öymen, “Bizim Montrö’yü değiştirmeden, muhafaza etmemiz gerekiyor” dedi. Diğer ülkelerin de revizyonda söz sahibi olduğunu hatırlatan Onur Öymen, “Türkiye başına iş açar” uyarısında bulundu. Onur Öymen, şunları kaydetti: “Bugünün dünya koşullarında oluşturulmuş müthiş bir dengedir. Yeniden gözden geçirmek istenildiği takdirde yeni ortaya çıkacak durumlar Türkiye’yi güç durumda bırakabilir. Ben hiç tavsiye etmiyorum. Montrö ile ilgili boğazlarda yaptırım getirmek sadece Türkiye’nin istemesiyle olmuyor. Bir kere revizyona başladığınız takdirde her ülkenin revize talepleri olacak. Hele bu ortamda Rusya’nın da boğazlarla ilgili başka talepleri olur. Montrö’nün bugünkü statüsünü ararsınız. Bu sebeple, ’şöyle bir hüküm koysak daha çok işimize gelir’fikri sağlıklı değildir. Bu sözleşmeyi tek başınıza yapmıyorsunuz. Temmuz 2016’da yani 20 yılda bir revize edilebilir. Rusya’nın çeşitli talepleri olabilir ama çoğunluk istemezse değişmez. Bizim Montrö’yü değiştirmeden, öncelikle muhafaza etmemiz gerekiyor.”
Uçak bahane
Rusya’nın düşürülen uçağını bahane ederek Orta Doğu’ya yerleşmeyi hedeflediğini dile getiren Onur Öymen, ’tehdit unsuru var’gerekçesiyle bölgeye ağır silahlar getirildiğine dikkat çekti. Rusya’nın kendi kendine bir tehdit unsuru yarattığını anlatan Onur Öymen, şöyle devam etti: “Rusya’nın yaptığı, güç gösterisidir. Türkiye’ye mesaj vermeye çalışıyorlar. Krizi derinleştirmek ve sürdürmek istiyorlar. Bunun da belirli hedefleri var. Bu direkt uçak olayıyla izah edilemiyor. Gördüğüm kadarıyla uçak meselesini bahane ederek Orta Doğu’ya yerleşmek istiyor. Ağır silahlar getiriyor. S-400 füzeleri getiriyorlar. Rusya’nın bölgede bulunma sebebi normal şartlarda terörle mücadele etmektir. Terörle mücadelede S-400’ün yeri yoktur. Ama bir tehdit unsuru çıkaracaksınız ortaya ki bir tehditle baş edebilmek için bu füzeleri getiriyoruz diyebilesiniz.”
