HDP, oyunu halktan meşruiyetini ise İmralı'dan ve Kandil'den alan siyasi ve bölücü bir örgüttür. Temsil ettiğini söylediği halkla ilgisi pamuk ipliği seviyesindedir. Bölücü, terörist sevici, Türk, Atatürk ve Türkiye karşıtıdır. Anadolu'yla bağını koparmış istihbarat servislerinin oyuncağı olmuştur.

Bir parti düşününki eş genel başkanı ülkenin İstiklal Marşı okunduktan sonra salona giriyor. İstiklal Marşından rahatsız olduklarını ortaya koymuş oluyorlar.

Bu partinin milletvekili seçilmiş bir üyesi yemin metnini çok hızlı okuyarak (22 saniye) sözde yemin metnine karşı tavır ortaya koymuş oluyor. Yemin metninden şikayetçiler.

Bu ülkenin vatandaşlarından şöyle ya da böyle oy alarak milletvekili olanlar siyaset yaptıkları ülkenin millî marşına saygı göstermiyorlar.

Bir milletin İstiklal Marşına saygı göstermiyorsanız o ülkenin millet meclisinden ne işiniz var?

İstiklal Marşına saygı göstermeyenin hiçbir şeye saygı duyması beklenemez.

Böyle bir parti kapatılmayıp da meclis dahil her şeyi ve yeri terörize etmesine izin mi verilecek?

HDP'nin görevi terör propagandası, spekülasyon, manipülasyon, ajitasyondur.

Bir televizyon kanalında seçim öncesi HDP'nin meşru olmadığını, halktan şu veya bu biçimde alınan oyun bölücülüğü meşrulaştıramayacağından söz ettim. HDP'ye şöyle ya da böyle desteğin vatanın birliğine ve bütünlüğüne hıyanet anlamına geldiğini söyledim. Etnik ya da mezhep üzerinden siyasetin yanlış olduğunu dolayısıyla HDP'nin Batasuna partisi gibi kapatılması gerektiğini ifade ettim.

Saf ve samimi bir yurttaş benim had aştığımdan ve önceliğimi yanlış belirlediğimden söz ederek "önce bağımsız yargıyı kuralım, hukukun üstünlüğünü sağlayalım ve ondan sonra  yargının Cumhuriyetimizi ve vatanımızı koruma görevinde sorumluluğunu yerine getirmesini bekleyelim...." diyor.

Biz ise "önce vatan" diyenlerdeniz!

HDP'nin Batasuna'dan farkı var mı?

Batasuna da ETA adlı terör örgütüyle bağlantısı olduğunu kabul etmemişti. Ama partinin sözcüleri ETA'nın eylemlerini övmeseler de onlar için terörist demeyi kabul etmiyorlardı.

2002 yılında Batasuna'nın kapatılması için girişim başlatıldı. İspanyol parlamentosunda partilerin terörizme yardım etmesi halinde kapatılmalarını öngören bir yasa kabul edildi.

Sonuçta İspanyol yargısı 23 konuda partinin ETA ile bağlantısı olduğunu ortaya çıkardı. Bunlar arasında siyasi tutukluların partiden aday gösterilmesi ve desteklenmesi de söz konusuydu. 2008 yılında ise Batasuna, ETA ile organik bağları olduğu gerekçesiyle kapatıldı.

HDP'nin, PKK ile bağlantılı olduğu cümle alemce biliniyor. HDP'lilerin çoğu PKK'nın kravat takmış sivil militanlardır. Zaman zaman sırtlarını PKK'ya dayadıklarını söyleyerek de bunu itiraf ediyorlar.

Kobani eylemleri sırasında halkı sokağa döken, elliyi aşkın yurttaşın ölmesine neden olan eylemleri HDP'nin doğrudan PKK/KCK ile birlikte organize ettiği de biliniyor.

HDP'nin Batusuna'dan azı yok fazlası var.

Buna karşın HDP'yle ilgili olarak kapatma davası neden açılmaz anlaşılır değildir.

Bu tür çete/örgüt/siyaset karışımı yapılar daha ne yapacak ki hakkında dava açılıp, kapatılsın?

Diğer yemin özürlüleri!

                İçeriğine sadık kalmak yoksa müeyyidesi yoksa dahası adamın etik kaygısı da yoksa böyle bir adamın yemin etmesinin anlamı da yoktur.

Dahası ettiği yeminle kendisini bağlı görmeyenlerin formel yemininin de hiçbir manası yoktur.

Kimisi yeminin içindeki "Atatürk ilke ve inkılapları" ile laikliye, kimisi de "Büyük Türk Milleti" ile "vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü" kavramlarına şaşı baktıkları için içtikleri yemine sadık kalmıyorlar.

Nitekim birçok vekil yemini istemeye istemeye, ağzına burnuna bulaştırarak okudu. Metinden memnuniyetsizliklerini bazen hızlı okuyarak bazen sessiz okuyarak bazen de kelimeleri karıştırarak ortaya koydular.

Yemin içten gelir. Yapmacık yeminlere kimsenin ihtiyacı yoktur. Türk Milletinin hiç yoktur.